KADINA ŞİDDET

KADINA ŞİDDET

Türkiye de kadınnın toplumsal cinsiyet eşitliliğinde hak ettiği noktaya ulaşması için erkek adalet değil gerçek adaletin gerçekleşmesi gerekiyor.

Türkiye de kadınnın toplumsal cinsiyet eşitliliğinde hak ettiği noktaya ulaşması için erkek adalet değil gerçek adaletin gerçekleşmesi gerekiyor. Kadınların yaşadığı erkek şiddetinde en çok korktuğu şey aslında orada olma ile ilgili suçlanma korkusu.

Gerçekleşen cinayetlerde bile kadınlarımızın ne giydiğinin , ne yaşadığının, ne söylediğinin  olayın vehamatinin önune geçmesi kaçınılmaz olarak yaşanıyor. Bu süreçte karakolda başlayan ve mahkeme sürecindede devam eden ötekileştirme politikaları kadınlarımızı mücadele alanlarından geri çekiyor. Basında sürekli 6284 sayılı yasanın başarısızlıkları konuşuluyor. Kadınların ‘öldürülmüş olma gerçekliği’ değil kimin namusu olduğu tartışılıyor.

Erkek adaleti bilinç altımıza işleniyor. Ancak 0470272019 tarihli Yargıtay onama kararaı , kollektif mücadelemizin eseri olan İskenderun Kadın Platformunun dayanışma ruhuna miat olmuştur. Çünkü İskenderun’da 28/03/2017 tarihinde erkek şiddetinin mağduru olan Esra Yalçın ve Beren Nazlı Yıldız için erkek adalet gerçek adalet işlemiştir.

İskenderun 2.Ağır Ceza mahkemesinim savcılık mütaalasına uygun oy birliği ile verdiği ağırlaştırılmış müebbet ve müebbet cezası Yargıtay tarafından oy birliği ile onanmıştır. Mücadelemizde haklı çıkmış ve kazanmış olamanın haklı gururunu yaşıyoruz.

Dün olduğu gibi gelecekr-tede kimsenin namusu olmayacağımızın verdiği güçle yaşam hakkı elinden alınan Selin Çulha, erkek şiddeti mağduru Berfin Özek ve öz savunma hakkının takipçisi olacağımız Havva Zor için mücadeleye devam edeceğimizi ilan ederiz.