İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet, EYT’li işçilerin tazminatlarını ödemek için satılmak istenen arazi ile ilgili AKP’li ve MHP’li belediye meclisi üyelerinin ret oyu vermesine tepki gösterdi. Hürriyet, “AKP’li belediye olmadığımız için mi böyle cezalandırılıyoruz ya da çifte standarda uğruyoruz? Kendi belediyelerinde hiçbir koşul gözetmeksizin çat çat her şeye el kaldıran anlayış bize bir dünya yanlış ve yalan bilgiyle hesap sorarken ve biz her şeyin hesabını verirken hâlâ daha ‘yetki vermiyoruz’ demek, keyfi ve siyasi bir davranış” dedi.
İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet, EYT işçilerinin tazminatlarının ödenmesi için arazi satışı yapılması konusunda ısrarcı olduklarını belirttiği açıklamasında, AKP’li ve MHP’li belediye meclisi üyelerini sorumluluğa davet etti. Kararı veto edeceklerini ya da meclisi olağanüstü toplayacaklarını belirten Hürriyet, şu açıklamayı yaptı:
“AKP’Lİ BELEDİYE OLMADIĞIMIZ İÇİN Mİ CEZALANDIRILIYORUZ”
“Burada emekçilerle dalga geçercesine, keyfi ve sorumsuz bir davranış görüyoruz. Biz, bu kararı tekrar meclise iade edeceğiz. EYT tazminatları konusunda bu arazinin satışıyla alakalı kararlıyız. Bir an önce bu kaynağı yaratmaya ihtiyacımız var. Bir an önce işçilerin bu tazminatlarını ödememiz gerekiyor. Giderek tıkanıyoruz. AKP’li belediye olmadığımız için mi böyle cezalandırılıyoruz ya da çifte standarda uğruyoruz? Kendi belediyelerinde hiçbir koşul gözetmeksizin çat çat her şeye el kaldıran anlayış bize bir dünya yanlış ve yalan bilgiyle hesap sorarken ve biz her şeyin hesabını verirken hâlâ daha ‘yetki vermiyoruz’ demek, keyfi ve siyasi bir davranış. Siyaseten zarar verme kastı içeren bir davranış. Bizi başarısız kılıp halk önünde de üzerinde sürekli tepinerek bir siyasi ikbal elde etmek üzere yapılmış bir davranış.
“İŞÇİLER, PARALARI ERİMEDEN HAKLARINI ALMALILAR”
Bu kararı ya veto edeceğiz ya da bayramdan önce meclisi olağanüstü toplayacağız. Şu anda arkadaşlarımla üzerinde konuşuyoruz. Bu EYT tazminatları için getirdiğimiz arazi satışı maddesinin geçmesinde ısrarcıyız. Bu konuda tüm AKP’li ve MHP’li meclis üyelerini sorumluluğa davet ediyorum. İşçilerle alay etmeksizin mağdur etmemelerini diliyorum. Bütün işçi kardeşlerimizin de gerçekten bu ödemelerini bir an önce, paraları erimeden almalarını istiyorum.
“ARKA KAPIDA ‘HAKLISINIZ’ DİYENLERİ SORUMLULUĞA DAVET EDİYORUM”
Buradan özellikle MHP’li meclis üyelerine bir lafım var. Daha ilk mecliste şunu demişlerdi; ‘Biz yapıcı muhalefet yapacağız. Her ne kadar Cumhur İttifakı olsak da halk yararına bir teklif geldiğinde biz evet deriz’ dediler. Ama 4 yıl geçti. 4 yıllık süreçte kamu yararına ne varsa her şeye ‘hayır’ dediler. Hiçbir şeye ‘evet’ demediler. Nedenini sorduğumuzda da ‘grup kararı’ dediler. Yapıcı muhalefet bu değil. Bu resmen belediyenin çalışmaması, belediyenin başarısız olması adına yapılmış ve kişileri, emekçileri düşünmeden alınmış karar. Arka kapıda ‘Ya Başkan’ım, burada haklısınız, buna ihtiyaç var ve evet denmesi gerekiyor ama ne yapalım’ diyen arkadaşları sorumluluğa davet ediyorum. İşçi umurlarında mı? Yeter ki belediye ve başkan hırpalansın. Yeter ki biz buradan gazetelere kocaman kocaman manşet attıralım diyerek yapılan planlı, sinsi kararlar. 4 yıldır laf ebeliğiyle uğraşıyoruz.
“YILLARDIR BABALAR GİBİ SATANLAR, BİZ ‘EYT TAZMİNATI İÇİN SATIYORUZ’ DEDİĞİMİZDE 'HAYIR' DİYORLAR”
Bizim konumuzun özü net. EYT tazminatları ve bunun için de arazi satışıyla gelir elde etmek. Madem kredi kullanamadık, o zaman bunun önünü açacaklar. Bakın, hâlâ araç kredilerini bile kullanamadık. Hâlâ biz çırpınıyoruz ama ona rağmen alıyoruz. Tek tek de olsa gelir elde ettikçe alıyoruz. Bu dönem, herkes için zor bir dönem. Belediyeler için daha da zor bir dönem. Seçimi de kazandılar, ekonomiyi düzeltsinler. Dolar uçuyor. Her şeye zam geliyor. Bu zamlarla nereye kadar? Bu ekonomik krizle insanlar nereye kadar baş edecek? İşte bu yüzden kaynak yaratmaya ihtiyacımız var. Yıllardır babalar gibi satanlar, yıllarca bu kentte arazi bırakmayanlar, 20 yıldır kenti yönetip belediyenin bütün gayrimenkullerini tek tek sorgusuz sualsiz satanlar, şimdi biz ‘EYT tazminatı için mecbur kalarak satıyoruz’ dediğimizde, pişkin pişkin gülerek bize ‘hayır’ diyorlar. Bu yüzsüzlüktür, bu işçiyi düşünmemektir. Tuzları kuru olan arkadaşların siyasi davranışlarıdır. Ben bütün arkadaşları sorumluluğa davet ediyorum. Bu kadar kötülük, bu kadar düşmanlık, bu kadar ayrımcı siyaset olmaz. İşçinin emekçinin alın teri üzerinden hiç olmaz.”