Türkiye'de, ani kalp krizi nedeniyle her yıl yaklaşık 100 bin kişinin hayatını kaybettiğini belirten Uzm. Dr. Nihat Özer, “Kalp krizi, ani kalp ölümlerine karşı kalbi besleyen damarlarda (koroner damarlar), ani tıkanmanın görülmesi durumudur. Ani ölümlerin çoğunluğunun altında yatan neden ise kalp krizidir ve ani ölümle sonuçlanan bu durum, kalp hastalıkları içinde yüzde 75-80 oranı ile en başta yer almaktadır.
Bu grup içinde özellikle genç nüfus yer alır. Kalp yapısında bozuklukla gelişen kalp hastalıkları, yani kalp kapak hastalıkları, kalp kası hastalıkları, kalbin infeksiyöz ve iltihabi hastalıkları, ani kalple ilgili ölümlerin yüzde 10-15’ini oluşturur. Aslında tüm bu istatistikler, ani kalp ölümlerinin önüne geçmek için yapılması gerekenlerin anahtarıdır.
Kalple ilgili ölümlerin büyük kısmını oluşturan koroner kalp hastalığı, aynı zamanda tüm dünyada ölümlerin en önde gelen sebebidir. Koroner kalp hastalığının önlenmesi, bu rahatsızlıktan kaynaklanan ölümlerin önüne geçilmesi, hastalığın oluşumuna zemin hazırlayan risk faktörlerinin ortadan kaldırılmasına bağlıdır” açıklamasında bulundu.
“Ani kalp ölümleri önlenebilir”
Ani kalp ölümlerinin ve kalp hastalıklarının önlenebileceğini vurgulayan Uzm. Dr. Nihat Özer, “Sigara alışkanlığı, hipertansiyon, şeker hastalığı, kolesterolde dengesizlik ve yükselmeler, kan akrabalarında özellikle erken yaşlarda ortaya çıkan koroner damar hastalığı öyküsünün olması, kalp damarlarında daralma ve tıkanmaya yol açan birçok neden arasında en önemlileridir.
Ailesinde koroner kalp hastalığı, özellikle ani ve genç yaşta ölümler bulunan kişilerin sigara içmemeleri, içiyorlarsa bırakmaları ayrı bir önem taşır. Ailesinde bu tipte bir kayıp olan kişilerin kan basınçlarını takip etmeleri, yükselmesi durumunda gerekli tedavi için kalp hastalıkları uzmanına başvurmaları yerinde bir hareket olur.
Kırk yaşın üzerinde yer alan kişilerde, belli aralıklarla bu risk faktörü taramasının yenilenmesi, ayrıca stres testleri ile girişim gerektirecek boyutta kalp hastalığı olup olmadığının kontrolü fazla zaman almayacak ve hastalığın tedavisine kıyasla, çok daha ekonomik olarak gerçekleştirilebilecek önlemlerdir” dedi.