Açıklamada, sanık lehine yaralamadan ceza talep edilmesinin hukuken kabul edilemeyecek bir değerlendirme olmadığı gibi vicdani bir değerlendirme de olmadığının altı çizilerek, sanığın tartışmaya yer bırakmayacak şekilde Berfin'i öldürme kastıyla hareket ettiği belirtildi. Yazılı basın açıklamasının devamında, “15 Ocak 2019 tarihinde Ozan Çeltik’in asitli saldırısı sonucu yaşam hakkı elinden alınan Berfin Özek in 26 Kasım 2019 tarihinde üçüncü duruşması yapıldı. Dosyaya olay gününe ait hts kayıtları ve kamera görüntü analizleri geldi. Gelen bilirkişi raporlarında sanığın olay saatinde olay yerinde olduğu, yüz eşleştirmesi yapılamasa da anotomik yapısının görüntü ile uyumlu olduğu belirlendi.
Mahkeme heyetince dosya savcılık makamına tevdii edildi. Mütalaada sanık lehine yaralamadan ceza talep edildi. Bilindiği üzere Berfin’in yüzüne 1.5 litre yanıcı madde dökülmüştü. Burun delikleri yanmıştı, dudakları yok oldu. Yüzü komple yandı, boynu, göğsünün üstü, elleri yandı. Gözlerinin birinde tamamen ışık söndü diğer gözünde ise yüzde elli. Talep edilen mütalaa ile tamamen ışığı söndürülmeye çalışmaktadır.
Savcılık makamının ‘Ağzı doğrudan hedef alınmamıştır’ şeklindeki değerlendirmesi hukuken kabul edebileceğimiz bir değerlendirme olmadığı gibi vicdani bir değerlendirme de değildir. Sanık tartışmaya tereddüde yer bırakmayacak şekilde Berfin'i öldürme kastıyla hareket etmiştir. Yanıcı maddenin miktarı canavarca hisle hareket ettiğinin açık göstergesidir.
Türkiye' de her gün bir kadın boşanmak istediği, hayır dediği, savcılar şiddet uygulayan erkekleri değil kadınların yaşam tarzını eleştirmeyi tercih ettikleri, mahkemeler şiddeti akladığı, cezasızlık hali şiddete güç verdiği, homofobi nedeniyle şiddete uğruyor. Eril şiddet her yerde. Binli katsayılarla artan şiddet maalesef yargıda da meşru alan buluyor. Berfin Özek dosyası da Türkiye'nin şiddet haritasından çok farklı bir yerde değil.
İddia makamı kadınların ölmesini bekliyor, yaşam hakkı elinden alınan Berfin Özek’in demi ölmesi gerekiyordu. Berfin Özek kamu vicdanı için mihenk taşıdır. İskenderun kadın platformu yargının empati kurması, şiddeti ödüllendirmemesi için başka Berfin’ler olmasın diye mücadele ediyor. Bu anlamıyla karar duruşması çok önemli. 7 Ocak’ta görülecek olan duruşmada eylemin gerçek karşılığı ve kamu vicdanını rahatlatan bir ceza verilmesini talep ediyoruz. Asitli saldırgan sanık Casım Ozan Çeltik in öldürmeye yönelik eyleminin ödüllendirilmemesi için tüm hukuki yolları denemeye devam edeceğiz. Çünkü kadınlar yargıya güven duydukça mücadele gücü artacaktır. Yaşam hakkımıza sahip çıkıyoruz. Bir kişi daha eksilmeyeceğiz. Kadınız güçlüyüz, birlikte başaracağız.” Bu yolda bizimle yan yana duran Hatay Barosu ve Adana Barosuna teşekkür eder tüm baroları İskenderun Kadın Platformu ile dayanışmaya davet ederiz.” ifadelerine yer verildi.
