Tarih: 05.06.2025 22:49

ÖZGÜR ÖZEL MEYDAN OKUDU: AKLINIZI BAŞINIZA TAKININ...

Facebook Twitter Linked-in


CHP’nin İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasına tepki olarak başlattığı “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” mitinglerinin sekizincisi Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Hakan Bahçetepe'nin tutuklanması üzerine Sancaktepe yerine Gaziosmanpaşa’da yapıldı.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı ve CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun 23 Mart’ta yolsuzluk suçlamasıyla tutuklanmasının ardından başlatılan “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” mitingleri devam ediyor.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel Esenler mitinginde 4 Haziran’da Sancaktepe’de olacaklarını duyurmuştu. Ancak İBB'ye yönelik 5. dalga operasyonda Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Hakan Bahçetepe'nin gözaltına alınması üzerine mitingin yeni adresi Gaziosmanpaşa olarak değiştirildi.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı ve CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun 23 Mart’ta yolsuzluk suçlamasıyla tutuklanmasının ardından başlatılan “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” mitingleri devam ediyor.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel Esenler mitinginde 4 Haziran’da Sancaktepe’de olacaklarını duyurmuştu. Ancak İBB'ye yönelik 5. dalga operasyonda Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Hakan Bahçetepe'nin gözaltına alınması üzerine mitingin yeni adresi Gaziosmanpaşa olarak değiştirildi.
CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik'in okuduğu mesajda İmamoğlu şunları kaydetti:

“Milletin iradesi, taarruz altındadır. Demokrasimiz, hayatta kalma mücadelesi vermektedir. Hukuk yerle bir edilmiş, adalet can çekişmektedir. Bu en ağır şartlar altında bile hiçbirimizde bir korku, bir yılgınlık yok. Çünkü bugün yaşadıklarımızın, vadesi dolmuş bir iktidarın son çırpınışları olduğunu biliyoruz. Onların millete veremeyecekleri hesapları var. Onun için korkuyorlar. Ama biz korkmuyoruz, yılmıyoruz. Çünkü, haklıyız ve güçlüyüz. Korkmuyoruz, yılmıyoruz. Çünkü millete veremeyeceğimiz tek bir hesap yok.

Gaziosmanpaşa Belediye Başkanımız Hakan Bahçetepe’nin veremeyeceği tek bir hesap yok. Avcılar Belediye Başkanımız Utku Caner Çaykara’nın veremeyeceği tek bir hesap yok. Hakan ve Utku, bizim 1 yıldır belediye başkanlığı görevini yürüten, çok değerli genç arkadaşlarımız.

Onların olmadığı gibi, 30 yıllık belediye başkanı, yerel yönetim duayeni, Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün abimizin de veremeyeceği hiçbir hesap yok. Ceyhan Belediye Başkanımız Kadir Aydar’ın, Seyhan Belediye Başkanımız Oya Tekin’in ve tutuklanmış tüm diğer belediye başkanlarımızın, belediye çalışanlarımızın veremeyecekleri hiçbir hesap yok.

Bizler, millet adına karar veren bağımsız mahkemelerde yargılanmaktan gocunmayız, çekinmeyiz. Yeter ki amaç, gerçeği ortaya çıkarmak, adaleti sağlamak olsun.
Ama bugün bizi bağımsız mahkemeler değil, bir avuç iktidar sahibi ve onların medyası yargılamaya kalkıyor. Biz, yargılanmıyoruz. Biz, peşin peşin suçlu ilan ediliyor, sistemli iftiralara, organize yalanlara maruz kalıyoruz. Biz, yargılanmıyoruz.

Biz, bir daha asla seçim kazanamayacak bir avuç insan önümüzdeki seçimi kazanabilsin diye, rehin tutuluyoruz. Bizim tutuksuz yargılanmamıza bile cesaretleri yok. Çünkü işimizi yapmamızdan korkuyorlar. Belediyecilikte bizimle yarışamadıkları, millet bizi tercih ettiği için korkuyorlar.

Bizim tutuksuz yargılanmamıza cesaretleri yok. Çünkü sokakta, çarşıda, pazarda vatandaşla iç içe olmamızdan korkuyorlar. Bütün o yalanlarına, iftiralarına milletin gözünün içine baka baka vereceğimiz cevaplardan korkuyorlar. Korksunlar.”

Milli iradeyle kavgaya tutuşanlar, milletin aksi istikametinde yürüyenler elbette korkacak. Millet bunları vicdanında mahkum etmiştir, sandıkta da mahkum edecektir. Sandık gelecek, herkes yaptıklarının hesabını verecek.

Bir pazar günü, adalet hasretiyle sandıklara koşacağız ve hep birlikte özgürlüğün, eşitliğin, kardeşliğin iktidarını kuracağız. Yoksulluğu, çaresizliği, umutsuzluğu bu topraklardan söküp atacağız. Adil, özgür ve müreffeh bir ülkede hep birlikte güven içinde yaşayacağız. Her şey çok güzel olacak. Ekrem İmamoğlu. Silivri zindanı.”
İmamoğlu'nun mektubunun okunmasının ardından meydana kurulan otobüsün üstüne çıkan CHP Genel Başkanı Özgür Özel oldukça sert bir konuşma yaptı. Tutuklanan Belediye Başkanı Hakan Bahçetepe'te yönelik suçlamayı ve kurulan kumpası tane tane anlatan CHP lideri Özgür Özel şunları söyledi:

Hakan gibi bir ilçe başkanına siyasi yatırımı yapmışız, görevi vermişiz. Çalışmış, babasının hediyelik eşya dükkanında esnaflık yaparak büyümüş bir çocuk. Ticaret yapıyor. Şurada bir kişinin gözüne bakamayacağı, arkasında kötü konuşacağı bir hikaye bırakmamış.

Aday olmuş, seçime girmiş, arkadaşının arabasıyla kampanya yapmış. Yoksul mahalleleri tek tek gezmiş. Sorunları bildiğini söylemiş, nasıl çözeceğini anlatmış. Seçim kampanyasına arkadaşlarının, partililerinin verdiği şahsi araçlarla kampanyayı götürmüş. Tıkandığı yerde eşinin kolundaki bileziği satmış, parti için kampanya yapmış.
Seçim gecesi olmayacak şeyi başarmış. Bir bakmışlar seçimde o Ak Parti'nin kalesi denilen yerde Hakan kardeşim bin farkla önde. Sandıkta çamur, ilçe seçim kurulunda çamur. Koca Hatay'da iki bin fark var. Bütün sandıklarda itiraz var. Birini saydırmayanlar, Gaziosmanpaşa'da 100 kere sandık saydırdılar. Günlerce saydırdılar bütün oylara bir daha baktılar ama Hakan'a mazbatayı vermek zorunda kaldılar.
İşte şimdi özellikle Gaziosmanpaşa'daki durumu bir açık anlatmak lazım. Bütün Türkiye'nin bilmesi lazım. 1 Nisan günü biz Gaziosmanpaşa'da oyları yeniden sayarken önceki belediye başkanı Aziz İhsan Aktaş'ın başvurusu üzerine bir evrak yollamış.

AKP-MHP meclis üyeleri çoğunlukta. Hakan Başkan göreve başladıktan sonra 'bu evrak ne?' diye soruyor.

Belediye Meclisi'nde Haziran ayında bu başvuru eski belediye başkanının belediye meclisine yolladığı Ak Parti ve MHP'li bütün belediye meclis üyelerinin de o y verdiği kararlar bu Aziz İhsan Aktaş'ın hepinizin bildiği benzin istasyonundaki yer ile ilgili karar çıkmış. Hakan'ın belediye başkanlığı döneminde başvuru yok, yapılan işlem yok. Meclis'e gitmiş, AKP-MHP'nin oylarıyla Meclis'ten geçmiş.
Tutukladıkları bu dosyada, bu Aziz İhsan'a Aktaş'a diyorlar ki 'iftira at, seni serbest bırakalım'. Ben dedim ki ya olacak iş mi? Aziz İhsan Aktaş, o dosyada suç örgütü lideri. Suç örgütü lideri itiraf ederse, örgütü o kurmuş, nasıl dışarı çıkar? Sen anlat, çünkü maksat Gaziosmanpaşa Belediyesi için kumpas kurmak ya.

Aziz İhsan Aktaş demiş ki, 'Ben belediye başkanına şu kişi ortağım kanalıyla söyledim. Ortağım, bir aracı kullanarak belediye başkanına rüşvet verdi'. Ne zaman verdi? Olay olduktan altı ay sonra verdi. Başvuruyu başka belediyeye yapıyor. Sevki yapıyorlar. Ak Parti-MHP geçiriyor. Hakan altı ay önce olmuş bitmiş işin güya rüşvetini alıyor.
Bu savcılıktaki kumpasçılar Hakan'ın baz kaydıyla, iftiracının ortağının baz kaydını koymuşlar. Güya aynı istasyondan çekince sen berabersin demek diye kabul ediyorlar. Bir yılda üç gün aynı bazdan bir araya gelmişler. Adam diyor ki, 'Bu ikinci kişi aracılığıyla rüşvet verdi. Bu iki gün görüldüler, üçüncü gün de rüşveti aldılar'. İddia bu.

Gerçek ne? Diyor ki, 'Bir kez belediyeye hayırlı olsuna iş adamlarına geldiğindeki grup hariç, belediye dışında bir kez göz göze geldiysem, yan yana geldiysem, el sıkıştıysam, on metre mesafeden göz göze geldiysem beni, Taksim'de asın' diyor Hakan.
Nasıl ispatlamış? Bütün Türkiye duysun kumpası. Görüşmenin biri 24 Kasım'da. Hakan çıkardı videosuyla, sosyal medya paylaşımı ile, dedikleri dakikada Hakan 3 ayrı okulda yan yana, 24 Kasım kutlaması için öğretmenlerin yanında.

O baz istasyonuna bir kilometre mesafede, bu kişinin benzin istasyonu da 500 kilometre mesafede. O okul, o benzin istasyonu aynı baz istasyonunda çekiyor. Bir diğeri kapalı pazar yerinin açıldığı programın saatinde beraberdiler diyor, aynı bazda.

Çünkü benzin istasyonu bir tarafta, pazar yeri bir tarafta. Bir öncekinde okullar da arkasındaydı. Yine bir yerde üniversite öğrenci değişimi programını ziyarete gitmiş. Aradaki mesafe 850 metre.
Bakın kumpas şu; Baz raporunu alıyorlar. İftira attıkları adamın bazı ile, Hakan'ın bazını çakıştıklarını fosforluyorlar. 'Ben bugün buraya geldim, çanta ile rüşvet verdim' diyor. Ne görüntü, ne kayıt, ne para ile ilgili bir iz, bir emare...

Ama bunun üstüne, böyle net açıklamaya rağmen Hakan'ı aldılar, içeriye koydular. Şimdi yarın İçişleri Bakanı görevden uzaklaştırma yapacak tutuklu diye, sonra bunlar gidecekler belediye meclisine, 18 Ak Partili, 3 MHP'li 21 kişi Hakan'ın yerine belediye başkanvekili seçecekler. Kumpası gördünüz mü?
Eğer bu baz kaydıyla, bu belediyeye çökülürse, artık Adalet ve Kalkınma Partisi'nin zaten emareleri var, her işareti var, ama sandık fikrini kafasında bitirdiğini, darbeye hepten niyetlendiğini, bir daha da seçim yapmamaya hazırlandığını gösterir.

Şimdi bu darbecilere bu meydandan şunu söylemek istiyorum. Gaziosmanpaşa bir karar verdi. Ona bazdan kumpas kurup da siz bu belediyeyi Gaziosmanpaşalının elinden alır, Saray'ın emrine verirseniz iki eli yakanınızdadır, canınıza okuyacaktır.
Buradan, Gaziosmanpaşa'daki bütün Ak Partililere, MHP'lilere sesleniyorum. Bakın, yıllarca yarıştık, siz kazandınız. 47 yıl bu parti ikinci parti oldu. Suçu kendimizde aradık. Bir kere partiniz ikinci parti oldu, Gaziosmanpaşa'yı kaybettiniz. Düşmana kaybetmediniz ki, buranın bir evladına kaybettiniz.

Şimdi bu Gaziosmanpaşa'yı sizin gibi herkesin helal oylarıyla seçim sonucuna göre verilmiş bir karar uygulanmak varken darbe yapmaya kalkıyorlar.

Ak Parti, MHP'nin oy verenleri, üyeleri, buna yol verirse, buna alet olursa, sessiz kalırsa kusura bakmayın Hakan tarihe bir kahraman olarak siz de tarihe bir kalleşliğe susarak, sessiz kalarak ortak olmuş olursunuz. Buna izin vermeyin.
O görüntü millete senin seçtiğini değil, benim kolundan tuttuğumu görüyor musun diye kafa tutmaktadır. Polis emir kulu, o görüntünün emrini kim verdirdiyse onun bu millet yakasından tutup kafasını yere vurasıya kadar bana huzur yok.

O videoyu çektirenlerin bu millete burnunu yere sürttüreceğim. Akın, sert kayaya çarptın oğlum. Sert kayaya çarptın! Aklınızı başınıza takının. O haysiyetsizliği bir daha görmeyeceğim.

Tepemin tasını attırma, dağılamamak üzere toplanırız. Buradan Sayın Erdoğan'a da söylüyorum. AK Parti'de kafası çalışan kim varsa söylüyorum. Bundan sonra bu işin sonu kötü, alın bunu buradan.

"Bu 19 Mart’ın ağır bir maliyeti var; 60 milyar dolar. Bu parayı emekliye versen… 14 bin 500 lira emekli maaşı alanlara 30’ar bin lira maaş verebilirdik. Türkiye’nin dört bir yanında çiftçiler borçlu, köylüler borçlu.

Bu paranın yarısı bütün köylülerin borcunu ve faizini kapatıyor. Bu para ile atanmayan öğretmenleri atayabilir, üç yıllık maaşını peşin yatırabilirdik. Bu parayla her işsizimize 15 bin lira işsizlik maaşı bağlayabilirdik.

Bu para ile 3 bin lira verdiğimiz KYK kredisi verdiğimiz öğrencilerimize 30 bin lira KYK kredisi bağlayabilirdik. Bu parayla vatan evlatlarının yüzünü güldürebilirdik. Ama Tayyip Bey bakan evlatlarının geleceğini garanti altına almaya çalışıyor.

"Kurban Bayramı geliyor. Biraz önce emekliye, asgari ücretliye seslendim. Bir kez daha hatırlatalım. Yarın arife, öbür gün kurban. 2002’de AK Parti geldiğinde kurbanlık koç 150 lira, asgari ücret 185 lira. Asgari ücretin içinden bir kurban alıyorsun.

Bugün asgari ücret 22 bin lira, kurbanlık koç 25 bin lira. 2002’de en düşük emekli maaşıyla iki tane kurbanlık koç alıyordun. Şimdi iki emekli bir araya gelse bir kurbanlık koçu zor alıyorlar. Yani tam dört kat kurbanlık üzerinden emekli erimiş, bitmiş. Bayramda emekliler 4 bin lira emekli ikramiyesi alacak. 2018’de ilk çıktığında bu bin liraydı.

Emekli ikramiyesi, tam tamına iyi bir koç satın alıyordu. Şimdi 4 bin lira oldu, emsal koç 25 bin lira oldu. İlk verildiğinde bir kurbanlık koç alan ikramiye, şimdi koçun bir budunu zor alıyor. Koca bir koyunu emeklinin kurban bayramında sofrasından çalanlara yazıklar olsun. Buradan tüm İstanbullulara, tüm Türkiye’ye, Ekrem Başkan’ın bir selamı var.

O da ben de hepimiz bu sene kurbanlık bağışını İstanbul Vakfı’na yaptık. Halen daha herhangi bir yere gücü olup da kurban kesmek ya da bağışlamak isteyenlere Ekrem Başkanımız’la İstanbul Vakfı’ndan mutlaka kurbanlık bağışını bekliyoruz. İstanbul’da geçen yıl olduğu gibi bu büyük dayanışmayla, boğazından kurbanlık et geçmeyen kimsenin kalmaması için hepinizden dayanışma bekliyorum.

"BU MÜCADELEYİ SAHİPLENMEMİZ GEREKİYOR"
Bu yüksek enerjili meydandan asgari ücretlilerin bir beklentisi var. Tüm sendikalara, konfederasyonlara gittik. Herkes ‘Haklısınız’ diyor, ‘İyi ki söylediniz’ diyor.

Ama bu mücadeleyi hep birlikte sahiplenmemiz gerekiyor. Tayyip Erdoğan seçimden önce ‘Asgari ücrete enflasyon çift haneli oldukça yılda dört kere ayarlama’ demişti, geçen sene bir kez bile ayarlamadı.

Verilen zam TÜİK rakamlarına göre… TÜİK ne demek, Tayyip’i Üzmeyen İstatistik Kurumu. Bu rakamlara göre bile verilen zam eridi. Enflasyon canavarı asgari ücretlinin zammını yuttu, emeklinin zammını yuttu.

Şimdi hep beraber bu asgari ücrete temmuz ayında bir zam alma, ara zam alma zamanıdır. Geçen sefer gerçek enflasyonu değil, beklenti enflasyonunu verdikleri için, TÜİK’e envai çeşit numara çektirdikleri için emeklilerin de maaşları eridi. Onlar için de seyyanen zam bekliyoruz.

"20 MİLYON İMZAYA DOĞRU YÜRÜYORUZ"
Türkiye’deki 191 bin sandığın 180 bininde atamalar tamam. Sandık görevlisi, seçim sabahı 05.00’te kalkıp da göreve gitmeyecek artık. 180 bin kişilik ordumuz her hafta, her ay görev ve aynı zamanda antrenman yapacak, tatbikat yapacak.

180 bin kişilik sandık görevlisi ordumuzun ilk görevi, kendi sandıklarındaki 300-350 vatandaşa tek tek ulaşarak imza verip vermediğini sormak, imzaları tamamlamak. Ordu hazır, görev hazır, hedef belli, 20 milyon imzaya doğru yürüyoruz. 27 milyon imzayı tamamlayacağız.

Ayrıca Türkiye’deki 51 bin mahalle, köy ya da mezranın 47 binine mahalle temsilcisi atamış durumdayız. Köy temsilcisini atamış durumdayız. Mahallenizin temsilcisinin ve sandığınızın görevlisinin her birinize SMS yoluyla bilgilerine ulaştıracağız. Onlarla tanışın.

WhatsApp gruplarına dahil olun. Verilen görevleri alın, Cumhuriyet’in ikinci yüzyılında İkinci kurtuluş Savaşı’nın neferleri olarak mücadeleye destek verin. O zaman yürüyelim arkadaşlar, haydi yürüyelim."




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —