Geçmişten günümüze kadar yaşanan bu fişlemelerde hukuki süreçler işletilmedi ve failler bulunamadı. Bu olay Alevilerin inançları ve kültürlerine tahammülsüzlüğün sonucu ırkçı ve mezhepçi zihniyete sahip bir anlayışın ürünüdür. Bu mezhepçi, ırkçı zihniyet yüzünden daha önce de Bursa'da ve değişik illerde Hristiyan Cemaatinin kutsalı olan kiliseler satışa konulmuştu. Halkların kardeşliğini ve bir arada yaşama mücadelesini içine sindiremeyenlerin saldırıları bu iktidar döneminde giderek artmaktadır. Bizler yıllardır bu tekçi zihniyete karşı bu kadim topraklarda herkesin kendi kimliğini, dilini, inancını savunmaya devam edeceğiz. Halkların bu topraklarda inanç ve kültürlerini özgürce yaşayacakları ve ifade etmelerinin teminatı halkların birbirine sahip çıkmasıdır.
Biz aşağıda imzası olan sivil toplum kuruluşları, sendika, oda, siyasi parti ve platformlar olarak Alevi toplumuna yönelik bu saldırılar son bulana, saldırganların arkasındaki karanlık güçler açığa çıkana kadar takipçisi olacağız… İskenderun Cem Evi, Arap Alevileri Kültür ve Dayanışma Derneği, İskenderun İnsan Hakları Derneği, Sosyal Haklar Derneği, Tuncelililer Derneği, Culhalılar Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, Halkların Demokratik Partisi, Cumhuriyet Halk Partisi, Emek Partisi, Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi, Sol Parti, Halkın Kurtuluşu Partisi, İskenderun Çevre Derneği, İskenderun Evimiz Süpürge Derneği, Eğitim-Sen, Eğitim- İş, Hatay Tabip Odası İskenderun Temsilciliği, İskenderun Demir Çelik Emeklileri Derneği, Tüm Emekli-Sen, İskenderun Yaşam Platformu, İskenderun kadın platformu
