CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Manisa’da; Riyad’da oynanması planlanan Süper Kupa final maçı öncesinde yaşananlara tepki gösterdi. Özel, “Burada suç ne kulüplerdedir ne de istifa ettirilerek bütün suçun yükleneceği Türkiye Futbol Federasyonu’ndadır. Suç, ‘her şeyi ben bilirim, ben’ diyen var ya suç Recep Tayyip Erdoğan’dadır. Atatürk’ü Suudi Arabistan’da pazarlık konusu yapan, İstiklal Marşı’nı pazarlık konusu yapan baş suçlu Recep Tayyip Erdoğan’dır… Bu hadsizlere, Suudi Arabistan’daki hadsizlere ve Türkiye’nin en önemli, 100. yıl kupasını oraya yollayan hadsizlere hadlerini tüm kulüpler ve taraftarları bildirmiştir” dedi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Manisa’da; Yunusemre Belediye Başkan adaylığı için yapılan önseçime katıldı, kurulan sandıkta oy kullandı. Özel, daha sonra açıklama yaptı, gazetecilerin gündeme dair sorularını yanıtladı. Özel, şunları söyledi:
“SÖZ VERDİĞİMİZ GİBİ SANDIĞI KURDUK”
“Bugün CHP’nin bir demokrasi şenliğine, şölenine; memleketimiz Manisa’da ve kendi ilçemiz, kayıtlı olduğumuz ilçede, Yunusemre’de katılıyoruz. Yunusemre’de 26 yaşında, gencecik bir ilçe başkanımız var. Mehmet Başkan, Mehmet Aslan 26 yaşında. Şehzadeler İlçe Başkanımız, o da Mehmet Başkan ile yaşıt ve il başkanımız. Ve yeni göreve gelen İlksen Uludağ. O da CHP’nin kadın il başkanları arasına katıldı. İki yanımda da bugün önseçimle belediye başkan adayımız olarak belirlenecek iki değerli aday var. Bir tanesi, Musa Semih Balaban: Partimizin önceki dönem il başkanlarından. Eğitimci, birlikte siyaset yaptığımız. Manisa’da son derece önemli ve etkili bir isim. Bir tarafta da Devrim Bali var. Son görevi Eczacı Odası Başkanlığı idi. Yunusemre’de ilçe başkanlığı yaptı. Benim çok uzun süredir tanıdığım bir arkadaşım. Yedi aday arasından bir anket yaptık. Anket çalışmasının sonucunda Sayın Semih Balaban ile Sayın Devrim Bali, istatistiki sınırlar içinde birbirlerine yakın, ikisi de seçimi kazanabilecek iki aday olarak ön plana çıktılar. Birisinin tercih edilmesi gerekiyordu. Daha önceden konuştuğumuz, söz verdiğimiz gibi; sandığı kurduk. Bugün Yunusemre’de kayıtlı bütün CHP’liler, partinin adayını belirliyorlar. Hangisi aday olursa, yarından itibaren hepimizin adayı olarak arkasında koşturacağız. Ve Yunusemre gibi, kazanma potansiyelimizin en yüksek olduğu ilçelerin en başında olan bu ilçede, hep birlikte seçilen arkadaşımızı belediye başkanı, diğer arkadaşımızı da onun en önemli destekçisi ve yardımcısı olarak görevlendireceğiz. Hep birlikte neredeyse 100 günlük bir kampanyayı nefessiz bir şekilde Manisa’daki CHP’liler sürdürecekler.
Şehzadeler ilçemizde de yedi adayımız yarıştı, ankete girdi, o ankette dört adayımız birbirlerine yakın oylar aldılar. Eğer orada da dört erkek aday olsaydı, sandık kuracaktık. Baştan ilan ettiğimiz genel kural, seçilebilecek durumda çıkan adaylardan birisi kadın adaysa, kadın adayı direk atıyoruz. Gülşah Durubay da Gençlik Kollarından gelen bir arkadaşımız olarak, bugün CHP’nin Şehzadeler adayı olarak ilan edilmiştir. Buradaki adayımızın da belli olması ile beraber, hep birlikte bu mücadeleyi sürdüreceğiz.
“100’ÜN ÜZERİNDE SANDIK KURULDU”
Türkiye’nin dört bir yanında 750’ye yakın ilçemize ve beldemize, ‘Adayınızı belirleyin, aday birden çoksa sandık kurun’ demiştik. Onların talepleri doğrultusunda, 100’ün üzerinde yerde sandık kuruldu. Bundan sonra da çok daha fazla yerde, ilçelerimiz talep ettikçe ve anket sonuçları bizi tercihe yönlendirdikçe; sandığı kurmaya, örgütümüzün sesini dinlemeye devam edeceğiz. En doğru kararların verileceğine de yürekten inanıyoruz.
“YUNUSEMRE’DE YUNUSEMRE İTTİFAKINA, MANİSA’DA MANİSA İTTİFAKI’NA, İSTANBUL’DA İSTANBUL İTTİFAKINA, TÜRKİYE’DE TÜRKİYE İTTİFAKINA GÜVENİYORUZ”
Burada, CHP’nin adayını belirliyoruz. Adaylar, bugüne kadar CHP’ye, ama yarından itibaren Şehzadeler’e ve Manisa’ya emanettirler. Belirlenen adaylar bugün hangi ikisi olursa olsun, diğer ilçelerde ilan ettiğimiz adaylar; geçmişte birlikte olduğumuz ve seçimleri belli yerleri birlik kazandığımız; örneğin burada kıl payı birlikte kaybettiğimiz seçmenlerimize emanettir. Yunusemre’de Yunusemre ittifakına, Manisa’da Manisa İttifakı’na, İstanbul’da İstanbul ittifakına, Türkiye’de Türkiye ittifakına güveniyoruz. Türkiye’de ittifaklar ve işbirlikleri çok konuşuldu. Bazı seçim bölgelerinde, örneğin Yunusemre’de bütün demokratların bir araya geleceğini, bütün muhafazakar demokratların, milliyetçi demokratların, sosyal demokratların bir araya geleceğini ve bütün demokratların, sosyalistlerin bir araya geleceğini ve Yunusemre İttifakı ile bize bu seçimi kazandıracağını; büyükşehirde de Manisa İttifakı’nın adayımız Ferdi Zeyrek’i Manisa Büyükşehir Belediyesi’ne seçeceğine yürekten inanıyoruz. Bu demokrasi şölenini takip ettiğiniz için hepinize teşekkür ediyorum.
Şundan emin olun birileri oturup iki parti arasında mutabakata varıp, şehirleri aralarında paylaşıp; sarayda, AK Parti Genel Merkezi’nde hesaplar yapıp, Manisa’da bir ezberin sürdürüleceğine kanaat getirmiş olabilirler. Ama artık Manisa, kendisine dayatılan, sorulmadan dayatılan bu adaylardan bıktı. Bundan sonraki süreçte Manisalılar, Manisa’yı genç kadroların, dinamik kadroların, inanmış kadroların, sosyal belediyeciliği en iyi yapabilecek ve kendisine en iyi hizmeti getirecek olan kadroların, Manisa’yı ve ilçelerini yönetmesini istiyorlar. Biz de buna katkı ve olanak sağlayacağız. Ben CHP Genel Başkanı olarak bütün Türkiye’de koşturacağım. Ama bir elim Manisa’dadır, yüreğim Manisa’dadır; sıkça geleceğim, adaylarımızla birlikte çalışacağız. Ve Manisa’yı CHP’li bir büyükşehir belediye başkanına; Şehzadeler’i, Yunusemre’yi CHP’li belediye başkanlarına emanet edeceğiz. Ondan sonra da dünyanın en prestijli şehirleri ile sosyal demokratların yönettiği; Manisa’yı kardeş şehir yapacağız. Türkiye’nin en güçlü belediyeleri ile Manisalı belediyeleri mutlaka ve mutlaka kardeş belediyeler yapacağız. Ve bu sürecin sonucunda mutlaka ve mutlaka CHP’yi Manisa’da iz bırakacağı bir başarıyı hep birlikte yaşayacağız. Size söz veriyoruz.”
“YURT DIŞINDA OLMAZ. HİÇBİR YERDE OLMAZ AMA SUUDİ ARABİSTAN’DA KESİN OLMAZ”
CHP Lideri Özel, açıklamalarının ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Riyad’da oynanması planlanan Süper Kupa final maçının, maç öncesinde yaşanan olaylar nedeniyle iptal edildiğinin anımsatılması üzerine Özel, şunları söyledi:
“Aylardır diyorum ki, Fenerbahçe-Galatasaray; Türkiye’nin iki güzide kulübü, Süper Kupa maçı yapacaklarsa; bu maç 100. yılda, Türkiye dışında bir yerde oynanamaz; ve adı Atatürk Stadı olmayan bir yerde oynanamaz. Mutlaka ve mutlaka bunu Türkiye’nin büyük stadyumu İzmir’deki Atatürk Stadyumu, oraya yakışırdı, dinlemediler. Yurt dışında yapacaksınız, bir mazeret olur, KKTC’de, yani bizim burası kadar vatan bildiğimiz bir yerde olur. Ama yurt dışında olmaz.
Yurt dışında olmaz. Hiçbir yerde olmaz ama Suudi Arabistan’da kesin olmaz. Bunlar gelince Anıtkabir’e gidiyorlar mı, gelince İstiklal Marşı’na saygı gösteriyorlar mı? Bunların olduğu yere 100. yılın Süper Kupası gider mi? En büyük maç, 100. yılın son gününde orada olur mu? İşte böyle rezillik olur. Böyle utanmazlık olur. Böyle kepazelik olur. Hepimiz utandık, hepimiz çok tepkiliyiz.
“SUÇ RECEP TAYYİP ERDOĞAN’DADIR”
Ama burada suç ne kulüplerdedir ne de istifa ettirilerek bütün suçun yükleneceği Türkiye Futbol Federasyonu’ndadır. Suç, ‘her şeyi ben bilirim, ben’ diyen var ya suç Recep Tayyip Erdoğan’dadır. Atatürk’ü Suudi Arabistan’da pazarlık konusu yapan, İstiklal Marşı’nı pazarlık konusu yapan baş suçlu Recep Tayyip Erdoğan’dır. Söyledik, dilimizde tüy bitti, anlatamadık. Böyle bir rezalet yaşandı. Ancak Fenerbahçe ve Galatasaray’a; onlara destek veren Beşiktaş’a ve tüm kulüplere müteşekkiriz. Bu hadsizlere, Suudi Arabistan’daki hadsizlere ve Türkiye’nin en önemli, 100. yıl kupasını oraya yollayan hadsizlere hadlerini tüm kulüpler ve taraftarları bildirmiştir.”
“BU İLİŞKİNİN ÜZERİNE CESARETLE GİDİLMELİDİR”
Eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş cinayetinin birinci yılında, dava dosyasından ülkü ocakları ile emniyet arasındaki ilişkiye işaret eden haberi yapan T24 muhabiri Asuman Aranca hakkında soruşturma açıldığının anımsatılması üzerine Özel, şunları söyledi:
“Sinan Ateş, öldürüldüğü gün; ülkücü camianın şehidiydi. Ama genç bir siyasetçi olarak, tüm Türkiye’ye emanet ettiği evlatlarıyla, çocuklarıyla hepimizin bir yıldır hakkını hukukunu korumaya çalıştığı, acılarını paylaşmaya çalıştığımız bir kardeşimizdir. Sinan Ateş’in ailesinin yaptığı açıklamalar, eşinin yaptığı çağrılar ve Sinan Ateş cinayeti üzerindeki sis perdesinin kaldırılması için herkesin gösterdiği irade son derece kıymetlidir. Bu ilişkinin üzerine cesaretle gidilmelidir. Bu ilişkinin üzerine gidilmezse bundan sonra Türkiye’de yaşanabilecek her türlü olumsuzlukta bu şüphe ortada olacaktır. Ben bir kez daha Sinan Ateş’e, değerli eşine, çocuklarına, ailesine; siyaset arkadaşlarına ve ülkücü camiaya baş sağlığı diliyorum. Sinan Ateş cinayeti üzerindeki sis perdesi kaldırılana kadar bu meselenin peşinde olacağız. Unutmayacağız, unutturmayacağız.”