Emeklilerle ilgili taleplerini yineleyen sendika üyeleri Ak parti hükümetinin emekliyi açlığa mahkum ettiğini belirttiler.Sendikanın basın açıklamasında şu görüşlere yer verildi.
Bugün sizlere emeklilerin uzun çalışma dönemleri ardından yaşamlarını refah içinde sürdürdüklerini; bilgilerini, görgülerini, iradelerini, çalışma ve üretme azimlerini çocuklarına ve torunlarına gönül hoşluğuyla aktardıklarını anlatmak isterdim. Emekliler görevini hakkıyla yerine getirenlerin huzuruyla; gençlerin ve çocukların geleceklerini inşa etmesi için yol göstermeliydi. Ne yazık ki durum böyle değil.
TÜİK verilerine göre Haziran ayı enflasyonu 1,64 /altı aylık enflasyon yüzde 24,7 olarak açıklandı.Haziran ayı enflasyonu çarşıya pazara göre değil, ekonomi yönetiminin siparişine göre ayarlandı.
Emeklilere, dul ve yetim aylıklarına yapılacak Temmuz ayı artışları, bu ayarlanmış 24,7’lik enflasyon oranı üzerinden hesaplanacak.
Yetmedi, memur emeklilerine Ocak ayında yapılan zam gerekçe gösterilerek sadece yüzde 19,31 artış yapılacak.
Kök aylıkları 8000 liraya kadar olup on bin liraya tamamlanan emekliler, bir kuruş dahi artış almayacak, on bin lira almaya devam edecek.
Gördüğümüz gibi AKP yönetimi bilinçli bir sınıfsal tercih yaptı,ekonomi yangınının tüm yükünü emekçilere kesti.
Şu anda, işsizliğe ve geleceksizliğe mahkum edilmiş gençlerimizden sonra toplumun en yoksulları emeklilerdir.
Şimdi, on bin liraya tamamlanan en düşük emekli aylığına ‘’2 bin lira artış yapabiliriz miyiz, bütçe olanaklarını sonuna kadar zorluyoruz’’ diye umut satıyorlar. Sefalet o kadar derin, kök aylık ucubesi o kadar akıl dışı ki, büyük olasılıkla bu sadaka artışı yapmak zorunda kalacaklar.Ama bu hiç bir derde deva olmayacak, ayrıca bu artışı bütçeden vermeyecekler, çalışma gün sayısı ve primine göre daha yüksek aylık alması gerekenlerden budayıp verecekler. Nasıl ki çalışanların büyük çoğunluğu artık asgari ücret civarında aylık almaya mahkum edildiyse, emeklilerin aylıkları da gün gün dipte eşitleniyor.
Oysa ki yerli ve yabancı büyük sermayenin, dolar milyarderlerinin kârları katlanmaya devam ediyor, onlara ardı ardına vergi muafiyetleri yapılıyor. Depremde en büyük yıkımı yaşamış ilçemiz İskenderun’un yaraları hâlâ sarılmadı, depremzedeye konut olması gereken bütçe yandaşlarınıza aktarılmaya devam ediyor.
Çoktan iflas etmiş neoliberal kapitalizmin buyruklarından çıkmayan iktidarı ve ekonomi yönetimini uyarıyoruz. Serbest piyasayla, altta kalanın canı çıksın anlayışıyla varılacak yer toplumsal felakettir, bu yoldan geri dönün.Ülkemiz yeteri kadar zengin, bu zenginlik dolar milyarderleri ve milyonerlerinin hesaplarında yatıyor.Onlardan servet vergisi almadan kurtuluş yok. Hâlâ borç-faiz ekonomisiyle düze çıkacağımız masalıyla bizi oyalamayın. Çözüm cumhuriyetin kuruluş yıllarında olduğu gibi devlet öncülüğünde tarım ve sanayi işletmeleri kurarak istihdam yaratmaktadır, dışa bağımlı hâle getirdiğiniz tarımı desteklemektedir, iflasa sürüklediğiniz esnafı, KOBİ’yi teşvik etmektedir.
And olsun ki bu zulmünüze teslim olmayacağız; bugün ülkemizin bir çok ilinde ve ilçesinde KESK ve emekli örgütleri, kamu emekçilerini ve emeklileri yoksullukta eşitleyen ekonomik soykırım uygulamalarına karşı ‘Emek Dostları’ ile birlikte ses yükseltiyor. Ülkemize, onurumuza, emeğimize, çocuklarımıza ve torunlarımıza sahip çıkıyor.Bu birliğimizi daha da geliştireceğiz, emekçi halk olarak kendi azim ve kararımızla kaderimizi elimize alacağız.
Emeklilerin sabrı ve bilgeliğiyle, ‘’Birlikte Üreten, Eşitçe Bölüşen Türkiye’’ idealimize ulaşmak için elimizden gelen tüm çabayı göstereceğimize dost da düşman da emin olabilir.
Taleplerimiz:
Aylık bağlama oranı yeniden yüzde 70’e çıkarılsın. Güncelleme kat sayısında milli gelir artışından pay verilsin. En düşük emekli kök maaşı, en düşük memur maaşına eşitlensin.
Emekli aylıkları emekli sendikaları statü yasası çıkana kadar bağımsız kurumlarca açıklanan gerçek enflasyon oranına göre otomatik olarak güncellensin. Emekli, dul ve yetimlere Ocak, Nisan, Temmuz ve Ekim aylarında olmak üzere yılda dört kez asgari ücret düzeyinde ikramiye ödensin.3. Tüm emekli, dul ve yetimlerin kök maaşları 2002 öncesi gibi asgari ücretin yüzde 50 üstüne çıkarılıp, bunun üzerine zam uygulansın.
TBMM’de emekli sendikaları statü yasasının çıkarılsın. Toplu sözleşme yapma hakkımız anayasal güvence altına alınsın.SGK ve İŞKUR yönetimlerine emekliler ve çalışanlar etkin bir şekilde katılsın.Fonlarda söz ve karar hakkı emekçilerindir.
İntibak Yasası acilen çıkarılarak, 2000 öncesi ve 2000 sonrası emekliler arasındaki maaş eşitsizliği giderilsin.10 Banka, 6 sigorta şirketiyle, TOBB ve ona bağlı odaların çalışanlarının olduğu 17 emekli sandığına bağlı yaklaşık 300 Bin emeklinin yaşadıkları mağduriyetler yasalar ile giderilsin.
Emekli maaşlarından kesilen muayene, ilaç vs. Tüm sağlık kesintilerine son verilsin..Şehir içi tüm toplu taşıma araçlarından emeklilere ve eşlerine ücretsiz ulaşım hakkı sağlansın.10.Temel gıda maddeleri ile elektrik, su ve doğal gaz faturaları üzerinden alınan KDV kaldırılsın.
Hastanelerdeki Geriatri (yaşlılık) bölümleri açılsın. Var olanlar takviye edilsin. Emekli ve yaşlı vatandaşlar için devlete ait huzurevi sayısı artırılarak, evde bakım hizmetleri yaygınlaştırılsın.
12.Emekli aylıklarının yatırıldığı kamu ve özel bankalarda, promosyonlar günün koşullarına göre değerlendirilsin, her yıl aylık artışına göre güncellensin.
Çalışanlar, artık geçmiş yıllarda olduğu gibi emekli tazminatıyla bir daire satın alamıyor. Konut sahibi olamayan emeklilere, TOKİ tarafından ucuz konut sağlansın. Emekliler konut sahibi olana kadar barınma yardımı yapılsın.
Sosyal devletin gereği olarak dul ve yetim maaşı en düşük emekli aylığından az olmasın.Çalışan emeklilerden sosyal güvenlik destekleme primi adı altında yüzde 32’lik kesinti kaldırılsın.
Kökten çözülmeyen EYT sorununda, eksik çıkarılan yasa ile 5000 gün Prim ve Kısmi Emeklilik hakları masada bırakılan EYT’lilerin mağduriyetleri giderilsin; Bağ-Kur kapsamı altında, Tescil, Prim Eşitleme ve İhya sorunu çözülsün; Staj ve Çıraklık başlangıcı, emeklilik sigortası başlangıcı sayılsın; 8 Eylül 1999 sonrası çalışma hayatına girenlerin sorunlarını çözmek üzere SGK sistemi kökten bir reformla yeniden düzenlensin.