Seçim çalışmaları kapsamında Devlet Demir yolları atölyesinde demir yolları işçileriyle bir araya gelen Mete Aslan iki ittifak ve İskenderun ittifakının olduğunu iyi düşünüp öyle karar verilmesi gerektiğini ifade etti.
Cumhur ve Millet ittifakı adaylarının İskenderun’u yönetmenin ne demek olduğunu bilmediğini söyleyen Mete Aslan, “İki aday tek elden çıktı diyorum şaşırıyorlar. İskenderun’da belli bir seviyeye getirdiğimiz zaman seçimi kaybettim. Benden sonra geçen 10 yılda bu memlekete ne yapıldı düşünün. Bir oyunun parçası olmamızı istiyorlar.
İttifak yaparken seçmene yani sizlere sordular mı? Belki ben ittifak yapmak istemiyorum. Ankara’nın dayatmasına bir tepki olarak İskenderun ittifakını kurduk. Gelin bu ittifaka katılın ve Ankara’nın dayatmasına bir tepki verin. İskenderun halkını hiçe saymanın bedelini İskenderun ittifakı ile birlikte güç birliği yaparak gösterelim. İskenderun’da mahallelerin sınırlarını bilmeyen kişiler belediye başkanlığı yapamaz.
Belediyecilik ne fabrika yönetmeye ne de hastane yönetmeye benzemez. Kimse kusura bakmasın İskenderun’un kaybedecek bir günü bile yok. İki aday belediye başkanlığı koltuğuna oturduğu zaman sanıyorlar ki oturduğumuz yerden yönetiriz. İşin aslı öyle değil. Doktor doktorluğunu iş adamı işine bakacak. Herkes kendi işini yapsın.
Ben nasıl doktorluk yapamazsam ya da demir çelik işinden anlamazsam onlarda belediyecilik yapamaz. Vatandaşın sıkıntılarıyla uğraşmak kolay değil. Gecenin bir yarısı karısıyla kavga eden arar, canı sıkılan arar. Biz bunları gördük ama kendileri bunları bilmez. Halka iç içe olmak onları anlamak ve beklentilerine cevap vermek kolay iş değil. Artık teknoloji gelişti, insanlar yurt dışına gidip geliyor.
Gördüklerinin kendi şehirlerinde de olmasını istiyor. Artık bir çocuğu bile kandıramıyorsunuz. 250 bin kişilik bu kentin modern bir kent haline gelmesini sağlamak için bu yola çıktık. Ya İskenderun ittifakını seçersiniz İskenderun kazanır ya da diğer ittifakların birini seçersiniz bahsettiğin sorunları yaşamaya devam edersiniz. Tercih sizin” dedi.
