İskenderun Kadın Platformu üyeleri, son günlerde sıkça yaşanan kadın cinayetleri ile ilgili basın açıklaması yapıp çarşı merkezinde oturma eylemi gerçekleştirdiler.
İskenderun Kadın Platformu üyeleri, son günlerde sıkça yaşanan kadın cinayetleri ile ilgili basın açıklaması yapıp çarşı merkezinde oturma eylemi gerçekleştirdiler.
İskenderun Kadın Platformu dönem sözcüsü Hülya Ateş, kadın düşmanı söylem ve politikaların kadınların hayatlarına mal olduğunun altını çizerek, ‘Boşanmayı değil cinayeti engelleyin’ çağrısında bulundu. Ateş açıkamasında: “Son üç günde Ağrı da Emine Nuyan’ı ayrı yaşadığı kocası ‘Gel boşanmayı kabul ediyorum’ diye kandırarak buluşmaya çağırdı ve öldürdü. Konya’da uzaklaştırma kararı almış olan Tuba Erkol’u çocuklarının önünde 20 kere bıçaklayarak öldüren kocası ‘Pişman mısın?’ sorusuna ‘Namus için pişman mı olunur?’ dedi. Kırıkkale’de Emine Bulut, boşandığı kocası tarafından kızının önünde öldürüldü, geriye Emine’nin ‘Ölmek istemiyorum!’ sözleri kaldı. Türkiye’de her gün, her hafta kadın cinayetleri işleniyor.
Hiçbir kadın ölmek, şiddete, tacize, tecavüze maruz bırakılmak istemiyor. İşte tam da bu yüzden erkek şiddetini önleyen yasalara, 6284 sayılı kanuna, İstanbul sözleşmesine, kadınları koruyan mekanizmalara ihtiyacımız var. Ama her gün hayatlarımızı dar eden bu şiddete rağmen birde haklarımız ellerimizden alınmak isteniyor. Kadınlar boşanamasın diye zorunlu arabuluculuk getiriliyor. Şiddet uygulayan erkek evden uzaklaştırılmasın ki canı sıkılmasın deniliyor. İstanbul sözleşmesi feshedilsin sesleri yükseliyor. Bu gibi sözler şiddetin kadın cinayetlerinin ortağı! Üstüne üstlük metrobüsteki tacizci Fatih Özdemir gibi cinsel istismarcılar, katiller serbest bırakılırken kendini savunmak zorunda kalan kadınlar cezalandırılıyor… Biz failleri aklayan şiddeti önleyici mekanizmaları uygulamayan tam tersine şiddetten yine kadınları suçlu bulan düzene isyan ediyoruz!
Biz kadınlar yaşamak istiyoruz! Şiddetin, tacizin; ölüm tehditlerinin ve baskıların olmadığı eşit ve özgür bir hayat istiyoruz!
Erkeklerin kadınlara şiddet uygulamasının nedeni: güç göstermek, öfke boşaltmak, kadınları kontrol etmek ya da cezalandırmaktır.Kadına yönelik şiddetle çocuklara yönelik şiddet arasında sıkı bir ilişki bulunmaktadır. Yani bir evde aile içi şiddet varsa, o evde yüksek ihtimalle çocuklar da şiddet görmektedir. Kadınlar ve çocukların şiddetsiz bir hayat kurabilmeleri için toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin ortadan kaldırılması gerekiyor. Kadınların ve çocuklarının şiddet görmediği bir dünya için kadınların kazanımlarına göz diken, kadın düşmanı söylem ve politikalara karşı mücadele etmek ve toplumsal cinsiyet eşitliliğinin gerçekleşmesi için her alanda çalışmak gerekiyor. Eski eşi tarafından öldürülen Emine katilinin iktidarın kadın düşmanı politikalardır. Kadın mücadelesine ve kazanımlarına doğrudan saldırı olan düzeni tanımıyoruz”
Emine Bulut’un 10 yaşındaki kızının ve onlarca insanın gözü önünde vahşice öldürüldü. “Bulut’un son sözleri ‘Ölmek istemiyorum’ oldu. Artık hepimiz, bu cinayetin tanığıyız. Emine Bulut’un katili, Fedai Baran’dır. Emine Bulut’un katili, kadın cinayetlerine iyi hal indirimi uygulayanlardır. Emine Bulut’un katili, kadın cinayetlerini teşvik eden, iktidarın kadın düşmanı politikalarıdır. Emine Bulut’un katili, kadın cinayetlerine sessiz kalanlardır. Emine Bulut’un katili, nafaka hakkını gasp etmeye çalışanlar, sigorta hakkını evlilik şartına bağlayanlardır.
‘İKTİDAR POLİTİKALARINI TEŞHİR EDİYORUZ’
2016 yılında belediyelere atanan kayyumların ilk olarak kadın kurum ve kreşlerini kapattığını gördük 'İktidar, kadınların tüm yaşam alanlarını, faşizan kadın düşmanı politikalarıyla gasp ederek kadın mücadelesini ve kadın kazanımlarını yok etmek istemektedir. 19 Ağustos’ta Amed, Van ve Mardin belediyelerine kayyım atayanların ilk hedefi, bir kadın kazanımı olan eşbaşkanlık statüsü oldu. Bu gaspı protesto etmek isteyenlere yönelik yapılan sert saldırıların sebebini biliyoruz. Halkın verdiği oylarla seçilmiş belediye eşbaşkanlarının hukuksuz bir şekilde görevden alınması ve beraberinde yüzlerce insanın gözaltına alınmasının sebebini biliyoruz. Kadınların mücadele ile elde ettiği kazanımları yok ederek, yerine kadına yönelik şiddetin, taciz ve tecavüzlerin meşrulaştırıldığı, normalleştirildiği kapitalist patriyarkayı inşa etmektir. Kadın mücadelesine ve kazanımlarına doğrudan saldırı olan kayyum düzenini tanımıyoruz. Kadınların yaşamlarını ve haklarını gasp etmeye çalışan iktidar politikalarını teşhir ediyoruz.”
6284 Koruma Kanunu'nu uygulayın.
İstanbul Sözleşmesi'ni uygulayın.
Şiddeti normalleştiren indirimlere son verin.
Kadınları şiddetten koruyan İstanbul Sözleşmesi, 6284 sayılı yasa gibi mekanizmaları uygulamayanlar, fesh edelim diyenler, zorunlu arabuluculuk getirenler, “boşandığı için” kızının önünde öldürülen #EmineBulut cinayetine ortak..
Kadınları duyun: #Ölmekİstemiyorum.
Kadın cinayetlerinde iyi hal indirimi ve cezasızlık devam ediyor, 6284 sayılı kanun ve İstanbul Sözleşmesi etkin bir şekilde uygulanmıyor.
Kadınlar her gün erkekler tarafından, öldürülüyor
İktidar seyrediyor!
Erkek Adalet değil, gerçek Adalet istiyoruz
1 Ağustos 2014'te yürürlüğe giren İstanbul Sözleşmesi kadınlara yönelik her türlü şiddetin önlenmesini sağlayan uluslararasıantlaşmadır. Ancak egemen erkek yargının politik yaklaşımlarıyla katiler iyi hal indirimi almakta, şiddetin önü açılmaktadır.
AKLANAMAZSINIZ
Çağrımız tüm kadınlara;
Vahşice öldürülen #EmineBulut, yaşam hakkı elinden alınan son kadın olsun diye yılmadan mücadele edelim. Kadın cinayetlerini durduracağız.
Emine Bulut, kadın cinayetlerinin çözüm yolu olan İstanbul Sözleşmesi’ne saldırının, geride kalan küçük kız kardeşimiz tüm toplumun geleceğinin sembolüdür. Ant olsun ki, kadınları da çocukları da yaşatacak, geleceği mutlaka kazanacağız.' dedi.
9549,89%1,94
34,53% 0,17
36,00% -0,63
3009,75% 1,62
5006,70% 1,01