SEZARYEN İLE DOĞUMDA DÜNYA BİRİNCİSİYİZ

SEZARYEN İLE DOĞUMDA DÜNYA BİRİNCİSİYİZ

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Ebelik Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Deniz Sayıner, son yıllarda gittikçe artan sezaryen oranlarına dikkat çekti.

Sayıner, Dünya Sağlık Örgütü'nün sezaryen oranını yüzde 15 oranında, bazı ülkeler için maksimum yüzde 25 oranında kabul edilebilir bulduğunu, ülkemizde ise bu oranın yüzde 53 olduğunu açıkladı.ESOGÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi Ebelik Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Deniz Sayıner, üniversitede yaptığı açıklamada, Türkiye’de son yıllarda artan sezaryen doğumlara dikkat çekerek normal doğumla dünyaya gelen bebeklerin daha çok anne sütü alabildiğini ve daha dirençli olduğunu söyledi.

Son yıllarda gittikçe artan sezaryen oranlarına dikkat çeken Prof. Dr. Deniz Sayıner, sezaryenle doğumda dünya birincisi olduğumuzu ve bununla birlikte kadınların normal doğum yapma becerilerinin azaldığını ifade etti. Sayıner, “Dünya Sağlık Örgütü sezaryen oranını yüzde 15 oranında, bazı ülkeler için maksimum yüzde 25 oranında kabul edilebilir bulurken ülkemizde bu oran yüzde 53’e ulaşmıştır. Anadolu’da yüzyıllardır büyük bir yeri olan ebelerin doğumda kadının yanında olmaması, gebe ile doğrudan temas kuramaması bunda önemli bir etken olmuştur. Ebe imajı medya aracılığıyla zedelendi. Yeşilçam sinemasında ve Türk dizilerinde yaratılan korkutucu ebe imajı, normal doğumdan korkulmasına neden oldu. Medyanın yarattığı bu doğum ve ebe imajı kadınların doğurmaktan ve normal doğumdan uzaklaşmasına sebep oldu” dedi.

Modern kadının yaşam tarzında görülen değişikliklerin de önemli bir etken olduğunu belirten Sayıner, geçmişte tarlada çalışan, tüm işlerini kendisi yapan kadınların bugün masa başında çalışan, pratik yaşam tarzına alışan kadınlara göre daha rahat doğum yaptığını söyledi. Sayıner, “Sezaryen doğumun bir dönem ‘zenginlik belirtisi’ olarak algılanmasının ve sezaryenle doğan bebeklerin daha zeki olduğu gibi sezaryeni özendiren çeşitli yanlış inanışlar da sezaryen oranlarındaki artışta etkili olmuştur. Normal doğumla dünyaya gelen bebekler daha çok anne sütü alabiliyor ve daha dirençli oluyorlar. Ebe ile gebenin buluşturularak ebelerin doğumdaki yerlerini almalarının yeniden sağlanması, medyada daha doğru doğum ve ebe imajlarının yaratılması gerekiyor” dedi.