İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun Gezi Parkı açıklamalarıyla ilgili Abdullah Gül’e sert tepki göstermesinin ardından, Gül sosyal medyadan bir açıklama yaptı. Gül, 'Karar Gazetesi'ne verdiğim mülakatta gezi olayları ile ilgili kısmın kasıtlı olarak çarpıtılmasını çok büyük bir ayıp ve çirkinlik olarak görüyorum. Söyleşinin ilgili kısmını kamuoyunun vicdanına aynen sunuyorum' diyerek, röportajının o kısmını paylaştı.
Karar’dan Elif Çakır’ın “Sizin bugünkü duruma gelirken sessiz kaldığınız düşünülüyor, bu yüzden hem laik kesimde hem de muhafazakar kesimde size kızgın olanlar var” sözlerinin üzerine, Gül'ün şöyle cevap verdiği görüldü:
'Nerede sessiz kaldım. Mesela en büyük olaylar Gezi olaylarıydı değil mi? Bana o zaman ilk sorulan verdiğim cevap şuydu: “Bununla büyük bir gurur duyuyorum” dedim. Şaşırdı herkes. Çünkü “Türkiye’nin problemlerinin mahiyetini değiştirmişiz. Eskiden insanlar hakları için sokağa çıkardı. Faili meçhuller durun diye çıkardı. Yolsuzluk dursun diye sokağa çıkardı. Şimdi insanlar ağacı kestirmem diye sokağa çıkmış, çevre duyarlılığı için sokağa çıkmış. Türkiye’nin problemlerini İngiltere’nin, ABD’nin problemleri haline çevirmişiz” dedim. Daha sonra bu toplumsal olay iyi yönetilmeyince terör örgütlerine büyük bir fırsat çıktı ve bildiğimiz vahim olaylar, vandallıklar cerayan etti. Açık söyleyeyim; benim birçok tavrım anlaşılmamış olabilir. Kendi camiamız da anlamamış olabilir. Ondan sonra daha ileri aşamalarda “demokrasi sadece seçim değildir” dedim. Bana o zaman bizim camiadan bazıları milli irade dersi vermeye kalktı. Milli idarenin ne olduğunu anlattım. Demokrasi sadece seçim değildir, seçimin ötesi vardır dedim. Halbuki ben şimdi bunları söylerken bu kadar tatsız politik ortamın içinde bunları tekrar konuşmak istemiyorum. O zamanlar tutuklu yargılamalarla ilgili yaptığım açıklamalara da bakın. Bireysel başvuru hakkı nasıl çıktı zannediyorsunuz, Haşim Bey’e gidin sorun.'
SOYLU'DAN TEPKİ
Soylu, Abdullah Gül'ün 'Gezi Parkı ile gurur duyuyorum' diye medyada yer bulan sözleriyle ilgili, 'O günkü Cumhurbaşkanımızın sanki o olayların yaşandığı bir ülkede yaşamıyormuş gibi bugün söz söylemesi de bırakın İçişleri Bakanlığını, bu ülkenin bir ferdi olarak, Süleyman Soylu olarak içime hançer gibi saplanmıştır. Hem Tayyip Erdoğan'ı yalnız bırakacaksınız hem Tayyip Erdoğan'ın karşısında birileriyle anlaşma yapacaksınız, ondan sonra da bugün gelip sırça köşklerinizde devletin size sunduğu bütün imkanlarla bu milletin size verdiğini bir şekilde bu millete kötülük olarak anlatmaya çalışacaksınız. Yazıklar olsun size' ifadelerini kullanmıştı.