HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Hatay’daki orman yangını için “Doğayı savunmak, ekolojik yaklaşım partinin temel direğidir.
HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Hatay’daki orman yangını için “Doğayı savunmak, ekolojik yaklaşım partinin temel direğidir. Rant için, ihmalden, kasıtlı çıkarılan yangınları en başta HDP reddeder” dedi. Sancar, demokrasi ittifakı çağrısını da yineleyerek, “Bizim kimseden özel destek istediğimiz yok. Bizim çağrımız birlikte yürüme çağırısıdır. HDP kendini koruyacak güçlü halk desteğine sahiptir” ifadelerini kullandı.
HESABINI AHİRETE BIRAKMAYACAĞIZ
Sancar, HDP grup toplantısında yaptığı kouşmada Hatay’da PKK’nın çıkardığı belirtilen yangına da değindi. Sancar, HDP’nin doğa ve ekoloji savunan bir parti olduğunu belirterek, “Rant için, ihmalden, kasıtlı çıkarılan yangınları en başta HDP reddeder” dedi. Sancar, Muğla’nın Bodrum ilçesindeki Pina Yarımadası’nda çıkan yangın sonrası adanın yapılaşmaya açılmasını hatırlatarak, “Biz bu iktidarın yangınların nasıl önünü açtığını biliyoruz. Ama buna karşı mücadeleyi en kararlı biçimde devam ettireceğiz. Bunların hesabını ahirete bırakmayacağız” diye konuştu.
Sancar’ın konuşmasından satır başları şöyle:
HDP’NİN KURULUŞ YIL DÖNÜMÜ: 15 Ekim HDP’nin kuruluş yıl dönümüdür. Büyük bedellerle bizlere emanet edilen mirasın üzerine kuruldu. 8 yıl geçti. Her türlü saldırı yöntemini devreye sokarak, bizleri yok edeceklerini sandılar. Boyun eğdireceklerini sandılar ama yanıldılar. Yürüyüşümüz devam ediyor, sendelemedik bile.
YEREL SEÇİMLERDE YENİLGİYİ TATTIRDI: 31 Mart ve 23 Haziran yerel seçimlerinde iktidar toplumu sindirdiğine inanmışken, bizden ağır bir tokat yedi. Yine başardık. İkinci kez seçimlerde ağır bir yenilgi tattırdık. Belki de HDP’nin gücünü en iyi bilen bu iktidarın kendisidir. Çünkü HDP geleceği, demokrasi, barış, adalet ideallerini temsil ediyor. HDP’nin 100 yıldır her türlü yolla yok edilen umutları yaşatacak güce sahip olduğunu biliyor.
ÇAĞRIMIZ BİRLİKTE YÜRÜME ÇAĞIRISI: Bu faşizmi durduracak yine HDP’dir. HDP şimdi de demokratik dönüşümün yolunu açıyor. Halkın yönetimini kurma umudunu büyütüyor. Bizim kimseden özel destek istediğimiz yok. Bizim çağrımız birlikte yürüme çağırısıdır. HDP kendini koruyacak güçlü halk desteğine sahiptir. Bizim kendimize güvenimiz tamdır. Çağrılarımız destek çağırısı değil birlikte yürüme ve mücadele etme çağırısıdır. Yineliyoruz. Gelin faşizmi birlikte durduralım, demokratik cumhuriyeti birlikte kuralım. Sadece bize bırakırsanız biz direniriz, ama bu iktidarın bıraktığı yaralar derinleşir. Demokrasi arayan güçler bir araya gelmenin yollarını aramalıdır. Bu inanç ve değerleri benimseyen herkesi buraya bekliyoruz. “
EKMEĞİ YAPTIĞIMIZ BUĞDAY BİLE İTHAL: Bakan Albayrak, ‘Dolarla ne işiniz var, biz dolara bakmıyoruz, kuru önemsemiyorum’ diyordu. Peki gerçekten doların ülkede yoksula, emekçiye etkisi yok mu? Nasıl yok. Ekmek yaptığımız buğday, elbise diktiğimiz pamuk, çorba yaptığımız mercimek bile ithal. Bunları döviz ile alıyoruz. Kurdaki her oynama her şeyi daha pahalı hale getiriyor. Birileri kısa süreli kur oynamalarından büyük rantlar koparıyor. Halk bu kötü yönetimden dolayı yoksullaşıyor.
SAYIŞTAY RAPORLARI BİLE GİZLEYEMİYOR: Bu halkın milyarlarca lirası israfa gidiyor. Her kuruş çocuğuna eğitim için bile tablet, televizyon alamayan emekçi yoksul ailelerin cebinden çıkıyor. Savaşa ve saraya ayrılan her kaynak halkın yoksullaşması demektir. Bir de yandaşa ayrılan rantlar. Sayıştay raporları bile gizleyemez hale geldi bunu. Bir şekilde raporlarda geçiriyor Sayıştay. Bu ağır baskı ortamında bile bu kadarını yazmak aslında olayın ne kadar büyük olabileceğini kendiliğinden gösteriyor. Çalınan sadece para değildir, çalınan bu halkın ve ülkenin geleceğidir.
6-8 EKİM’DEN İKTİDAR SUÇLUDUR: Yalanın haddi, hesabı kalmadı. Kobani protestoları bahanesiyle yürütülen soruşturma tepeden tırnağa yalan üzerine kurulu. Çünkü bu iktidar suçlu. Bu iktidar Kobani’ye IŞİD saldırısı devam ederken izlediği politika nedeniyle suçlu. O tecavüzcü çetelere karşı halk direnirken, bu iktidar yardım yollarını kapatmakla suçludur. Protestoculara güvenlik güçlerinin ateş açması sonucu ortaya çıkan provokasyonlardan da suçludur. Paramiliter güçleri bildiği halde durdurmayan ve durdurma istediği olmayan iktidar 6-8 Ekim’deki bütün olanlardan sorumludur. Bunu örtmek için en kolay yol olarak gördüğü HDP’ye saldırıyı öne çıkarıyor. Ama yalanlar bir bir çöküyor. İlk seçimde kurduğumuz demokratik cumhuriyette bunun hesabını tek tek soracağız.
İLK SEÇİMDE İKTİDARA KAYBETTİRECEK GÜÇ HDP’DİR: Her alanda fetih şiirleriyle yürümeye çalışıyorlar ama fiyaskoyla sonuçlanıyor. Esas mesele bunlar militarizmi içeride yerleştirmek ve dışarıda temel yöntem haline getirmek için hazırlık yapıyorlardı. Libya’dan Doğu Akdeniz’e kadar sorunları diplomasiyle, müzakere ve diyalogla çözmek yerine sürekli askeri yöntemleri devreye sokmanın nedeni bu toplumun yoksullaşmasıdır. Savaş baronlarının zenginleşmesidir. Buna karşı çıkmadıkça bu ülkeye demokrasi ve barışı getirmemiz zordur. Yalanı reddeden herkes bu iktidarın savaş politikalarının karışında durmak zorundadır. Hiç kimse hakikatin peşine bizim kadar cesaret ile düşmüyor. O nedenle korkuyorlar. Korktukça saldırıyorlar. Türkiye halkları şunu gerçekten iyi bilsinler. İlk seçimde bu iktidara kaybettirecek temel güç HDP’dir. Ama seçimi bekleyecek değiliz, faşizme karşı her alanda direnecek güç de HDP’dir. Biz demokratik cumhuriyete giden yolu her günü ve her yeri mücadele, direniş alanı örmek suretiyle açacağız.
9367,77%3,72
34,47% 0,05
36,42% 0,21
2956,00% 0,72
4956,37% 0,55