CHP Ordu Milletvekili Mustafa Adıgüzel, TBMM Genel Kurulu’nda, sağlık çalışanlarının özlük haklarında iyileştirme öngören kanun teklifini eleştirdi. Adıgüzel, “Doktorlara vere vere bir depo mazot verdiniz. 60 litre mazot bin 671 lira yapıyor… Sayın Fahrettin Koca, meslektaşlarına ve hastalara saygın varsa istifa et. Sayın Erdoğan, sen istifa etme, sakın istifa etme. Doktorlar ve sağlık çalışanlarıyla birlikte seninle sandıkta hesaplaşacağız. Ve Sayın Erdoğan, tarih seni hastane kapılarında hastalara konulan bu asma kilitlerle hatırlayacak” dedi.
Sağlık çalışanlarının özlük haklarında iyileştirilmesini öngören Sağlıkla İlgili Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Genel Kurulu’nda dün görüşülmeye başlandı.
Mesleği hekimlik olan Mustafa Adıgüzel, Genel Kurul’da yaptığı konuşmada, hekimlerin lise mezunlarında az maaş aldığını ve geçinemediğini, yoksulluk sınırının altında yaşadıklarını söyledi. AKP iktidarının söz verdiği sağlık çalışanı atamalarını yapmadığını belirten Adıgüzel, şöyle konuştu:
"‘HASTANE ÖNÜNDE İNCİR AĞACI’ BİR ACININ TÜRKÜSÜ İDİ, AKP DE HASTANE ÖNÜNDE BİR SANCININ ÖYKÜSÜDÜR”
“Sağlık Bakanı’nın özel hastane sahibi olduğu bir ülkede doktorların müşteki, hastaların da müşteri olması normaldir. Bu, bir Çin atasözü değil, bir Türkiye gerçeğidir. Anadolu'da bir hastane kapısı; gecenin dördünde yola çıkan insanlar, sabah altıda kuyruğa giriyorlar. Hastalar, yaşlılar, hamileler; oturacak bir yer bile yok, kapılarında da bir asma kilit. Hastane kapısında kuyruk, evde telefon başında kuyruk, ameliyat sırasında kuyruk. Herkes tamamlayıcı sağlık sigortası yapıyor, çünkü hastanelerde randevu almak, muayene olmak artık bir hayal. ‘Hastane Önünde İncir Ağacı’ bir acının türküsü idi, AKP de hastane önünde bir sancının öyküsüdür.
“PRATİSYEN HEKİM 6 BİN 900 LİRA, BİR UZMAN HEKİM YAKLAŞIK 7 BİN LİRA ALIYOR”
Bir doktorun cep telefonunun ekran görüntüsünü göstereceğim. Burada bir internet sitesi var: ‘Almanya'da doktorluk.’ Geçen yıl bin 400 üyesi vardı, şimdi 14 bin üyesi var. Sabahın yedisinde tam 221 doktor burada çevrimiçi. Sabahın yedisinde 221 doktor burada ne arıyor? Çalışmak için yurt dışında yer arıyor. 250 bin kişiye bir tane kardiyoloji uzmanı gönderemeyen Erdoğan, doktorları kapıya gönderdi. Bu toplumun en zeki çocuklarından olacaksın, lise mezunlarında daha az maaş alacaksın; neden iki fakülte okuyasın ki? Düşünün, bir doktor, yanında çalışan sözleşmeli tıbbi sekreterden daha az alıyor. Ben, size daha ne anlatayım? Standart yaşam kalitesini bırakın, çocuklarına bir gelecek kurmayı bırakın, yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Pratisyen hekim 6 bin 900 lira, bir uzman hekim yaklaşık 7 bin lira alıyor. Memurlardan daha az ücret alıyorlar.
“DOKTORLARA VERE VERE 1 DEPO MAZOT VERDİNİZ”
Sabit ek ödemede aralık ayındaki düzenlemede var olan uzman hekimler ve eğitim görevlisi hekimler pas geçilmiştir. Yine burada eczacıları da yok saymışsınız. Hem aralık ayındaki düzenlemeden çok daha geride hem de burada bir Ali Cengiz oyunu var. Ek ödeme, vergiye tabi olmayan 375 sayılı KHK'den çıkarılıp 209 sayılı Vergi Kanunu’na tabi tutulmuştur. Bu şekilde, üst vergi dilimleriyle verdiğiniz farkı da kuşa çevireceksiniz. Madde 3'te, bir disiplin durumu, döner sermayeye kıstas olarak konulmuş; neye göre disiplin, kime göre disiplin? Atama bekleyen sağlık personeline söz verdiğiniz atamaları yapmıyorsunuz. Olmayan camiye imam atıyorsunuz ama sağlıkçıya gelince atama yapmıyorsunuz. Aralık ayında âdeta bir orta oyunu gördü bu ülke. Erdoğan, Meclis’te, grup toplantısı sonrası basın mensuplarına Sağlık Bakanı’nı göstererek dedi ki ‘Ne dedi? Para pul söyledi mi?’. Sağlık Bakanı, ‘Vallahi bir şey demedim, siz izin vermeden bir şey söyler miyim efendim’ dedi. Hatırlıyorsun değil mi onları, sanki dünyaları bağışlıyordu doktorlara. Vere vere bir depo mazot verdiniz. 60 litre mazot bin 671 lira yapıyor.
“ERDOĞAN, TARİH SENİ, HASTANE KAPILARINDA HASTALARA KONULAN BU ASMA KİLİTLERLE HATIRLAYACAK”
Hekimlik andında -Fahrettin Koca da bu hekimlik andını yaptı- ‘Hekimlik mesleğinin onurunu koruyup geliştireceğime, mesleği bana öğretenlere ve meslektaşlarıma hak ettikleri saygıyı ve minnettarlığı göstereceğime onurum üzerine ant içerim’ der. Bu hükümetin doktora saygısı yok, hastaya saygısı yok, hastadan da geçtim ölüye saygısı yok. Son iki yıldır Türkiye Cumhuriyeti'nin ölüm istatistikleri açıklanmamaktadır. Sayın Fahrettin Koca, meslektaşlarına ve hastalara saygın varsa istifa et. Sayın Erdoğan, sen istifa etme, sakın istifa etme. Doktorlar ve sağlık çalışanlarıyla birlikte seninle sandıkta hesaplaşacağız. Ve Sayın Erdoğan, tarih seni hastane kapılarında hastalara konulan bu asma kilitlerle hatırlayacak.”