İnme geçiren hastaya müdahalede ilk üç saatin hayati önem taşıdığını ifade eden Uzm. Dr. Kara, hastada kalıcı felç durumunun önlenmesi açısından erken müdahalenin önemli olduğunu kaydetti.
“Tansiyon ve şeker hastaları risk altında”
Ülkemizde, yaş ve risk faktörlerinin artışıyla beraber, inme oranlarında ciddi oranda artış olduğunu belirten Nöroloji Uzmanı Dr. Atilla Kara, “Halk arasında felç olarak bilinen inme, beyinde damar tıkanıklığı veya kanama sonucunda oluşan bir olaydır. İnmeyle birlikte ani olarak vücutta; kuvvetsizlik, kısmi felçler, konuşma bozuklukları, görme bozuklukları, görme gibi beyinle ilgili şikâyetler oluşmaktadır. Genellikle inme, beyindeki damarın tıkanmasıyla ortaya çıkar. Beyinde kanama ise daha az görülmektedir.
İnmenin en önemli nedenleri; hipertansiyon, şeker hastalığı, sigara, yüksek kolesterol ve obezitedir. Eğer tansiyonumuzu, şekerimizi, kilomuzu kontrol altına alır ve sigara alımını ortadan kaldırırsak, inme riski de ciddi oranda azalacaktır. Tabi egzersiz ve spor da bu anlamda çok önemlidir. İnmelerde özellikle ilk iki – üç saat içerisinde hastanede olmak çok önemlidir. İlk üç saat içerisinde yapılan müdahaleler, olayın tamamen normale dönmesini sağlayacaktır. Bu yüzden; ‘düzelir, geçebilir, bekleyelim’ gibi düşünceler doğru olmamakla birlikte, vakit kaybetmeden ilk üç saat içerisinde mutlaka acilde olmak gerekmektedir. Yeni uygulanan pıhtı çözücü tedaviler veya anjiyo grafik girişimler, hastanın felçsiz yaşam sürmesine sağlayacaktır. Bu vesileyle dünya inme gününü anmış oluyoruz” dedi.