Prostat Kanseri Farkındalık Ayı’ nedeniyle açıklamada bulunan İskenderun Palmiye Hastanesi Üroloji Uzmanı Op. Dr. Yusuf Diker, prostat kanserinde, diğer kanser türlerinde olduğu gibi, erken tanının hayat kurtarıcı olduğuna dikkat çekti.
Erkeklerde en sık görülen ikinci kanser türü olan prostat kanserinde en önemli teşhis yönteminin kanda bakılan PSA düzeyi olduğunu belirten Op. Dr. Diker, “Aile bireylerinde daha önce prostat kanseri teşhisi, en önemli risk faktörlerinin başında gelmektedir.
Bu nedenle PSA düzeyine eğer erkeğin ailesinde prostat kanseri olan birisi varsa, 40 yaşından sonra, eğer yoksa 50 yaşından sonra bakılması önerilmektedir. Ayrıca makattan yapılan parmakla muayenede, prostatta bir anormallik ve sertlik olması da prostat kanseri teşhisinde önemli bir rol oynamaktadır.
PSA düzeyi yüksek olan kişilerde nodül saptanırsa, kanser olup olmadığının anlaşılması için, makattan girilerek ultrasonografi eşliğinde prostattan biyopsi alınması gerekmektedir. Eğer prostat kanseri sadece prostatta sınırlı ise yapılması gereken tedavi prostatın cerrahi yol ile alınması ya da prostata radyoterapi verilmesidir.
Prostat kanseri, genellikle prostatın idrar yolunu çevreleyen kısmına uzak geliştiğinden, idrar yakınmalarına erken dönemde yol açmayabilir. Bu nedenle prostat kanserinin erken tanısında, şikâyet olmasa bile yapılan düzenli kontroller önemlidir” dedi.