CHP Genel Başkanlığı’na seçilen ve ilk grup toplantısını gerçekleştiren Özgür Özel gündeme ilişkin açıklamalar yaptı. Özgür Özel deprem bölgesi Hatay’a yaptığı ziyareti anlatarak “Atatürk’ün Hatay ile ilgili söylediği söz şudur ” Hatay benim şahsi meselemdir ” Bundan sonra CHP Grup Başkanı’nın ve CHP Genel Başkanı’nın Hatay şahsi meselesidir unutmayacağız” dedi.
AYM’nin TİP Milletvekili Can Atalay için verdiği hak ihlali kararını yok sayan ve AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunan Yargıtay’a sert tepki gösteren Özel “Yargıtay 3. ceza dairesi AYM’ye kafa tuttu. Ve öyle bir kafa tuttu ki içinde kişiselleşmiş tehditler olmayacak ifadelerle bir karar yazdı. İnanamadık gözlerimize inanamadık. Kararda bu Meclis’in başkanı Numan Kurtulmuş’a kararı niye okutmuyorsun demek var ayar vermek var had bildirmek var hizaya çekmek var. Kararda Hataylılara milletvekili seçmek sizin işiniz değil küstahlık var milli iradeyi tanımazlık var. ” ifadelerini kullandı.
AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’a da tepki gösteren ve yapılanı bir ‘darbe’ olarak nitelendiren Özgür Özel “uçaktaki açıklamalarıyla beraber anlaşıldı ki Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan Yargıtay’ın kararına verdiği destekle bu Anayasa’ya karşı suçu kalkışmayı; siz kalkışıp Anayasa’yı askıya alırsanız bunun adı darbedir askerler yapıyorsa askeri darbedir siviller yapıyorsa sivil darbedir ülkenin cumhurbaşkanı makamından oturan bir partinin genel başkanı yapıyorsa bu ömrümde gördüğüm en hadsiz darbedir” dedi.
Özgür Özel’in açıklamalarının satır başları şu şekilde:
CHP Kurultaylar başka partilerden farklı olarak liderlerini tasdik etmek için görevlendirilmiş delegelerden değil görev vermeye gelmiş delegelerden oluşur. O delegeler Atatürk’ün partisini en kısa zaman da iktidar yap görevi vermiştir. Bu görevi alıyoruz kabul ediyoruz ve hep birlikte söz veriyoruz. Tüm yaratılan dezenformasyonlara rağmen. İktidar yanlılarının yarattığı dezenformasyonuna rağmen. CHP liderine demokratik yollardan rakip çıkabildiği. İlçe il ve genel Büyük Kurultay’da sandıkların kurulduğu demokratik bir yarışın yapılabildiği ve eğer delegeleri ona karar verirse genel başkanın dahi seçimle değişebildiği bir parti olduğunu. Yani Türkiye’ye demokrasi vadederken kendi içinde de demokrasisi olduğunu gösteren bir Kurultay’ı geride bıraktık katkı sağlayan herkese teşekkür ediyorum.
KILIÇDAROĞLU’NA SELAM
Ülkemiz çok zor bir ödemden geçti. Tek adam rejiminin git gide otoriterleştiği demokrasi kanallarının tıkandığı hukukun rafa kalktığı dönemde 13 yıl boyunda CHP gnel başkanı olarak AKP’ye karşı büyük mücadele vermiş. Artvin’de PKK terör örgütünün hedefi olmuş. Çubuk’ta bir şehit cenazesinde linç girişimine uğramış içine girdikleri evin ‘yakalım burayı’ denildiği sesler arasında sakin ve metanetle kendini ve partisini korumuş. Ankara’dan İstanbul’a 432 km yürüyerek dünya siyasi tarihine geçmiş. Bana ve bu partiye çok emeği olan Genel Başkanı’mız Kemal Kılıçdaroğlu’nu saygıyla selamlıyorum. Kendisinin önünde saygıyla eğiliyorum
Kurultay’ın sonucunda oluşan Parti Meclisi’nden MYK görevlendirdim. 24 kişiden oluşur ve yaş ortalaması 46’dır. MYK’yı ben atamadım Parti Meclisimize anlattım eleştirilerini aldım sonra vizyonlarını aldım ve oy birliği ile Parti Meclisi tarafından MYK’mız güven oyu almıştır hepsine hayırlı olsun ve kolay gelsin diyorum.
Türkiye siyasi tarihinde ilk kez gölge kabine görevlendirmesi yaptık. Gölge kabine mevcut kabinedeki 17 bakan ve 1 cumhurbaşkanı yardımcısından oluşan 18 kişinin karşısına 18 genel başkan yardımcısının görevlendirilmesiyle. onların yaptığı her şeyi dakika dakika izleyerek gerekli eleştirileri yaparak gerektiğinde önden uyararak doğru yapılanlara destek vererek yanlış yapılanlara engel olmaya çalışarak etkin yapıcı ve kararlı bir muhalefet izlemek üzere görevlendirilen 19 arkadaşım var. Her biri birbirinden kıymetli görevlendiremediklerimiz de bir adım geride değil.
ERDOĞAN’A GÖLGE KABİNE GÖNDERMESİ
Kabinemizi Erdoğan’ın kabinesiyle karşılaştıracak olursa en temel fark şu. Erdoğan da görevlendirme yaptı 18’i erkek 1 kadın o da aileden sorumlu. CHP’nin kabinesinin 9’u kadın 9’u erkek. Bir tarafta kadına sen aileden anlarsın diyerek diğer bütün işleri erkeğe layık gören var. Diğer tarafta eşitiz bir elmanın iki yarısıyız ben ne kadarsam sen o kadarsın diyen. Aramızda kimse öbüründen üstün değildir diyen bir anlayış var. Bunu bize öğreten Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür.
Kurultay’a 43 il başkanıyla giriyorum ama 81’i ile çıkacağım diye. Söz verdim Kurultay bitiminde 81’inizle toplanacağım. Sabahın 5’inde toplanamadık 9’unda toplandık. Birlikte çay içtik sohbet ettik görüşleri aldım. Ama bir kaçı hariç Kurultay’a önerdiğim anahtar listede çok sayıda il başkanının taleplerini aldım ve listeye yazım. Sadece 60 kişilik Parti Meclisi’nde daha öncede il başkanlığı yapmış 13 arkadaşım ve 2 tane ilçe başkanı arkadaşım var. O gün bizim onlara verdiğimiz kıymeti, bir mukabele göstermek ve teşekkür etmek için randevu istediler o randevuyu grup toplantı salonumuzda 130 milletvekilimizle verdik. Kapalı grup toplantımızda arkadaşlarımızla tanıştılar bundan sonra etle tırnak gibi yol yürüyecekler hepsinin yolu açık olsun.
HATAY’A ZİYARET
Cumartesi günü Parti Meclisi’mizi topladıktan sonra söz verdiğim gibi, mazbatadan bir gün önce Manisa’ya gitmiştim ana baba evinden helallik almıştık. İlk ziyareti söz verdiğim gibi Hatay’a yaptım. Hatayspor bu büyük acıya yıkıma rağmen. Türkiye’de 50 bin 783 vatandaşımız yaşamını yitirdi. Hepsine Allah’tan rahmet yaralı olanlara acil şifalar bütün kayı ailelerine sabır diliyoruz. Başta Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu grubumuz ilk andan beri oradaydı. Hatayspor her şeye rağmen matem formasıyla birlikte maçlarını Mersin’de oynayarak büyük başarılara imza atıyor. Hatay’da 6 Şubat’tan beri yüzleri güldüren tek olan Hayatspor’un başarısı. biz de başarılarının devamını diliyoruz. Seçimden önce gittiğimde burada siyaset yapmayacağım dedim. Ne oy istedim ne başka bir şey sadece şunu dedim sizi ziyarete dinlemeye geldim. Hatayımın genç il başkanı değerli Kurultay delegeleri şunları söyledi; Özgür Başkan sen ilk günlerde geldin burada emek verdin yanındaydı İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Ekrem Başkan Hatay’dan sorumluydu ve hiç yalnız bırakmadı. Ama biliyorsunuz ki Hatay’a geç geldi devlet ve erken gitti devlet unuttu bizi devlet.
“DEPREM BÖLGESİNDEKİLER ERDOĞAN’A İNANIP OY VERDİLER”
Dediler ki kurtarma çalışmaları geç başlamıştı ama enkaz kaldırmada bütün iller bitti Hatay’da en az yüzde 20-25’i duruyor. Halen daha kayıplarına ulaşamayan aileler enkaz başında duruyor. Hatay’a verilen sözler tutulmadı dediler. O gün ve gittiğim pazar günü dedim ki. Ben Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’ndan Atatürk’ün koltuğunu devraldım. Atatürk’ün Hatay ile ilgili söylediği söz şudur ” Hatay benim şahsi meselemdir ” Bundan sonra CHP Grup Başkanı’nın ve CHP Genel Başkanı’nın Hatay şahsi meselesidir unutmayacağız, unutturmayacağız. Bunun için Hatay’da 255 bin konuta ihtiyaç var şu ana kadar 32 bin tanesinin ihalesi yapılmış 20-25 bininin inşaatı yapılıyor. Oysa AKP Genel Başkanı’nın sözü vardı 1 yıl içinde herkesi evine kavuşturacaktı. Deprem bölgesindeki insanlar ona güvenip ona inanıp 1 yılda başımızı sokalım diyerek kendisine oy verenler şimdi kandırıldıklarını görüyorlar tüm illerde. Resimi rakamdaki 32 binin daha başlamamışlar dahi hepsi bir mucize 6 Şubat’ta bitse 10 Hataylıdan 9’u yine sokakta yine çadır yine konteynerde. Diğer illerde de durum farklı değil. Ama deprem bölgesi Hatay’dan ibaret değil. Yıkımın yüzde 44’ü Hatay’da can kayıplarının yarısı Hatay’da ama deprem gören bütün bölgelere K.Maraş ve Adıyaman’dan başlayarak CHP olarak ilgimizi artırarak sürdüreceğiz. Depremin yaralının sarılmasını verilen sözlerin tutulmasının takipçisi olacağız söz veriyoruz.
EKREM İMAMOĞLU’NUN GEÇİCİ BARINMA ALANI
Orada iki tane telefon açtım Engin Altay ve Engin Özkoç’a sevgili Engin Altay partimizi temsilen yurt dışında. Kendilerine teşekkür ettik. Ekrem Başkan bana KİPTAŞ’ın yaptığı bir geçici barınma alanını gezdirdi. Bu barınma alanında 1000 kişi barınacak 201 konut var 21 ticari alan var toplam 222 birim var içinde bir görseniz neler var. Kreş var ! Bu konteyner kent değil geçici yaşam alanı konteynere benzer evler. Burada kütüphane sağlık merkezi yaşlı bakım evi var oyun alanı var basketbol sahası var. Esnafın hizmet vereceği manav market kuaför var lostra var ayakkabı boyacısı var market var ayrıca bir tane de köy kahvesi var. Gözlerinize inanamadığınız bir muhteşem alan ve o alanın içinde şu anda yarısı 65’i grubumuzda olan 65’i görev bekleyen Milletvekillerimizin genel başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu Engin Altay Engin Özkoç ve benim ortak kararımızla teklif ettiğimiz ve oy birliğiyle kabul ettiğimiz bağışlarla yapıldı orası bir kez daha milletvekillerimize yürekten teşekkür ediyorum.
“BU ÜLKENİN KADERİNİ DEĞİŞTERECEĞİZ”
Önemli gördüğümüz bir husus var Türkiye’nin gündemi. Atamızın vasiyeti gereği hem Cumhuriyet hem partimiz kimsesizlerim kimsesidir. Geçtiğimiz günlerde adalet noktasında ülkenin cumhurbaşkanının da içinde bulunduğu bir darbe girişiminden ortaya çıkan Anayasa’yı askıya alma fiili karşısında Barolar Birliği bir eylem yaptık hep birlikte katıldık destekledik. Şimdi bir başka yürüyüş var. DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu önderliğinde İstanbul’dan Buraya doğru yürüyorlar. Şu anda Düzce ile Eskişehir arasındalar. İl başkanlarımız takip ediyor. Örgütlerimizi takip ediyor. Ankara’ya vardıklarında ben ve grubum ve Ankara’daki üyelerimiz DİSK ile beraber Ulus’a yürüyeceğiz destek vereceğiz. Ayaklarına yeni ayaklar eklenecek seslerine ses eklenecek. yeni kabuklar çatlayacak yeni kulaklar işitmeye başlayacak söylediklerimizi. Çok olacağız sonunda ve değiştireceğiz bu ülkenin kaderini değiştireceğiz.
Bundan sonra emekle sermaye karşı karşıya gelmişse emeğin yanındayız. Kadınla erkek karşı karşıya gelmişse kadının yanındayız. Haklı ile haksız karşı karşıya haklıdan yanayız. Güçlü ile zayıf karşı karşıya gelmişse zayıfın yanındayız. Sadece tarafımızı belli etmeyeceğiz taraf olacağız yanlarında arkalarında olacağız onlarla bir olacağız söz veriyoruz.
YARGITAY’A TEPKİ
Geçtiğimiz hafta durduk yerde önceki kararlar bambaşkayken ve bu ülkede kimse AYM’nin kararlarına düşünmemesi gerekirken ve düşünmüyorken geçmişteki bir kaç kötü deneme yeniden AYM kararıyla hizaya gelmişken durduk yerde Hataylıların seçtiği milletvekili Can Atalay Sayın Devlet Bahçeli’nin hepimiz adına yemin etmeye davet ettiği fakat üzerindeki kilit açılmadığı için Silivri’den buraya gelemeyen Can Atalay. Sonra 600 milletvekilin oyuyla insan haklarına komisyonuna seçilen Can Atalay. O komisyonun Türkiye’de açtırmayacağı kapı yok yetkisi o şekilde. İstediği hapishanenin istediği koğuşuna girer.. Can Atalay o komisyon üyesi. AYM hak ihlali verdi çabuk salın dedi. Ama önce alt mahkeme sonrada dosyayı yolladığı Yargıtay 3. ceza dairesi AYM’ye kafa tuttu. Ve öyle bir kafa tuttu ki içinde kişiselleşmiş tehditler olmayacak ifadelerle bir karar yazdı. İnanamadık gözlerimize inanamadık. Kararda bu Meclis’in başkanı Numan Kurtulmuş’a kararı niye okutmuyorsun demek var ayar vermek var had bildirmek var hizaya çekmek var. Kararda Hataylılara milletvekili seçmek sizin işiniz değil küstahlık var milli iradeyi tanımazlık var. Kararda bu meclise siz kimsiniz kardeşim kimi komisyona seçeceğinizi siz değil ben karar veririm diyen bir ayar verme var. Bu karar bu meclis tarafından hızla ele alınmalı sayın Kurtulmuş’u aradım önce olumlu yaklaşımı oldu. Sonra ne olduysa oldu danışma kurulu yapılmadı. Biz Meclis’i özel bir gündeme soktuk elbet ama onlar özel gündemde toplamadılar.
BUNUN ADI “DARBEDİR” DEDİ 15 TEMMUZ’U HATIRLATTI
Ve şu ana kadar gelen durumdan uçaktaki açıklamalarıyla beraber anlaşıldı ki Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan Yargıtay’ın kararına verdiği destekle bu Anayasa’ya karşı suçu kalkışmayı; siz kalkışıp Anayasa’yı askıya alırsanız bunun adı darbedir askerler yapıyorsa askeri darbedir siviller yapıyorsa sivil darbedir ülkenin cumhurbaşkanı makamından oturan bir partinin genel başkanı yapıyorsa bu ömrümde gördüğüm en hadsiz darbedir. Ve bundan sonra biz her darbede bedel ödemiş işkencelerden geçmiş genel başkanları hapis yatmış. 15 Temmuz gecesi elbette darbe sana yapıldı bütün darbeler doğası gereğince iktidara yapılır. Ama herkes döner muhalefete bakar ana muhalefetin gözünün içine bakar. Ben o günün Meclis Başkanı’nı grup başka vekillerini arayan kapalı Meclisi açtıran gelip Meclis’e koşturan kürsüye çıkan ve kürsüde “seçilmiş ana muhalefet partisiyiz millet yeni bir görev verene kadar demokrasinin ve Melis’in parlamentonun hükümetin arkasındayız darbe kimden gelirse gelsin karşısındayız demiş, bombalar altında o günkü bütün demokrasiyi savunan milletvekillileriyle birlikte sabaha kadar beklemiş ve o gün demokrasinin arkasında durmuş birisi olarak söylüyorum. Bundan sonra Erdoğan’a karşı darbeye kalkışırsa yine biz onun yanında gerekirse tankın üstünde oluruz, ama bu darbe girişiminde Erdoğan’a meydanı bırakmayız ona dar ederiz haddini bilsin.
Şimdi meselenin özü şu aslında, öyle bir iş yapıyor ki yani yarın öbür gün yine döner dolaşır kandırıldım der, hep o iyi etrafı kötü. Öyle bir işin içindeki Anayasa’nın 15,. maddesi açık ve net. AYM kararı bekletilmeden resmi gazetede yayınlanır yürütme yasama yargı organları gerçek ve tüzel kişileri bağlar. Yani vatandaş Recep Tayyip Erdoğan’ı Ak Parti Genel başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı da cumhurbaşkanlığı sıfatı taşıyan Recep Tayyip Erdoğan’ı da bağlıyor bakanlıkları bağlıyor mahkemeleri bağlıyor Meclis’i bağlıyor. Ve diyor ki ben Anayasa’nın bu maddesini yok sayıyorum. BİRİ DE ÇIKAR 104. MADDEYİ YOK SAYAR nedir o Cumhurbaşkanının yetkileri. Bir sayfasını yırtıp atan öbür sayfanın yırtıp atılmasına bir şey diyemez. Sen gücünü Anayasa’dan alıyorsun sen bindiğin dalı kesiyorsun ve bu ülkeye yaptığın kötülüğün farkında değilsin.
“SENİNLE BİRLİKTE ANAYASA’YI ÇİĞNEMEYE KALKARSAM GÖZÜM ÇIKSIN”
Şimdi çıkmış diyor ki “Anayasa değişikliği yapalım”. Sende bu sayı yok. Özel’de de AYM’yi güçsüzleştirecek göz yok. Bizde öyle bir göz yok. Seninle birlikte anayasayı çiğnemeye kalkarsam gözüm çıksın. Anayasalar bugün yapılan, uygulandıkça olgunlaşan aşkın zaman önemli metinlerdir. Herkes için, her doğana yapılır. Bu anayasa Erdoğan’a üretildiği için kriz üretmektedir. İki takımdan birinin başkanı ‘Maçı hakem olarak yöneteceğim’ derse buna kim inanır.
AZERBAYCAN’DA CHP’Yİ DÖNÜK BİZİ ÜZEN BİR TUTUM VAR
Altı oka, partinin değerlerine sarılacağız. CHP’nin ve gelecekti iktidar partisinin genel başkanı olarak ilk ziyaretimizi KKTC’ye yapacağız. Azerbaycan’da CHP’ye dönük bizi üzen bir tutum var. Azerbaycan ile CHP’nin ilişkileri de olması gerektiği gibi olacak. 25 Kasım’da da Bosna Hersek’teyim. Her ilişkiyi taze ve diri tutacağız.
“BABA EVİ SİZLERİ BEKLİYOR”
Bu ülkeyi AB’ye girmiş bir ülke yapacağız. Partimiz bundan sonra daha genç bir ekiple, vefasızlık yapmadan bir yol yürüyüşüne başladık. CHP baba evidir. Kimi büyüğünü arar çıkar kimi uzakta kimi yakında oturur. Baba evinde çorba kaynamaktadır. Bugün bu baba evinde, biz çorbayı kaynatanlarız. Bu baba evinin tapusu ne Özgür Özel’de, Kemal Bey’de. Bu baba evinin tapusu Atatürk’tedir. Gelin değiştirelim, güçlenelim, hep beraber zenginleşelim. Hep beraber bu ülkeyi Atatürk’ün dediği yere çıkaralım. Baba evi sizleri bekliyor…