Mullaoğlu, toplantıdaki konuşmasına Adalet Bakanı’nın sözlerini hatırlatarak başladı: “Adalet Bakanı: ‘Biz cezanın infaz kısmında insan haklarına uygun bir şekilde infazın yapılmasını arzu ediyoruz ve onun için çalışmalarımızı sürdürüyoruz’ dedi.” Mullaoğlu, “Hepimizin ortak amacı da cezanın infaz kısmının insan haklarına uygun bir şekilde gerçekleştirilmesi için fikirlerimizi söylemek” ifadelerini kullandı.
Yüksek güvenlikli cezaevlerine değinen Mullaoğlu, kuvvetli suç şüphesiyle tutuklu olan insanların bu cezaevlerinde tecrit edilerek yalnız bırakıldığını belirtti. Kırşehir Cezaevi’nde üç tutuklu sanığın bir arada yaşama isteklerinin reddedilmesi nedeniyle açlık grevine başladıklarını ifade eden Mullaoğlu, “Açlık grevleri arzuladığımız bir şey değil, ama kendilerini ifade etmek için bu yönteme başvuruyorlar. Maalesef bu durum, ailelerini de zor duruma sokuyor. Sanıkların bir arada yaşama isteklerinin değerlendirilmesi gerekiyor. Açlık grevlerine ve tecride son verilmeli,” dedi.
Tutuklu sanıkların ileride beraat edebileceğini ve telafisi imkânsız zararlar doğurabileceğini vurgulayan Mullaoğlu, tutuklu ve hükümlülere ayrı bir hassasiyet gösterilmesi gerektiğini söyledi. “İdare ve Gözlem Kurulları hukukçulardan oluşmuyor ve tamamen soyut değerlendirmelerle karar veriliyor. Bu kurulların da denetlenmesi gerekiyor. Bana göre bu kurulların kaldırılması gerekiyor,” diye ekledi.
Mullaoğlu, son olarak “Toplumda infial yaratan suçlar hariç olmak kaydıyla ‘GENEL AF’ ilanı tartışılmalıdır!” ifadelerini kullandı.