Tarih: 25.10.2023 16:49

SEMRA DİNÇER: “‘OTOMOBİL ALMAYIN, KONUTA PARA VERMEYİN GELİN ENFLASYONU DÜŞÜRELİM’ DİYENLER BAŞKA ÇARELERİNİN OLMADIĞINI VATANDAŞIN YÜZÜNE HAYKIRMAKTADIRLAR”

Facebook Twitter Linked-in

CHP Genel Başkan Yardımcısı Semra Dinçer, “Artık sadece nakit parası olan ev sahibi olabilecek. Elimizde şu anda pandemi döneminde açık olan kredi imkanlarında satışta olan konuttan en az yüzde 5 daha fazla satılık konut var. Kira fiyatlarının geçtiğimiz yıla göre ortalama en az yüzde 125 zamlandığı bir ortamda dahi eğer bu konutlar satılamıyorsa, krizin etkilerini daha fazla tartışmaya da gerek yoktur. Deprem sonrası kira artışlarından en çok etkilenen ilimiz Ankara olmuş, artış yüzde 180’lere dayanmıştır. AKP iktidarı döneminde vatandaş, temel insan haklarından resmen mahrum bırakılmıştır. ‘Otomobil almayın, konuta para vermeyin gelin enflasyonu düşürelim’ diyenler başka çarelerinin olmadığını vatandaşın yüzüne haykırmaktadırlar” dedi.

Cumhurbaşkanı, AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM grup toplantısında, “Ülkemizdeki hayat pahalılığı bazı alanlarda ne enflasyonla ne de döviz kuru ile izah edilemeyecek seviyelerde. Sadece belirsizlik ortamını fırsat bilip 3 kuruş daha fazla kazanmak uğruna ülkesine bu kötülüğü yapanlar aslında kendi geleceklerini sabote ettiklerini bilmeliler. Milletimiz gerektiğinde malını satın almayarak bu fırsatçılara cevabı vermesini istiyorum. Otomobilden konuta, kiraya kadar yapılanların önüne ancak bu şekilde geçebiliriz” açıklamasını yapmıştı.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Semra Dinçer, bugün yaptığı yazılı açıklama ile Erdoğan’ın bu sözlerini eleştirdi. Dinçer’in açıklaması şöyle:

“KONUT FAZLASININ OLDUĞU ORTAMDA, HÂLÂ BARINMA SORUNUNU KONUŞUYORSAK ÇOK BÜYÜK BİR EKONOMİK KRİZ VAR DEMEKTİR”

“Orta sınıf ve yoksullar, resmen ortada bırakıldı. Konut fazlasının olduğu bir ortamda, biz hâlâ barınma sorununu konuşuyorsak burada çok büyük bir ekonomik kriz var demektir. Ev sahipliği oranı, ülkemizde her geçen yıl dramatik bir şekilde düşerken kiracı oranı da her geçen yıl artmaktadır. İstanbul Gayrimenkul Değerleme’nin (İGD) araştırmalarına göre, Türkiye’de kiracı oranı, son 13 yılda yüzde 25 oranında artmıştır. Yüksek enflasyona çözüm bulamayanlar, zamanında vatandaşa IBAN gönderdikleri gibi, şimdi yine çözümü vatandaştan bekliyor.

“TÜRKİYE’DE EV SAHİPLİĞİ ORANI, SON 10 YILDA, YÜZDE 64’LERDEN YÜZDE 57’LERE KADAR DÜŞTÜ”

Türkiye’de ev sahipliği oranı, son 10 yılda, yüzde 64’lerden yüzde 57’lere kadar düştü. 2014 yılında ev sahipliği oranı, yüzde 65’lerin üzerine kadar çıkmıştı. Ancak bu oran son yıllarda, büyük bir düşüş trendi içerisine girmiştir. Böyle giderse birkaç yıl içerisinde yüzde 50’lerin altına düşecektir. Avrupa Birliği (AB) ülkeleriyle kıyaslandığında ülkemiz, ev sahipliği oranında ne yazık ki son sıralarda yer almaktadır. Eurostat verilerine göre, komşularımız Yunanistan yüzde 74, Bulgaristan yüzde 85; ekonomik zorluklarla boğuşan İtalya yüzde 73, İspanya yüzde 75; eski Sovyet Bloku ülkelerinden Romanya yüzde 95, Polonya yüzde 87 ve Macaristan’da yüzde 92 oranında ev sahipliği görünmektedir. Diğer ülkelerdeki koşullar bir yana, Türkiye’de hemen herkes kiracı olmaktan kurtulup ev sahibi olmak için çabalarken bugün en zor ulaşılan ihtiyaç, ne yazık ki konut olmuştur. Bu utanç, AKP iktidarına aittir. ‘Herkes ev sahibi oldu’ söylemi ise algıdan başka bir şey değildir.

“BAŞKA ÇARELERİNİN OLMADIĞINI VATANDAŞIN YÜZÜNE HAYKIRMAKTADIRLAR”

Satılık konut sayısı, ekim ayı itibarıyla 600 binlere dayandı. Vatandaşın tüm ihtiyacına rağmen konutlar satılamıyor, satılık konutların ilanda kalma süreleri de artıyor. Yüksek fiyatlara rağmen kiralık evler yaklaşık 15 gün içerisinde kiracı bulurken satılık konutların ilanda kalma süresi 60 günü bulabiliyor. İGD’nin araştırmalarına göre, bu sürenin geçen yıl 35 gün olduğuna vurgu yapılıyor. Kredili konut satışları ise yüzde 30’lardan yüzde 8’lere kadar gerilemiş durumda. Artık sadece nakit parası olan ev sahibi olabilecek. Elimizde şu anda pandemi döneminde açık olan kredi imkanlarında satışta olan konuttan en az yüzde 5 daha fazla satılık konut var. Kira fiyatlarının geçtiğimiz yıla göre ortalama en az yüzde 125 zamlandığı bir ortamda dahi eğer bu konutlar satılamıyorsa, krizin etkilerini daha fazla tartışmaya da gerek yoktur. Deprem sonrası kira artışlarından en çok etkilenen ilimiz Ankara olmuş, artış yüzde 180’lere dayanmıştır. AKP iktidarı döneminde vatandaş, temel insan haklarından resmen mahrum bırakılmıştır. ‘Otomobil almayın, konuta para vermeyin gelin enflasyonu düşürelim’ diyenler başka çarelerinin olmadığını vatandaşın yüzüne haykırmaktadırlar.”

 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —