Sözcü’de yer alan habere göre, Diyarbakır’ın Bağlar İlçesi’nin Tavşantepe Köyü’nde 21 Ağustos günü kaybolan ve cesedi 8 Eylül günü evine 1 kilometre uzaklıktaki Eğertutmaz Deresi’nde üzeri taşlarla kapatılmış bir çuval içinde bulunan Narin Güran cinayetiyle ilgili soruşturma 39. güne girdi.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 3 savcı ve 1 başsavcı vekili tarafından yürütülen soruşturmada, elde edilen deliller titizlikle incelenirken, amca Hüseyin Güran’a ait evdeki ses kaydedici özelliğe sahip kamera görüntüleri de TÜBİTAK’a gönderildi.
Amca Hüseyin Güran’ın da ses kaydı alma özelliğine sahip evine takılı olan kamera görüntülerine de incelenmek üzere el konuldu. Kayıt cihazını inceleyen JASAT ekiplerinin Hüseyin Güran’ın evinin çevresinde arama faaliyetlerinin devam ettiği tarihlerde gerek aileden, gerekse kan bağı olmayan kişilerin tespiti yapılacak.
Kamera kayıtlarındaki tespitlere göre, arama faaliyetlerinin devam etiği tarihler ile amca Salim’in tutuklandığı ve cesedin bulunduğu tarihleri kapsayan zaman diliminde köyde olmaması gereken ve köyde ikamet etmedikleri halde farklı kişilerin bulundukları belirlendi.
Soruşturma çok yönlü sürdürülürken, gözler TÜBİTAK’tan gelecek olan görüntü çözümüyle ilgili rapor ve Van Jandarma Bölge Kriminal Laboratuarı’ndan gelecek olan DNA incelemeleriyle ilgili rapora çevrilmiş durumda.
Narin’in kaybolduğu 21 Ağustos gününe ait kamera görüntülerini arama çalışmalarının devam ettiği günlerde okula giderek inceleyen amca Salim’in 12 gün sonra tutuklanması görüntülere müdahale edildiği şüphelerini de arttırdı.
Okula ait güvenlik kamerası görüntülerini jandarma incelemeye aldı. Bu görüntüler de uzman bilirkişiler tarafından incelenmek üzere TÜBİTAK’a gönderildi.
Narin’in kamera açısında olduğu saat 15.15’teki görüntülerin öncesi veya sonrasına herhangi silme, kopyalama, görüntü üzerinde oynama veya kesinti gibi müdahalelerde bulunup bulunmadığı da rapor haline getirilerek Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilecek.
Bu arada Narin’in cesedini dereye gizleyen Nevzat Bahtiyar’ın dilekçe verip “Vicdan azabı çekiyorum, bildiğim ne varsa anlatacağım” talebi üzerine 3. kez alınan ifadesinde, amca Salim Güran’ı cinayetin asli faili, anne Yüksel Güran’ı da görgü tanığı olarak belirtmesi üzerine anne ile amcanın bu iddiaya karşı tekrardan ifadesinin alınacağı öğrenildi. Ancak aile bireylerinin Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Kampus alanında tutuklu olmaları ve adliyeye geliş gidişlerinin güvenlik zafiyeti doğuracağı gerekçesiyle ifadelerinin cezaevinde alınacağı bildirildi.
Soruşturmayı yürüten 3 savcının cezaevine giderek buradaki özel bir odada anne Yüksel ile amca Salim Güran’ın, Nevzat Bahtiyar’ın iddialarına karşı yeniden sorgulanacakları ifade edildi.
Bahtiyar son ifadesinde anne Yüksel ile amca Salim Güran’ı şu cümlelerle suçlamıştı:
“Salim beni ağabeyi Arif’in evine çağırdı. Bir oda hariç tüm odaların kapıları kapalıydı. Salim beni soldaki odalardan birine götürdüğünde Narin’in yerde hareketsiz yattığını gördüm. Hatırladığım kadarıyla Narin’in ağzında köpük şeklinde sıvı vardı. Salim bana, ‘Yüksel’le birlikte olduğumuzu gördüğü için bu kızı ben öldürdüm. Artık sende benim suç ortağımsın. Bu olaya tanık olduğun için cesedi yok edeceksin. Yoksa senin oğlunun kafasına sıktırırım. Bunu yok et sonrasında sana 200 bin lira vereceğim’ dedi. Cesedi ben ve Salim battaniyenin içine bıraktık. Salim cesedi kucağıma verdikten sonra bende cesetle evden çıktım. Battaniyeyi arkamdan aracıyla gelen Salim’e verdim. Bana, ‘Cesedi gerekirse parçala, sonra deresine at’ dedi. Arif Güran’ın evine doğru baktığımda Narin’in annesi Yüksel yüzünü ellerinin arasına alarak ağlıyordu.”