CHP'li Özgür Özel, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun “Bize iki de bir yargılanacaksınız diyenler, talimat almıştır” ifadelerine yanıt verdi.
Özel, 'Biz ‘geçmişte hukukun dışına çıkanların, insanların geleceğini, parasını çalanların, uyuşturucu baronların peşini bırakmayacağız’ diyoruz. ‘Rüşvetçilerin peşini bırakmayacağız’ diyoruz. Sayın Vedat Bilgin ‘beni yargılatacaklarmış’ demiyor. Sayın Nebati, Orman Bakanı üstüne alımıyor. Neden Süleyman Soylu üstüne alınıyor. Biz suçluları yargılayacağız diyoruz. Yarası olan gocunuyor galiba. Kimsenin bir derdi yokken, Süleyman Soylu’yu tutan bu kaşıntı nedir?' ifadelerini kullandı.
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, TBMM’de basın toplantısı düzenledi. Özel, memurların enflasyon fiyat farkı ve sendika taleplerine ilişkin şunları söyledi:
Normal şartlarda ne yaparsınız? Enflasyondan, verilen 7 buçuğu düşüp 34.85’i bulursunuz. Bunun üzerine ikinci 6 aylık yüzde 7’yi eklersiniz ve zam oranı bulunur, yüzde 44,29. Bu kadar basit. Bunu çok basit hesap bilen herkes böyle yapar. Maliye Bakanlığımız aynı şekilde yüzde 7 buçuk enflasyon çıkmış. Çıkan enflasyona yüzde 7 buçuk ıskonto uyguluyor, memurun cebinden. Hesabı aynı şekilde sürdürüp yüzde 41.69’dan buluyor. Bunun altına sendika ile bakan imza atmış. Böyle olursa örneğin hemşiremiz 222 lira az para alacak her ay. Öğretmenimiz 231 lira az para alacak her ay. Bakanlık ‘böyle hesaplanacak’ demiş. İmzanın öbür tarafından ses yok. Memur Sen Konfederasyon Başkanı Sayın Ali Yalçın'a dün seslendim. Ses etmediler. Hemen, Bakanlık ile görüşüp, bu genelgeyi değiştirtmeleri lazım.
Sağ olsun başka yetkisiz sendikalar grubumuzu aradılar, hesaplamayı aldılar. Bugün mahkemeye başvuracaklarını söylüyorlar.Ben baktım, bu konuda ‘Memur Sen ne diyor’ diye, ne buldum? Bir ara, Memur Sen ile Kamu Sen deyim yerindeyse hesap yöntemi üzerinden kapışmışlar. Memur Sen halen internet sitelerinde duran bir yazı yazmış. Kamu Sen için enflasyon farkı ders notu diyor, biraz alaycı ‘ders veriyoruz size’ diyor. Bakın hesabı burada anlatmış, diyor ki ‘bu dönem yüzde 3 zam almıştı yüzde 4.76 enflasyon gerçekleşti. Şurada anlatıyor, 4,76’dan 3 çıkarırsınız kalan 1.76 zam hakkıdır memurun’ diyor. Dün ve diyor ki ‘böyle hesaplanmalı’ diyor geçmişte. Şimdi niye susuyor? Niye açıklama yapmıyorlar? Ya iki lira değil, 22 lira değil, her ay 222 lira. Kim kime veriyor?
Verdiler ya bir miktar fark, onun bir kısmını böyle alıyorlar, bir kısmını gelir vergisi artışından alıyorlar. Zaten, enflasyon yemeye devam ediyor, gelen her zammı. Memur Sen Genel Başkanı Sayın Ali Yalçın’a kişisel hiçbir husumetim, hiçbir sorunum yok. Ama isminle sataşıyorum. İmzayı attın. Bu senin memura borcun. Burada da mademki Kamu Senle dalga bile geçmişsin. Ali Yalçın cevap ver, bu hesap nasıl yapılacak? Her öğretmenin her hemşirenin cebinden çaldıracak mısınız? İsminle sataşıyorum, cevap ver. Bu konuda bir tutum alın. Sendika bu konuda bir tutum almazsa burada kötü niyet ararız.
Araştırma görevlisinden 285, genel müdürden 968, şube müdüründen 295, başkomiserden 300, polis memurundan 258 lira. Bu polis memuru, biri birinin 258 lira çalarsa, kelepçe takıp götürüyor, başkomiser de ifade alıp mahkemeye yolluyor. Şimdi bu polisin cebinden her ay 258 lira çaldıracak mısınız, sendika? Bu ali cengiz oyununa, Memur Sen’in Ali Yalçın’ı sessiz kalmasın.
'NEDEN SÜLEYMAN SOYLU ÜSTÜNE ALINIYOR?'
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun “Bize iki de bir yargılanacaksınız diyenler, talimat almıştır” ifadelerine ilişkin Özel, şunları söyledi:
Biz ‘geçmişte hukukun dışına çıkanların, insanların geleceğini, parasını çalanların, uyuşturucu baronların peşini bırakmayacağız’ diyoruz. ‘Rüşvetçilerin peşini bırakmayacağız’ diyoruz. Sayın Vedat Bilgin ‘beni yargılatacaklarmış’ demiyor. Sayın Nebati, Orman Bakanı üstüne alımıyor. Neden Süleyman Soylu üstüne alınıyor. Biz suçluları yargılayacağız diyoruz. Yarası olan gocunuyor galiba. Kimsenin bir derdi yokken, Süleyman Soylu’yu tutan bu kaşıntı nedir? Vatandaşlarımızın takdirine bırakıyoruz.
Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Vedat Bilgin’in “Türkiye'nin emekçilerinin, İşsizlik Sigortası Fonu için kesilen paralarının, böyle saçma sapan programlara gitmesine izin veremeyiz” sözleri hakkında Özel, “Bu programları kim başlattı? Süleyman Soylu. O muhteşem Çalışma Bakanlığı döneminde. Mevcut Bakan, ‘böyle saçma sapan yerlere parayı çarçur ettirmeyiz’ diyor. Sebebi de şu: Ben hak veriyorum. İşçinin kumbarasından işverenin cebine destek ve sonra işten çıkarıp yenisini alıp yeniden destek. Bu olmaz. Yılın son günü işten çıkarıp yeni işçi almak istihdam desteği midir, yoksa devleti enayi yerine koyup işsiz kumbarasının içini boşaltmak mıdır? Süleyman Soylu, bunu yaptı. Bakan ‘müdahale edeceğiz’ diyor. Bakan doğru söylüyor ama Sayın Bakan, bunu kendinden öncekileri suçlarken Süleyman Soylu'yu suçladığını da bilsin. Bilip de yapıyorsa arkasındayız. Bilmeden yapıyorsak bu da ikisine dert olsun, otursunlar konuşsun” diye konuştu.
'SARAY REJİMİ GURURLA SUNAR'
Özel, Basın Ahlak Esasları’nın yenilenmesi ile ilgili olarak şunları söyledi:
'Dezenformasyon yasası’ dedikleri, esasen sansür yasasını yoğun muhalefetimiz ve toplumda oluşan tepkiler üzerine 1 Ekim’e bırakmışlardı. ‘Bu süreyi doğru geçirin, basın örgütleri ile çalışın, bu yasayı düzeltelim’ demiştik.
Ancak Resmi Gazete’de Baskın Ahlak Esasları’na dair genel kurul kararları yayınlandı. AK Parti, aynı AK Parti. Yine dönüp de kimselere sormamışlar. Evrensel, Birgün, Cumhuriyet, Yeni Asya, Karar, Milli Gazete ve kendilerine müzahir olmayan ne kadar basılı yayın organı varsa onları zapturapt altına almak için yeni bir çalışma. Saray rejimi gururla sunar. Bazı disiplin suçlarını getirmişler, bazı ifadeleri muğlaklaştırmışlar. Sopayı kalınlaştırıp, basına göstermekteler. Bundan sonra bunlara uymazsan, sana ilan vermem.’ Kime verirsin? Yandaş medyaya veriyorlar. Bir de küçük ortağa müzahir Türkgün Gazetesi ile BengiTürk televizyonuna veriyorlar. Basındaki bu sorunları takip etmeye… İktidarımızın ilk üç ayında basın emekçilerin hak ettikleri kanunu üç ay içinde geçireceğiz. Bir daha kimsenin ele geçiremeyeceği bir basın kanunu yapmaya hazırlanıyoruz.
'GEMİYİ ERKEN TERK ETMEK İSTEYENLER VAR'
Özel, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun; dün yaptığı ve “5'li çete ile aramı bulmaya yeltenen sermayedar, holding, piyasa, kim olursa olsun pişman olur; bu böyle biline. Şimdi varsa cesaretiniz, gelin beni ikna edin. Ama haber yollamayı bırakın” ifadelerini içeren sosyal medya paylaşımı ile ilgili şunları söyledi:
İktidar değişimini, ilk önce köylerde muhtarlar, Ankara’da bürokratlar… Muhtarlar salonlara sığmıyor. Muhtarlar değişime inandı. Bürokrasiden dosya yağıyordu. Tasnifleniyor. Bugünkü durumda, suç duyurusunda tüketilmek istenmeyenler, gelecekte bağımsız yargı için saklanıyor. Bir kısmı ile ilgili gerekli işlemler yapılıyor ama o konulara çalışılıyor.
Diğer taraftan o gemiyi erken terk etmek isteyenler var.
Bizim tarafa atlamak istiyorlar. Genel Başkan dün akşam onlara, ‘durun’ dedi. Çünkü CHP’nin iktidarda olduğu dönemde, bugünkü gibi bir ilişkiye gerek yok. ‘Beşli çetecikler’ reis değiştirmek istiyor. Bizde reis olmayacak, bizde hukuk olacak. Kemal Bey, ilişki kurması gerekenlerle kurar. Baştan söyledik, kamulaştırmalar yapılacak. Makul karınızı alırsınız. Güvendiğiniz o tahkimlere sunulacak evraklar, bütün dünya ülkelerinde var, yani bir iktidarın kendi yakınları için yapmış olduğu; ülke lehine değil, birilerinin lehine yapmış olduğu anlaşmalar gelecek iktidarları bağlamaz. Öyle Londra’daki tahkimlere güvenmeyin. Özal’ın yaptığı otoyoldan kaça geçiyorsak, sizinkinden de o kadara geçilecek. Süleyman Demirel’in yaptığı köprü, bayramda bedava, sizinki 250 lira. Yok öyle. Bunların hepsi kamulaştırılacak. Ümit ederiz, otoyollardaki gişeleri balyozla kırma törenleri yapacağız hep beraber. Hep beraber o gişeleri kırdığımız günleri göreceğiz. Bu ülkede kolay, hızlı, güvenilir ulaşım; zenginlerin kullanabildiği bir şey olmaktan çıkacak artık. Öyle beşli çetelerin köprülerini, Türk milletinin köprüsü haline getireceğiz. Bundan emin olsunlar. Bizim kapıyı çalmasınlar.
Bizim kapı herkese açık. Ama Erzincan Kemaliye’deki gibi. İki tokmak var. Vatandaş tokmağı çaldı mı biz o kapıyı, güle oynaya açarız. Beşli çete çalınca, o kapı karşısında duvar gibi durur. Asla ve asla bu iktidarın suç ortaklarının gelecekteki iktidarımızla ilişkilenmek için yapmış oldukları temaslara duyarlı değiliz, kapalıyız. Bizi kimse Tayyip Erdoğan ile karıştırmasın. ‘Reis gitti yaşasın yeni reis.’ Yeni reis yok, hukuk var. Adalet var, eşitlik var. ‘Kral öldü, yaşasın yeni kral.’ Kral yok demokrasi var. Demokrasiye yeniden geçeceğiz. Öyle kendisini padişah gibi gören, ulufeler dağıtan, kendini methedene veren, sinir edene dirsek gösteren… Böyle bir anlayış Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte bitiyor. Herkes bunu bilsin.
'MHP’NİN DESTEK VERDİĞİ BİR İKTİDARIN EKONOMİK BUHRANA GİRMEDİĞİ GÖRÜLMEMİŞTİR'
MHP tarafından “Geleceğin Ekonomi Vizyonu" ile "Türk Kuşağı: Türkiye’nin Büyük Stratejisi" başlıkları ile iki ekonomi kitabı hazırlanmasının sorulması üzerine Özgür Özel, “MHP’nin ‘maşallah’ dediğini 40 yıl sonra sütten kesilir, ‘maşallah’ dedikleri çocuk 40 gün yaşar. MHP’nin destek verdiği bir iktidarın ekonomik buhrana girmediği görülmemiştir. Sonunda erken seçim ve baraj. MHP’nin marifetleri budur. Yanlarında durdukları herkesi felakete sürüklemeyi marifet bilirler marifetleri. Küfrettikleri ve ‘bir tek senden cumhurbaşkanı olmaz’ dedikleri kişiye destek vermek de onların işidir” dedi.
''LÜTFÜ ELVAN ‘128 MİLYAR DOLAR AÇIKLANMALIDIR’ DEDİ, NASIL PAKETLEDİLER KENDİ BİLE ANLAMADI''
128 milyar dolar davasında CHP’nin itirazının reddedilmesinin sorulmasıyla Özel, “128 milyar doları cayır cayır yaktılar. Bunu ekonomiyi bilen herkes biliyor. Herkes 128 milyar dolarlık rezervin cayır cayır yandığını biliyor. Bilmediğimiz Merkez Bankası’nın kime sattığı listelerini yayınlamamasıdır. Kime satıldığı, normal satışların yanında bazı şüpheli satışlar var, önemli sayıda. Açıklanması için talepte bulunuyoruz. Bunu Lütfü Elvan, ‘bence açıklanmalıdır’ demişti. Nasıl paketlediler kendi bile anlamadı” yanıtı verdi.
9549,89%1,94
34,54% 0,18
36,00% -0,62
3005,99% 1,50
5006,70% 1,01