Tarih: 10.10.2024 23:47

KILIÇDAROĞLU’NDAN ÖZEL’E ‘NORMALLEŞME’ TEPKİSİ

Facebook Twitter Linked-in

Cumhuriyet Halk Partisi Eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Sözcü TV’de gündeme dair açıklamalarda bulundu.Gazeteci İpek Özbey, CHP lideri Özgür Özel ve Şehzadeler Belediye Başkanı Gülşah Durbay'la ilgili ortaya atılan iddiaları kendi ekibinden bazı kişilerin dile getirdiği haberlerini sordu. Özbey’in "Sizin ofisinizden mi çıktı?" sorusuna karşılık Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

"Hayır, hayır. Bu dedikodu ve magazinin siyasette kullanılması kadar yanlış bir şey yok. Hayatım boyunca iktidar kanadı da dahil bu tür olayların hiçbirisine itibar etmedim ve asla dillendirmedim. Bu konuda çok duyarlıyım. Bu tür olaylar söylendiği andan itibaren derhal dava açılması lazım. Bunu Savcı Sayan ilk dillendirenlerden birisi, Gökçen Enç birisi… Süleyman Soylu bunları dile getirdi. Ben de siyasetçiyim, eleştirilebiliriz ama iftira veya hakaret olduğu zaman hemen avukat arkadaşıma 'dava aç' derim. Süleyman Soylu gibi bir adam bunu dillendiriyorsa… 'Bunu yapıyorsan ve bildiklerini açıklamıyorsan sen şeref yoksunusun' demek lazım.
Baştan kesmek lazım. Belediye başkanı benim evladım, CHP Gençlik Kolları’ndan gelme. Bu tür iftiralar doğru değil. Zamanında müdahale edilseydi ve dava açılsaydı bunlar olmazdı. İftira kadar kötü bir şey yoktur."

"Sizin ofisinizden, danışmanlarınızdan çıktığı yönünde bazı şeyler yazıldı. Onlarla konuştunuz mu?" sorusuna yanıt veren Kılıçdaroğlu, "Onlara da baktım. Bir arkadaşımız retweet yapmış ya da gönderme yapmış. Çıkma diye bir şey yok. Böyle bir iftirayı atan kişi ya da haber yapan kişi olsa zaten mümkün değil, bir arada olma şansımız olmaz" ifadelerini kullandı.

Özel'in "normalleşme" politikasını değerlendiren Kemal Kılıçdaroğlu, "Normalleşme, neyin normalleşmesi? Normalleşmenin karşılığı anormalleşmedir. Anormal olan birisiyle normalleşmem lazım değil mi? Saray ile neyin normalleşmesini yapacağım? Adam Anayasa Mahkemesi kararını uygulamam diyor, ne yapacaksınız?" diye konuştu.
"Her türlü hakareti ediyor, ne yapacaksınız?" diyen Kılıçdaroğlu, "Bunlar partiye zarar verir. Biz mücadele partisiyiz. Biz CHP’yiz, devleti kuran partiyiz. Biz mücadele ettiğimiz içindir ki seçimlerde birinci parti olduk. Biz bu mücadeleyi vermek zorundayız. Milletin anası ağlıyor, siz neyin normalleşmesini yapacaksınız? AK Parti'ye oy verenler kardeşlerimize gideceksiniz. Biz size anlattıkları gibi bir parti değiliz diyeceksiniz. Helalleşmeyi halkla yapacaksınız. Sarayla nesini yapacağız! Helalleşme, normalleşme değildir. Helalleşme halkla olur" ifadelerini kullandı.

Özgür Özel ile normalleşme konusu konuşup konuşmadıkları sorulan Kılıçdaroğlu, "Pek şey konuştuk ama konu açılmadığı için konuşmadık. Düşüncelerimi zaman zaman ifade ediyorum. Zorunlu olmadıkça kamuoyuna bir açıklama yapmıyorum" yanıtını verdi.

TBMM'de yeni yasama yılının açılışında CHP'li milletvekillerinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı ayağa kalkarak karşılamasını eleştiren Kemal Kılıçdaroğlu, "Erdoğan kendi halkına hakaret eden birisi. Bu ülkenin kadınlarına 'sürtük' dedi. Ettiği yeminin gereğini yaptı mı, Erdoğan tarafsız mı? Hayır. Bu ülkede hakaret etmediği kişi, kurum kalmadı. Bu ülkenin iki büyük kurucusuna 'ayyaş' dedi. Ben o kişinin önünde niye ayağa kalkacağım? AK Parti'nin genel başkanı olmadığı dönemde ayağa kalktık, alkışlamadık. 'Ananı da al git' diyen o değil miydi, iftiralar atan diyen o değil miydi, sahte videolarla seçim meydanlarına çıkan diyen o değil miydi? Bu sahtekarlığın önünde ayağa mı kalkılır ya! CHP sıradan bir parti değildir, namus ve şeref kavramını, ahlakı, erdemi bilen bir partidir."

"İktidar yeni bir çözüm sürecine CHP'nin destek vermesi için normalleşme istiyor" yorumları sorulan Kemal Kılıçdaroğlu, şu yanıtı verdi:
"Erdoğan olayları kapatmak konularında mahirdir. Piyasalarda ateş var, işsizlik var. Olayları kapatmak, toplumun dikkati başka yere çekmek, işte oturalım, normalleşelim, dertleşelim, şunu yapalım… ‘Bak ben paşaları hapishaneden çıkardım, bu normalleşmenin sonucudur.’ Hayır efendim, zaten çıkacak onlar. Boşuna aldılar o insanları. Ya Adli Tıp kurumunun raporu var. Zaten bırakmak zorundasın.

Hapishaneler tıka basa dolu. Sadece hapishaneler değil Türkiye’yi yarı açık cezaevine çevirdi bunlar. Kimse korkudan bir şey söyleyemiyor. Beyefendi 'Tutuklayın' dediğinde tutukluyorlar. Bu mudur adalet?

Çözüm sürecinin geleceğini düşünmüyorum. Ülkeyi bu bataklığa sürükleyen bir kişi Türkiye'nin sorunları çözemez. O kendi sorunlarını çözmek istiyor. 'Ben bir daha cumhurbaşkanlığı koltuğunda nasıl kalabilirim, bunları nasıl kandırabilirim, nasıl bir araya gelebiliriz'. Bunun altyapısını oluşturuyor beyefendi."

Yeni anayasa tartışmaları hakkında konuşan Kılıçdaroğlu, "Hangi anayasa değişikliği? Hiç diyorlar mı şu değişikliği yapacağız diye? Bütün bu garabeti çıkaran, bu anayasa değişikliklerini yapan, kendi çıkardıkları anayasaya uymayan bunlar değil mi? Can Atalay'la ilgili Anayasa Mahkemesi kararlarını uygulamıyor, bir yargıç. Niye, en yukarıdan talimat geliyor. Bu mudur adalet? İstanbul'da bir savcı, yargıda çeteler oluştu diye HSK'ya dilekçe yazdı. Kim bu çeteler, adalet nasıl parayla alınıp satılıyor? 20 yılda Türkiye'yi bu hale getiren adamla hangi koşullarda bir araya geleceksiniz de normalleşeceksiniz?" dedi.

 

Kaynak: Sözcü

 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —