Eski Meclis Başkanı ve Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu (YİK) üyesi Bülent Arınç, ABD'deki seçimler hakkında ''Trump'ın karşısında kim aday olursa ondan yanayım diyebilirim'' açıklamasını yapt?
Eski TBMM Başkanı ve Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu (YİK) üyesi Bülent Arınç, Habertürk’e konuk oldu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘Abdullah Gül'den neden bu kadar korkuyorlar?’ sözlerini yorumlayan Arınç, “Muharrem İnce’ye de bir cevap olabilir” dedi ve ekledi: “AK Parti adına söyleyeyim, böyle bir şey yok. AK Parti yoluna devam ediyor. Böyle bir ayrılığın olmaması için çok çaba gösterdim.”
“ABDULLAH GÜL KARŞIYA GEÇMEMELİYDİ”
“Abdullah Bey’in ayrılığına fevkalade üzülüyorum. Ama şartlar bunu getirdi” diyen Arınç,”2013’ten sonra kimisi çok özel, kimisi kamuya mal olmuş pek çok hadise bunu tetiklemiş olabilir. Her şeye rağmen Abdullah Bey kopmamalıydı, karşıya geçmemeliydi. Biz politikacı değil siyasetçiyiz. Bizim inancımızda bir hedefe giderken sadece ona odaklanırız” ifadelerini kullandı.
2015’ten sonra partisinden ayrılık sürecini değerlendiren Arınç, “Ben de partiden hükümetten ayrıldığımda yalnızlığa itildim. O troller bizi parçalamaya çalıştılar. Hedef gösterdiler. Hakaret edenler oldu. Ben de bu kızgınlıkla birçok tweetler attım. Haksız değildim kendimi korumak mecburiyetindeydim. Ama 15 Temmuz’u görünce ‘Bu liderin etrafında olmak lazım, Türkiye’nin sigortası olan AK Parti’nin içinde olmak lazım’ dedim. Diğer arkadaşlarımız partilerini kurdular” diye konuştu.
“KUSURUMUZU BAĞIŞLATACAĞIZ”
“AK Parti’nin gövdesi çok sağlam. Bu gövde güçlendirilecek. 2011 ve 2015’i aşmamız lazım” diyen Arınç, “19 sene iktidarda kalan bir partinin yüzde 50’nin üzerine çıkma iddiası olmalıdır. Yıpranacaksınız ama sürekli hamle yapacaksınız. Bisiklet sürücüsüne sürekli pedalı çevirmesi tavsiye edilir. Durduğu an bisiklet devrilir. AK Parti sürekli devrim, reform, açılım, gönül alma yoluyla sürekli pedalı çevirdi. Yanlışımızı, eksiğimizi gidereceğiz, kusurumuzu bağışlatacağız, inanın eskisinden daha güçlü oluruz. Nerede kusurumuz olduğunu ekran önünde konuşursak muhalefetin eline koz vermiş olurum” şeklinde konuştu.
DAVUTOĞLU’NUN ‘DAVAYI AKP BIRAKTI’ SÖZLERİNİ YORUMLADI
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun ‘Ben davayı bırakmadım, davayı AK Parti bıraktı’ sözlerini yorumlayan Arınç, bu kısır döngüden çıkalım. Kendilerini savunmak için çok şey söyleyeceklerdir ve çok konuda haklı da olabilirler” ifadelerini kullandı.
AK Parti’den yol ayrımına düşenlerle bir gün yeniden bir araya gelme ihtimali için, “Türkiye siyasetinde her şey olur. Demirel bunun atasözünü söylemiş. 24 saatte bile çok şey olur” dedi.
“İNCE SAKIN OLA Kİ 3-5 KİŞİNİN DOLDURUŞUNA GELMESİN”
Arınç, yeni partilerle ilgili ise şunları söyledi:
* Bugün sadece Muharrem İnce konuşulmuyor, Mustafa Sarıgül de parti kuracak deniyor. Öztürk Yılmaz bile parti kurmuş. Türkiye’de parti kurmak kadar kolay bir şey yok. 30 kişiyi her halukarda bulursunuz. Herkes bir parti kurmuş. Turşu kurmaktan daha kolay.
* Yeni kurulan partilerin bir tek ümidi var. Biz barajı geçip tek başına iktidar olmayı hedefliyorduk. Bunlarda o yok. Bunlar şimdi ‘yüzde 1’de alsam nasıl olsa bir ittifaka girerim, orada benim ağırlığım olur’ diye düşünüyor.
* Yeni partilerin yüzde 10’luk barajı açma ihtimali yok. Sayın İnce, sakın ola ki çevresindeki 3-5 kişinin dolduruşuna gelmesin. Yok böyle bir şey.
* Kendimden misal vereyim, ben 2015’te ayrıldım. Muhalif sayılabilecek tweet’ler atıyordum. 15 Temmuz’dan sonra kararımı Ak Parti ve Tayyip Erdoğan olarak verdim.
* Benim yanımda bu adam ne güzel konuşuyor diyenlerin 3’te 2’si gitti. Ben onlara bakarak yönümü tayin etmedim. Bunlar ‘Sen aslansın, sen kaplansın, sen çıktın tek başına şunu aldın, bu adam muhalefet bile yapamıyor’ diye birilerini gaza getirirler….Hiçbirisi ana gövdeden kopmasın.
* Bu AK Parti için de böyle, diğer partiler için de böyle. Varlığını orada devam ettirsin. Varlığını orada devam ettiremez hale gelirse, ülke için çok büyük kaygıları varsa kendileri bilir. Kendisi ve çevresi için bir kaygı içindeyse çekilsin bir kenara otursun memleketin iyiliği için dua etsin.
‘O OYLAR SENİN OYUN DEĞİLDİ’
‘Muharrem İnce, ‘AKP içerisinde desteklendi mi?’ sorusuna Arınç, Ak Parti için söyleyeyim böyle bir şey yok” diyerek, şöyle sürdürdü:
* Kitlesel kopuşlar AK Parti’nin 2002’de geldiği gibi olur. Seçmen tercihini kökten değiştirebilecek güçte bir parti olması lazım lideriyle, kadrosuyla, programıyla…Ne söyleyecek bu? ‘Ben Cumhurbaşkanı adayıydım yüzde 30 aldım’ Senin partinden daha fazla aldığın için o fazlalık başka yerlerden sana gelen destektir. Senin oyun değildi. Biz nasıl ittifakla bunu sağlayabildiysek, sen de hem karşı ittifaktan hem de bunun dışında kalmış kitlelerden oy almışsındır.
“KAPININ ÖNÜNE BİR SÜT SİŞESİ GİBİ KONULMAYI BEKLİYORLAR”
AKP içerisinde kendisine yöneltilen eleştirilerle ilgili konuşan Arınç, şunları söyledi:
* AKP içerisinde beni hedef alan aklı başında bir tane insan yok. Ama şu veya bu sebeple, birileri tarafından televizyonlara çokça çıkarılan, görevi sadece bizi küçültmek olan birkaç kişi var. Biz onları kaale almıyoruz. AK Parti kitlesi beni sever. Ben güçlü bir siyasetçiyim.
* Meclis Başkanlığı döneminde eşimin başörtüsü yüzünden bir gazeteciyle takışmam oldu. Ona mektup yazdım, ‘Eşimin bir görevi yok, başörtüsü onun tercihi’ dedim. O da bana içtenlikle cevap verdi. Şu anda kendisi dostumdur. ‘Siz güçlü bir siyasetçisiniz, sizi yıpratırsak önümüz açılacak’ demişti.
* Sayın Erdoğan’la bizim aramızdaki ilişki özeldir. Dost çevrelerinde bana ‘Abi’ diye hitap etmiştir. AK Parti içerisinde Sayın Erdoğan’ın çevresinden bizi soyutlayarak onu yalnız bırakma gayreti güden, bunu da sanki çok iyi bir amaçmış gibi düşünen insanlar var.
* Bir kısmı dışardan güdümlü. Bir kısmı da ‘Bu tür adamlardan koruyalım’ diyenler. Bunların sayısı 10 kişi falandır. Etkili değiller. Kapının önüne bir süt şişesi gibi konulmayı bekliyorlar. ”
“EKONOMİDE FETRET DÖNEMİ VAR”
Ekonomiyi değerlendiren Arınç, “Bu iktidar 2002’den 2013’e kadar aslanlar gibi geldi. Gezi olaylarıyla başlayan bir süreç, FETÖ’nün 17-25 süreci, MİT müsteşarının alınması…O tarihlerden sonra 15 Temmuz’a kadar gelen, kimisi dış müdahaleler, kimisi de iç politikayla karşımıza çıkan süreçte bir sendeleme yaşandı. Türkiye 2011’den önceki ekonomik şartlara sahip değil. Ondan sonra bir duraklama, bir fetret dönemi var. Bunu da aşacağız.
“TRUMP’IN SÖZLERİNİ NEREYE KOYACAĞIZ?”
ABD başkan adayı Joe Biden’ın Türkiye hakkındaki sözlerine Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın neden cevap vermediğiyle ilgili Arınç şunları söyledi:
* Sayın Cumhurbaşkanımızın Biden’ı muhatap alarak açıklama yapmasını yanlış bulurum. Sözcüsü, İletişim Başkanı, partinin sözcüsü bir şey söylüyorsa o aynı zaman da sayın Erdoğan’ın da düşüncesidir, sözüdür. Kendisi konuşsa ne olur? Çok yanlış olur.
* Çünkü Biden bir aday. Sayın Cumhurbaşkanı doğru olanı yapıyor. Ola ki Biden seçilecek. Yarın seçilebilecek olan bir adamla bugünden kavga etmek doğru değil.
* ABD Başkanı ile Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Türkiye’nin menfaatlerini gözeterek birbirlerini ziyaret edecekler. Biden sadece bunları konuşmuyor ki, ABD’deki bütün siyasetçiler bunlar gibi konuşuyor. Trump’ın sözlerini nereye koyacağız?.
“TRUMP’IN KARŞISINDA KİM ADAY OLURSA ONDAN YANAYIM”
“Hiçbir ABD başkanı Trump kadar gözü sadece maddede olan, sadece kendi zenginliğinde olan, hiçbir ahlaki kural taşımayan birisi olarak gelmedi” ifadelerini kullanan Arınç, söyle konuştu:
* Biz Obama’yı bağrımıza bastık. 8 yılı çok güzel geçirdi. Şu anda ABD’da Clinton’lar gibi, en kötüsü Obama gibi başkan adayları yok. Joe Biden ve Trump arasında kalacak olursak…
* Amerikalı seçmenin işi zor. Ama ben mesela Amerika’da oy kullanacak bir Müslüman Türk olsaydım, ‘İki şer gördüğün zaman, ehvenişeri tercih et’ derdim. Zarfın üzerine isim yazmak istemiyorum.
Arınç, ‘Kimi seçerdiniz?’ sorusuna gülerek yanıt verdi. ‘Biden’ı mı seçerdiniz?’ sorusuna ise ‘Tamam, ben söylemedim, sen söyledin’ yanıtını verdi ve ekledi: Trump’ın karşısında kim aday olursa ondan yanayım diyebililirim.
“BIDEN’IN ÇEVRESİNDE FETÖ’CÜLER VAR”
‘Biden’ın çevresinde FETÖ’cüler var’ sözü yüzde yüz doğru” diyen Arınç, şöyle devam etti:
* Şu açıdan doğru. Bu FETÖ’cü denen adamlar geçmişten bu yana Amerika’da lobi yapıyorlar. Başkanlık seçimlerine giriyorlar. Bağış yapıyorlar. Kampanyalarında görev alıyorlar.
* 15 Temmuz’a gelinceye kadar, ‘Eh, tercihleri öyleymiş’ dedik. Kimisi Bush’un yanında, kimisi Obama’nın yanında çalıştı. Yüz bin dolarlar verdiler. Biz ise lobicilikte çok başarısızız. FETÖ’cüler kazanacak tarafa oynamayı ister. Onların sistemi böyledir. FETÖ lobisi geçmişten bugüne ABD’de hep güçlü oldu. Onların başarabileceği şeyi biz başarmalıydık.
* Niye FETÖ’cüler yapıyor bunu, biz yapalım. Hangi yolda yapacaksak yapalım. Kamu diplomasisi yoluyla yapalım. Açık, gizli diplomasi yoluyla yapalım. Açık, gizli menfaat odaklarıyla yapalım. Türkiye’nin menfaatinin söz konusu olduğu bir yerde her şeyi yapmaya imkanımız olmalı.
* Geçmişte ABD ve bazı başka ülkelerle ilişkilerin iyi olmasında FETÖ lobisinin etkisi var mıydı? sorusuna Arınç, şu yanıtı verdi: “Başkan düzeyinde bilmiyorum. Çok milletvekili, çok senatörler, çok sivili toplum kuruluşları…
* O dönemde de Türkiye lehine lobi yapıyorlardı. Kendi okullarıyla ilgili, kendi cemaatleriyle ilgili daha çok onları savunuyorlardı. Türkiye’de de siyasetçilerle de aralarını iyi tutunca, dışarıya yansımasının onlar lehine olduğunu söylemek lazım.
* Bu sadece AK Parti hükümetleriyle ilgili bir şey değil. Ecevit’ten, Demirel’den, Özal’a onlara sempatiyle bakan bir siyasetçi tavrının Amerika’yı etkilemesi mümkün.
“DOĞRU BİR POLİTİKA”
Arınç, bir kez daha “Sayın Cumhurbaşkanımızın, Biden’ı doğrudan hedef almamasını çok iyi bir politika olarak görüyorum” vurgusunda bulundu.
9367,77%3,72
34,47% 0,05
36,42% 0,21
2956,00% 0,72
4956,37% 0,55