SYKP Eş Genel Başkanı Canan Yüce, HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, Milletvekili Tülay Hatimoğulları, Ekoloji Komisyonu Eş Sözcüsü Menekşe Kızıldere, Kadın Meclisi üyeleri Seher Kadiroğlu ve Av.Mehtap Sert´in de eşlik ettiği heyetle ‘Kadın Yoksulluğuna Hayır´ buluşmaları kapsamında Hatay´a gelen HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, kadınlarla ilk toplantısını İskenderun´da gerçekleştirdi. Suriye sınırındaki kentten barış mesajı vermenin önemini vurgulayan Buldan, “Bu ülkenin artık ne bir savaşa, çatışmaya, bir annenin gözyaşına tahammülü kalmamıştır” dedi.
İskenderun´da Cemevi salonundaki ilk toplantıda konuşan Buldan, Kadın Yoksulluğuna Hayır kampası kapsamında Hatay´da bulunduklarını ve tüm bölgelerde, kentlerde kadınlarla, işçilerle biraraya geldiklerini, sıkıntıların, sorunların beklentilerin saptandığını söyledi, kadınların, işçilerin sesi olmaya çalıştıklarını belirtti. Buldan, Cemevi´nde alevi kadınlarla gerçekleşen buluşmada alevilerin yaşadıklarını sorunlara dikkat çekti, inançlarının gereklerini istedikleri gibi yerine getiremediklerini söyledi, cemevlerinin hala bir statüye kavuşmadığını, din derslerinin hala zorunlu olduğuna işaret etti.
Buldan, “HDP demek bu ülkede büyük bir zenginlik demek, geleceğe dönük ortak yaşamı birlikte kurmak demektir. Sadece kendi ülkemizde değil, elbette komşu ülkelerle birlikte çatışmasız, savaşsız, kansız, ölümsüz bir gelecek istediğimizi her zaman söylüyoruz. Bunu burada bir kez daha ifade etmek istiyorum. Tam da Suriye´nın sınırından, her gün çatışmaların, ölümlerin olduğu bir ülkenin yanı başından, buradan, Antakya´dan bu mesajı vermenin önemli olduğunu düşünüyorum. Bu ülke çok savaşlar gördü, çok kanlar aktı, çok canlar yitirildi. Bu ülkenin ne bir savaşa, ne bir çatışmaya, ne bir ölüme, ne bir annenin ölümüne tahammülü kalmamıştır. Barış içerisinde demokratik, özgür bir yaşamı, birlikte bir yaşamı, hep birlikte kurmanın, geliştirmenin mücadelesini ancak ve ancak halkların ortak bir zeminde birlikte mücadelesiyle kazanacağına inancımı bir kez daha ifade etmek isterim. Birlikte kazanacağız. Bu ülkeye barışı ve demokrasiyi AKP´ye rağmen getireceğiz” diye konuştu.
Hatay´ı ‘bu ülkenin en zengin, en kültürel, halkların bir arada yaşadığı ve Türk´üyle, Kürt´üyle, alevisiyle, sünnisiyle hiçbir zaman savaşların ve çatışmaların olmasını istemeyen, ama her zaman barışı, kardeşliği, halkların ortak yaşamını savunan bir kent´ olarak tanımlayan Buldan, iktidarı ‘özgürlük, demokrasiden uzaklaşma ve hukuksuzlukla´ eleştirdi.
“En büyük hukuksuzlukların yaşandığı yeni bir dönemi yaşıyoruz”
Buldan, konuşmasını söyle sürdürdü: “Bu ülkede adaletin kırıntılarının bile kalmadığı bir dönemi yaşıyoruz. Bunun en büyük acısını aslında hem Hatay´dan hem bu ülkenin bütün bölgelerinden büyük bedeller ödeyerek sürdürüyoruz. içerisinde bulunduğumuz dönem tarihsel olarak da dönemsel olarak da en sıkıntılı, en sancılı dönemlerden bir tanesi. Bizler geçmişe bakıyoruz, geçmişe dönüyoruz bu ülkede büyük acıların, zulümlerin yaşandığını, büyük bedellerin her zaman ödendiğini hep gördük, tanıklık ettik. ama en büyük acıların, en büyük zulümlerin, en büyük haksızlıkların ve hukuksuzlukların, aynı zamanda en büyük bedellerin ödendiği AKP döneminin sürecini yaşıyoruz. Hiçbir dönem bu dönemde olduğu kadar Türkiye halklarına, toplumuna, Türk´üne, Kürt´üne, alevisine, sünnisine, bu kadar büyük zulümlerin, haksızlıkların yapıldığını hiç bir zaman görmedi, tanık olmadı.
Cumhuriyet tarihinden beri bu ülkede yaşanan acılar içerisinde faili meçhuller oldu, köy yakmalar, yıkmalar, işkenceler, sürgünler oldu. Ama bu dönem bunu kat be kat aşan ve en büyük hukuksuzluklar ve haksızlıkların yaşandığı yeni bir dönemi yaşıyoruz. Bugün, bu ülkede sadece Kürtlere zulüm yapılmıyor. Bu ülkede itiraz edene, AKP gibi düşünmeyene, AKP´ye biat etmeyene, AKP nünde diz çökmeyene, AKP´nin haksızlıklarına ve hukuksuzluklarına karşı çıkana, adalet diyene, barış isteyene, demokrasiyi savunana büyük haksızlık var, hukuksuzluk var. Tam 19 yıldır, AKP´nin bu ülkeyi yönettiği günden bugüne kadar Kürdün de, alevinin de, Türk´ün, kadınların da, gençlerin de, Arapların da, Süryanilerin de; bu ülkenin bütün farklılıklarının, farklı inançlarının, mezheplerinin, her kesimin AKP´ye itirazı var. Çünkü bu ülkede AKP hükümetinden artık hiçkimse razı değil, memnun değil.İlk bu ülkeyi yönetmeye geldikleri gün demokrasi naraları atanlar, adalet ve hukuktan bahsedenler, halkların kardeşliğini savunanlar, Kürt sorununun demokratik yöntemlerle çözümünü önüne koyanlar bugün bütün bunları ayaklar altına aldılar. Bunlarla birlikte artık bu ülkenin bir felakete, sefalete doğru gidişini kaçınılmaz bir hale getirdiler.”
Yoksulluk başta olmak üzere adaletin, hukukun, demokrasinin ‘kırıntılarının bile kalmadığı´ sürecin yaşandığı ülkede parti olarak bütün haksızlıklarına karşı çıkmayı sürdüreceklerini de vurgulayan Buldan, şunları söyledi: “Cezaevinde de, dışarıda da, parlamentoda da olsa yaşamın her alanında onların haksızlıklarını ve hukuksuzluklarını kamuoyuna, Türkiye toplumuna, Türkiye halklarına gittiğimiz her yerde anlatmaya devam edeceğiz. Bu bizim görevimizdir, boynumuzun borcudur. Çünkü cezaevinde rehin tutulan yoldaşlarımız var, Figen Yüksekdağ´lar var, Selahattin Demirtaş´lar var, Gülten Kışanak´lar var, Sebahat Tuncel´ler var.”
“Çatışmaların yaşanmaması için mücadele veriyoruz”
Kobani davasını ‘AKP´nin İŞİD´in yenilgisini hazmedemediği için´ açarak yargı süreci başlattığını da savunan Buldan, bu yargılamanın sonucunda kaybedenin Kürtler ve HDP´nin değil bir kez daha AKP ve İŞİD´in olacağını vurguladı. Buldan, “Biz bu ülkede hiçbir şekilde çatışmaların olmaması, savaşların yaşanmaması, insan kayıplarının olmaması için çocuklarımızın, gençlerimizin yaşamlarını yitirmemesi, annelerimizin gözyaşlarının akmaması için büyük bir mücadele veriyoruz” diye konuştu.Soma faciasının kadar duruşmasını da değerlendiren, ‘yitirilen canların umursanmadığı bir süreç yaşandığını da aktaran Buldan, AKP´den demokrasi ve adalet beklemediklerini, bu ülkeye adalet, demokrasi, barışı da Türkiye halklarının getireceğini kaydetti.