Bilimsel çalışmalar sonucunda, polikistik over sendromu olan bir kadının, fazla vücut ağırlığının yaklaşık yüzde 10 kaybı sonrasında tekrar düzenli ovülasyon yaşayabileceğini ifade eden Eray Albayrak, “Polikistik over sendromuna sahip kadınların ortalama yüzde 50’sinde, karın çevresinde yağlanma ve buna bağlı olarak gelişen insülin direnci karşımıza çıkar. Yine PKOS tanısı olan kadınlarda, kandaki erkeklik hormonları seviyesinin yüksek olması, kan yağları üzerine olumsuz etki gösterebileceğinden, kolesterol ve trigliserit değerleri yüksek görülebilir ve kalp damar hastalığı riski artış gösterebilir. Tüm bunlar, iştah kontrolünde zorlanma ve olası sonuç obeziteyle ilişkilidir. Kilo almanızda ya da kilo kaybı sağlayamamanızda tek sorumlu PKOS değildir. Beraberinde görülebilen insülin direnci, tip 2 diyabet ve kan yağlarındaki artıştır” açıklamasında bulundu.
Beslenme tedavisi planlanırken, insülin direncine de savaş açabilmek ve kan şekerini daha düzenli tutabilmek adına, düzenli beslenmenin önemini vurgulayan Eray Albayrak, “Glisemik indeksi yüksek dediğimiz rafine karbonhidratlardan, şekerden, hamur işinden, çikolata-gofretten uzak durmalı, bunlar yerine kan şekerinizi yavaş yükselten karbonhidratlar yulaf, kurubaklagil, taze meyve-sebze, kuru yemiş ve bunlarla hazırlanmış sağlıklı alternatifler tüketilmelidir. Günlük alınan posa miktarı, zayıflamada ve sıkı kan şekeri kontrolünde oldukça önemlidir. Haftada 2 gün tüketilen kurubaklagil yemeği ve öğünlere uygun ölçüde dağıtılan tam tahıllı ekmek tüketimi, günde 5 porsiyon sebze-meyveye yer verilmesi posa alımınızı destekleyecektir. Doymuş yağdan arındırılmış, avokado, hindistan cevizi yağı, doymamış yağ içeriğinde sahip yağlı tohumlar ve bitkisel sıvıyağlar ile zenginleştirilmiş diyet programı benimsenmelidir. Omega 3 alımı insülin direnci ve erkeklik hormonu salınımını azaltarak, polikistik over sendromu tedavi sürecini kolaylaştırır. Yeterli protein alımı, insülin direncini kırmada önemlidir. Haftada en fazla 2 kez yağsız kırmızı et, 2 kez balık geri kalan günlerde kurubaklagil ve tavuk eti tercih edilmelidir. Yeterli su tüketimi, günde en az 12 su bardağı olacak şekilde sağlanmalıdır. Enerji içeriği yüksek, katkı maddesinden zengin hazır paketlenmiş besinler, meşrubatlar ve alkol tüketiminden kaçınılmalıdır.
Dondurulmuş, paketlenmiş, salamura besinlerin tuz içeriği yüksek olacağından, bu gibi konserve besinler tüketilmemelidir. Haftanın en az 3 günü 45-60 dakikalık egzersiz planı oluşturulmalıdır. Bu düzenli, tempolu yürüyüşler bile olabilir. B gurubu ve C vitaminleri ve aynı zamanda çinko minerali PKOS tedavisinde oldukça önemlidir. Yine deniz ürünleri, ceviz, hindi eti, yumurta, peynir çinko kaynağı olduğu için önemlidir. Tam tahıllar, avokado, süt ürünleri B grubu vitaminleri içerdiğinden, günlük öğünlerinizde muhakkak yer vermeniz gereken besinler arasındadır. Tüm bu önerilerle fazla vücut ağırlığınızdaki yüzde 7’lik bir kayıp bile hormonal bozukluklarınızı düzeltebilir. PKOS ile zayıflanabilir. İnsülin direnci ortadan kaldırılabilir. Ovülasyon ve doğurganlık kapasitesi artabilir” dedi.