İnsan Hakları Derneği İskenderun Şube Başkanı Coşkun Selçuk Cezaevlerinde yaşanan sorunların ağırlaşarak devam ettiğini hasta mahpusların tahliye edilmesini istedi.
Cezaevlerinde yaşanan sorunlar ağırlaşarak devam etmektedir. Özellikle hasta mahpusların durumu ve tedavi süreçlerinin cezaevinde sürdürülmeye çalışılması durumu daha da vahim hale getirmektedir. Yaşanan pandemi döneminde insan hakları açısından gündemi uzun zamandır meşgul eden ve bir türlü çözülemeyen hasta mahpusların tahliye edilmemesi sorunu, kendini daha görünür kılmıştır.
İnfaz sistemindeki sorunlar ve özellikle de 2005 yılında yürürlüğe giren “5275 Sayılı Ceza Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun”un insani olmayan bir yaklaşım üzerine kurulu olması; otoriteyi ve kuralları dayatan, yaşama hakkını ve özgürlükleri değil, güvenliği öne çıkaran bir anlayışla hazırlanması ve uygulamada yaşanan sıkıntılar sorunları arttırmaktadır.
Uluslararası mevzuat devletlerce özgürlüğünden yoksun bırakılan kişilerin yaşam hakkı konusunda devletlere pozitif yükümlülükler getirmiştir. Devletler, özgürlüğünden yoksun bırakılmış kişilerin sağlığa erişim hakkı konusunda özgür bireylerle eşit şartlarda bulunmasını sağlamakla yükümlüdürler. 5275 sayılı infaz kanunu ve ilgili yönetmelik BM Mandela Kuralları’na ciddi oranda uyumsuzluk göstermektedir. Bu konudaki eleştiri ve önerilerimizi ifade etmeye devam edeceğiz.
2020 yılı içerisinde cezaevlerindeki hasta mahpuslarla ilgili İHD Merkez Hapishaneler Komisyonu’nca bir çalışma yapıldı. Buna göre derneğimize ulaşabilen ve tespit edebildiğimiz kadarı ile Türkiye hapishanelerinde halen 590’ı ağır hasta olmak üzere toplam 1564 hasta mahpus bulunmaktadır. Bu sayının çok daha yüksek olduğunu özellikle belirtmek isteriz. İskenderun T Tipi Cezaevi’nde isimleri ağır hasta lstemizde bulunan iki mahpusun durumu her geçen gün daha kritik hale gelmektedir. Sıddık Güler 1940 doğumludur. Kalp rahatsızlığı, hipertansiyon, iltihaplı eklem romatizması ve son zamanlarda artan diz ağrıları ve morluklar gibi rahatsızlıkları var. Ailesiyle yaptığı son telefon görüşmesinde güçlükle konuşabildiğini ailesi bildirmiştir. İsmail Tamboğa’nın midesi yiyecek kabul etmemektedir. Mide kanseri olması nedeniyle diyet yiyecekleri gerekmekte ve temin edilemediği için 35 kiloya kadar düştüğü ifade edilmektedir.
2020 yılı içerisinde İHD’nin tespit ettiği 49 mahpus cezaevlerinde yaşamını yitirmiştir. Cezaevlerinden yeni ölüm haberleri almak istemiyoruz. Cezaevlerindeki şartların insan hakları sözleşmelerine uygun olarak düzenlenmesini ve hasta mahpusların tahliye edilerek tedavilerinin dışarıda yapılması önündeki engellerin kaldırılmasını talep ediyoruz. İskenderun T Tipi Cezaevi’nde mahpus Sıddık Güler ve İsmail Tamboğa ile ilgili daha önce de Adalet Bakanlığı TBMM İnsan hakları Komisyonu ve Cumhuriyet Savcılığı’na başvuruda bulunmuştuk. Durumlarının ağırlaşması nedeniyle her iki mahpusun tedavisinin dışarıda yapılabilmesi için tahliye edilmeleri konusunda bir kez daha çağrıda bulunuyoruz.
9367,77%3,72
34,47% 0,05
36,42% 0,21
2956,00% 0,72
4956,37% 0,55