PROF. DR. ŞULE ÖZSOY BOYUNSUZ:HUKUK DEVLETİ KALMADI

PROF. DR. ŞULE ÖZSOY BOYUNSUZ:HUKUK DEVLETİ KALMADI

Rejimin keyfi yasaklama kararlarına bir yenisi daha eklendi. Instagram, BTK tarafından erişime engellendi.

AYM ise İletişim Başkanlığı'nın özgürlükleri kısıtlayan yetkilerini kaldırdığı kararı hatırlattı ardından ise kararı sildi. Türkiye'nin ‘canımız ne isterse onu yaparız’ devleti olduğunu vurgulayan Hukukçu Boyunsuz, rejim içerisindeki krize dikkat çekti. Boyunsuz: Kriz oldukça görünür ancak bu hukuksuzlukları uygulayan kim varsa yargılanmalı.
Ülke dün sabaha Instagram'a Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından getirilen erişim engeliyle uyandı. Ardından Anayasa Mahkemesi her zaman olduğu gibi Resmi Gazete'de yayımlanan bir kararı sosyal medya hesabı X'ten duyurdu. Karar İletişim Başkanlığı'nın yetkilerinin iptaline ilişkindi. Daha sonra bu duyuru X'ten silindi, AYM'nin sitesinde girilemedi. Siteye tekrar girildiğinde ise kararın kaldırıldığı görüldü. Tüm bu yaşananlar ülkede hukuk adına tek bir kırıntının dahi kalmadığını apaçık gösterdi.
AKLİ DENGESİ KALMADI
Büyük bir yönetim krizinin içerisinde olan rejim, ülkenin bütün alanlarında ayrı bir yıkım yaratırken Saray’dan çıkan irili ufaklı her karar ise büyük bir keyfilik içeriyor.
Bazen tehdit ve baskı politikalarıyla bazen gözaltı ve tutuklamalarla bazen de sansürlerle halkın gözünden gerçekler saklanmaya çalışıyor.
Instagramı kapatarak uygulamaya koydukları sansür sonrası AYM’nin verdiği kararları bile yayımlatmayan rejim, olanca krizi içerisinde akli dengesini yitirmiş durumda. Öyle ki var olan Anayasa'yı uygulamayan, hukuki kararları takmayan iktidar ülkeyi adeta çadır devletine dönüştürdü.
HER ŞEY REJİM İÇİN
Yaşananlarla ilgili ise BTK'den Instagram engeline ilişkin yapılan açıklamada, sosyal medya platformunun "katalog suçlara uymadığı" gerekçesiyle erişime kapatıldığı belirtildi. Engelleme kararının Hamas lideri Heniye'yi destekleyen paylaşımların kaldırılması sebebiyle getirildiği iddia edildi. Instagram'ın engellediği içerikler arasında yandaş Yeni Şafak'ın İsmail Haniye için taziye mesajı içeren paylaşımının da olduğu öğrenildi.
31 Temmuz günü İletişim Başkanı Fahrettin Altun sosyal medya platformu X hesabı üzerinden Heniye'nin ölümü sonrası taziye mesajı yayımlamış ve Instagram'ın Haniye ile ilgili paylaşımları engellediğine dikkati çekerek, şunları söylemişti; “Heniye'nin şehadeti dolayısıyla insanların taziye mesajı yayınlamasını herhangi bir gerekçe göstermeden engelleyen sosyal medya platformu Instagram'ı da şiddetle kınıyorum.”
ERDOĞAN YASAĞI DELDİ
Instagram'ın BTK tarafından kapatılmasının ardından AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Instagram hesabından 10:36’da "Hayırlı Cumalar" paylaşımı yapıldı. Paylaşım daha sonra silindi.
AYM BAHANE ETTİ
BTK tarafından Instagram'ın yasaklanması kararına paralel olarak Anayasa Mahkemesi (AYM) de İletişim Başkanlığı'na basın ve ifade özgürlüğüne müdahale etme yetkisi veren Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin iptal edildiğini duyurdu. AYM, İletişim Başkanlığının "dezenformasyonla mücadele" iddiasıyla attığı adımların, Anayasa’nın 26. maddesinde yer alan düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti ile 28. maddesinde yer alan basın hürriyetine müdahale olduğu kararına vardı. AYM, söz konusu karara ilişkin sosyal medya paylaşımını bir süre sonra silerken WhatsApp kanalında saat 09.39'da atılan mesaj da silindi. AYM'nin internet sitesine de erişim sağlanamadı.
Yüksek Mahkeme daha sonra yaptığı paylaşımda, "66 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin bazı kurallarını iptal eden 2020/88 esas sayılı kararımız 2/8/2024 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanmış olup erişime açıktır. İnternet trafiğindeki yoğunluk nedeniyle sitemize erişim şu anda sağlanamamaktadır. Bilgilerinize duyurulur" ifadelerini kullandı.
HUKUK DEVLETİ KALMADI
Prof. Dr. Şule Özsoy Boyunsuz da BTK'nin böyle toplu bir yasağı veremeyeceğini ve açık bir hukuksuzluğun yaşandığını kaydederek, "Anayasa Mahkemesi'nin kararları Anayasa'nın 153. maddesine göre yasama, yürütme, yargı organlarını gerçek ve tüzel kişileri herkesi bağlar. Çünkü Anayasa dediğimiz hukuk kuralları bütünü devleti kuran temel belge. Yani bütün devlet organları temel yetkilerini Anayasa'dan alıyor. Ve Anayasa'yı nihayet yorumlama yetkisi de Anayasa Mahkemesi'ne  yine Anayasa tarafından verilmiş. Dolayısıyla burada Anayasa'da dayanağı olmayan bir yetki kullanılamaz. Bu çerçevede baktığımız zaman hukuken bir kere AYM şunu hatırlatıyor. Ben iptal ettim o normu. Artık o norm yürürlükte değil. Yani İletişim Başkanlığı'nın ve BTK'nin kendi kendine orayı burayı Instagram'ı kapatma yetkisinin olmadığını söylüyor" dedi.
‘NE İSTERSEK YAPARIZ’
Bu tür yasaklamaların hukuka, Anayasa'ya, İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi'ne aykırı olduğunu hem AYM hem de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin değişik kararlarında defalarca söylediğini kaydeden Özsoy Boyunsuz, "Yaptıkları o total yasaklama basın özgürlüğünü ve ifade özgürlüğünü ihlal eden bir eylem. Kaldı ki İletişim Başkanlığı'yla ilgili olarak bu yetkisinin olmadığına dair karar da alınmış. Ancak Türkiye artık bir kanun devleti bile değil, hukuk devleti zaten değildi. Kanun devletinde kanun ne yazıyorsa iyi kötü uygulanır. Canımız ne isterse onu yaparız devleti oldu" dedi..
KAVGA YAYILIYOR
AYM’nin kararı paylaşıp ardından silmesine de değinen Özsoy Boyunsuz şu ifadeleri kullandı:

"Cumhur ittifakı içinde bir kavga görünüyor. Farklı tarikat ve cemaatlere mensup olanlar devlet içinde. Bakın öyle bir oligarşi yarattılar ki bürokratik oligarşi lafları ederlerdi. Şimdi kendi yerleştirdikleri tarikat ve cemaatler bürokrasi içerisinde ve yargı içinde birbirleriyle savaşıyorlar. Evet, bu kararlara da yansıyacak. Bakın kanunda olmayan bir yetkiyi bir kamu görevlisi kullanıyorsa veya bir mahkeme kararını dikkate almıyorsa kamu görevini görevi kötüye kullanma suçunu işliyordur en hafifinden. Dolayısıyla bugün bu suçlar soruşturulamıyor diye hiç soruşturulmayacak diye bir şey yok. Eğer Türkiye hukuku en azından kanun devletini tesis etmek istiyorsa bu göz göre göre Anayasa'yı uygulamayan, AYM kararlarını uygulamayan yargıç dahil kim varsa hepsini muhakkak yargılaması gerekir. Yani kanuna ve Anayasa'ya sadık olmayan bütün yargıçların arındırılması gerekiyor devlet içinden."

Benzer durumun Can Atalay kararına da yansıdığını anlatan Boyunsuz şöyle devam etti: "Yargıtay 13. Ceza Dairesi'nin de böyle bir yetkisi yok. Dolayısıyla Can Atalay hala milletvekilidir. İlk defa Anayasa Mahkemesi böyle bir yokluk tespiti yapıyor. Niye ilk defa bu kadar vahim bir yokluğu tespit etmek zorunda kalıyor? Çünkü ilk defa bu kadar vahim bir hukuk ihlali yapılıyor. Mahkeme çok cesur olduğu için tespit etmiyor. Hukuku tanımayanlar çok cesur."

İPTAL EDİLEN MADDE
Yasaklama kararını Hukuk Profesörü Kerem Altıparmak BirGün'e değerlendirdi. Altıparmak, AYM’nin söz konusu engellemenin olası nedenlerinden birini daha önce iptal ettiğini belirtti.
AYM'nin kararı paylaşıp ardından silmesiyle ilgili de konuşan Altıparmak, "Böyle bir şeyin makul meşhur bir açıklaması olması gerekir. AYMdüzenli olarak bir kanunu iptal ettiği zaman onu sosyal medya hesaplarından paylaşıyor. O rutin uygulamanın kaldırılması için ben hiç meşru ve mantıklı bir gerekçe göremiyorum" dedi.

Altıparmak şunları söyledi:
"Bugüne kadar trafik olmamış da, bugün mü trafik olmuş. Twitter, WhatsApp paylaşımlarını niye siliyorsunuz? Tabii bu kadar saat sonra hala neyin niçin engellendiğinin bilinmemesi de ayrı bir mesele. Katalog suç deniliyor, böyle tartışılıyor. Yani şimdi bu kadar insanın sadece ifade örgütlenme özgürlüğünü değil, ticari hayatını etkileyen bir şeyde bu kadar keyfi ve belirsiz bir şekilde karar alınmış olması zaten sorunlu. Mesela hukuksal adım atmak için bekliyoruz, ifade özgürlüğü derneği olarak. Ama idare mahkemesine mi gideceğiz, suç ceza hâkimine mi itiraz edeceğiz? Bu da bir başka boyut."
∗∗∗
GÜNLÜK 1,9 MİLYAR TL’LİK KAYIP
BTK kararıyla sosyal medya platformu Instagram'a erişim engeli getirmesi e-ticarette günlük 1,9 milyar liralık kayba neden olacak.
Konuyla ilgili bilgi veren Elektronik Ticaret İşletmecileri Derneği (ETİD) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Emre Ekmekçi, e-ticaretin yüzde 10’unu sosyal medyanın oluşturduğunu belirterek, Instagram'ın kapatılmasının e-ticarette günlük 1,9 milyar TL’lik bir ciro kaybı anlamına geldiğini söyledi.

KARARA TEPKİLER ÇIĞ GİBİ
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC): 57 milyon insanın kullandığı Instagram’a erişimin kapatılması sansürdür. Aynı şekilde İletişim Başkanlığının dezenformasyonla mücadele için attığı adımların basın hürriyetine müdahale olduğuna karar veren Anayasa Mahkemesinin internet sitesine erişimin engellenmesi de kabul edilemez. Erişim engelleme kararları bir an önce kaldırılmalıdır.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu: Kimsenin erişim haklarını kısıtlamayın. Bunun bu ülkeye bir faydası yok. Lütfen kimsenin erişim haklarını kısıtlamayın. Bakın biz yöntem buluyoruz, erişiyoruz. Herkes erişiyor. Yaptığınız yanınıza kalıyor
İstanbul Barosu Başkanı Filiz Saraç: Kişilerin fikir beyan ettiği, paylaşım yaptığı sosyal ağ sağlayıcılarına erişimin engellenmesi ifade özgürlüğüne ölçüsüz bir müdahaledir. Anayasa Mahkemesi’nin internet sitesine erişilememesinin, Anayasa Mahkemesi’nin ifade özgürlüğüne aykırılıktan verdiği bir ihlal kararını paylaşması sebebiyle olduğu iddiası ise çok daha vahim bir durumdur. Maalesef her gün başka bir hukuksuzlukla güne başlıyoruz. Ancak hukuksuzlukları söylemekten de karşı çıkmaktan da geri durmayacağız.

CHP eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu: Suret-i Haktan görünen B.O.P Eşbaşkanı; İsrail'i koruyan Kürecik Üssü'nü kapatmak, onlarla el altından yapılan ticareti kesmek, jet yakıtı ve petrol satışını durdurmak yerine, İnsanların haberleşme araçlarından biri olan sosyal medya platformuna kısıtlama getirmiş. Anayasa mahkemesinin uyarı kararına müdahale etmiş. Ben, tekrar uyarıyorum; Bölgede barışı tesis etmek için sakinleştirici ve arabulucu güç ol. Hamasetle bu işler yürümez. Devlet yönetilemiyor! Devlet savruluyor! Gidişatımız hayra alamet değil.
∗∗∗
DEM PARTİ'DEN SORU ÖNERGESİ
DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Sevilay Çelenk, Instagram sansürü hakkında Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'ın yanıtlaması istemiyle soru önergesi hazırladı. Daha önce farklı sosyal medya kanallarına yapılan baskıları da hatırlatan Çelenk, "Tarafınızca bu konuda kamuoyu ne zaman bilgilendirecektir?” diye sordu. Çelenk, yasak kararının ifade ve basın özgürlüğüne yapılan bir saldırı olduğuna dikkat çekti.