İçişleri Bakanlığı, 19 Mart operasyonlarında tutuklanan Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan hakkında Taşyapı İnşaat tarafından yapılan şikâyet üzerine yürüttüğü incelemede, “hakkı olmayan yere tecavüz” ve “kişilerin malları üzerinde usulsüz tasarrufta bulunma” suçlamalarıyla soruşturma izni verdi. Aynı dosyada adı geçen ve Şahan’ın tutuklanmasının ardından İçişleri tarafından Şişli Belediyesi’ne kayyum olarak atanan Cevdet Ertürkmen’e soruşturma izni verilmemesi ise kararı ülke gündeminin merkezine taşıdı.
Bakanlığın kararına göre, Şişli Belediyesi hizmet binasının ön cephe saçakları, giriş merdivenleri ve bazı mimari bölümlerinin, Taşyapı İnşaat’a ait 10295 ada 9, 10 ve 11 numaralı parseller ile ilişkili diğer alanlarda metrekare bazında taşma oluşturduğu belirtildi. Ancak bu taşmanın, geçmiş yıllara dayanan imar, avan proje ve ruhsat süreçlerinin bir sonucu olduğu, belgelerde açıkça görülüyor. Buna göre hizmet binasının mimari geçmişi 2007, 2010, 2014 ve 2016 yıllarındaki belediye yönetimlerinin kararlarına dayanıyor; taşmaların ise 2020 yılında yapılan ölçümlerle tespit edildiği kaydediliyor.
Tüm bu işlemlerin Şahan’ın göreve gelmesinden yıllar önce gerçekleşmiş olmasına karşın İçişleri Bakanlığı, söz konusu taşmanın “mütemadi suç” kapsamında değerlendirildiğini ve 4 Nisan 2024 – 23 Mart 2025 dönemleri arasında görev yapan Şahan’ın bu durumu sonlandırmadığı gerekçesiyle sorumluluğunun bulunduğunu iddia etti. Bu gerekçeyle soruşturma izni verildi.

Ancak kamuoyunda en büyük tartışmayı yaratan bölüm, aynı dosyada adı geçen kayyum Cevdet Ertürkmen’in soruşturma kapsamı dışında bırakılması oldu. Ön inceleme raporunda, hem geçmiş dönem belediye yönetimlerinin hem de kayyum döneminin aynı fiili durumu sürdürdüğüne dair değerlendirmeler yer almasına rağmen, İçişleri’nin yalnızca seçilmiş belediye başkanı Şahan hakkında soruşturma izni vermesi “çifte standart”, “siyasi tarafgirlik”, “koruma zırhı” iddialarını güçlendirdi.
Bakanlığın raporuna göre, hizmet binasının yer aldığı parsellerin geçmişinde tartışmalı süreçler bulunuyor. Parsellerin bir kısmının geçmişte Bulgar Ortodoks Kilisesi Vakfı’na ait olduğu, kamulaştırma ve iade süreçlerinin ardından Taşyapı İnşaat’ın bu alanlarda hak sahibi haline geldiği görülüyor. Buna rağmen belediye hizmet binasının yapım sürecinin tüm kritik adımları, Şahan’dan önceki dönemlerde tamamlanmış durumda. Hizmet binasının bugün üzerinde durduğu mimari ve hukuki yapı, geçmiş belediye yönetimlerinin long bir zaman dilimine yayılan kararlarıyla şekillenmiş görünüyor.
İçişleri Bakanlığı, “taşma” olarak tanımlanan sorunun çözümü için gerekli olan kamulaştırma veya bedel karşılığı çözüm yolunun Şahan döneminde de uygulanmadığını savunarak cezai sorumluluğun Şahan’da olduğunu iddia etti. Oysa aynı fiili durumun kayyumun görev yaptığı aylarda da devam etmiş olmasına karşın kayyuma soruşturma açılmaması, karardaki en dikkat çeken ve en çok eleştirilen nokta oldu.
Tutuklu yargılanan Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan’ın avukatı Hüseyin Ersöz, İçişleri Bakanlığı’nın soruşturma izni kararına Danıştay 1. Dairesi’nde itiraz etti. Ersöz, itiraz dilekçesinde Şahan’a yöneltilen suçlamalarda herhangi bir kişisel menfaat, rüşvet, çıkar ilişkisi, zimmet ya da görev kötüye kullanımı gibi unsurların bulunmadığının altını çizdi. Kararın tamamen siyasi nitelikte olduğunu, mevzuata aykırılık taşıdığını, benzer imar uyuşmazlıklarında kamu yöneticilerinin cezai sorumluluklarının bu derece geniş yorumlanmadığını, bu uygulamanın yöneticilerin üzerindeki hukuki baskıyı artıracağını ve seçilmiş bir belediye başkanının doğrudan hedef alındığını ifade etti.
Şişli Belediyesi’ne yönelik sürecin, hem hukuki hem de siyasi alanlarda uzun süre tartışılmaya devam edeceği değerlendiriliyor.
10868,28%-0,50
42,44% 0,02
48,97% 0,13
5544,31% -0,13
9212,02% 0,00