İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'un açıklamalarının ardından, "Kanuna uygun olmayan bir şekilde rapor vermiş bu kişi hakkında ve bu bilirkişinin raporunu kendine dayanak alan savcı hakkında, kararı veren hakim hakkında harekete geçecek misin geçmeyecek misin? İstanbul'da sözün geçiyor mu, geçmiyor mu?" diye sordu.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu Saraçhane'de gazetecilerin sorularını yanıtladı. Yaptığı 'bilirkişi' açıklamasına ve gazetecilerin gözaltına alınmasına ilişkin konuşan İmamoğlu şu ifadeleri kullandı:
"Çok üzücü bir dönem yaşıyoruz. Dün de söylemişti. Dokunan yanan dönemi yaşatmaya devam ediyorlar. Tamamen hukuksuz, tamamen hukuki işletmeye ve gerçekten adaleti topluma yaşatmaya kararlı bu süreci prensipli bir şekilde yerine getirmenin ötesinde ne yaptığını bilmeyen ve toplumun temelen değerlerini zedeleyen, insanların adalete olan inancını zedeleyen bir süreci İstanbul'da yaşıyoruz.
Tabii mesele onları çok tedirgin etmiştir. Biz bu kumpas düzeni içerisinde bulunan bir bilirkişiyi deşifre ettikten sonra açıkçası onların kilit taşını yerinden çektik ve duvar yıkıldı, altında kaldılar. O kendini toparlama sürecii içerisinde de her yere saldırıyorlar ve bugün utanç verici basınları diyeceğim onların her gün çığıtkanlığını yapan ve bugün gazetecilik mesleğine dair saldırıya dair sesinin tınısını bile çıkartamayan medya kuruluşlarında aynı meseleyle, aynı kişiyle ilgili röportaj yayınlanıyor vs. Yeni Şafak'tır şudur, budur... Ama bu Türkiye'nin basın tarihine de kara leke olarak geçecek olan bu basın kuruluşları benimle ilgili her gün yalan ve uydurma ifadelerle dolu dolu 5 buçuk seneleri geçti. Bu basın kuruluşu bunu yapıyor ceza yok, aynı benzer bir durumda hareket eden Halk TV'deki arkadaşlarımıza, değerli basın mensuplarına, gazetecilere ceza vermenin gayreti içerisindeler. Şunu bilsinler; kilit taşı çekilmiştir. Kumpas düzeni ortaya çıkmıştır. Trilyonda bir ihtimal olan kişinin her daim Ekrem İmamoğlu ve çevresine nasıl görevlendirildiği deşifre edilmiştir. Büyük kaygı ve telaş içerisindeler ve bu telaşla da saldırı yapıyorlar. Bu saldırılarla da bizi frenleyeceklerini düşünüyorlar. Asla değil. Onlar yargıya uygun, adalete uygun, hukukçu kimliğiyle hareket eden düzen kurulana kadar onlarla mücadelem devam edecek. Bu manada sayın bakandan tam da beklediğim cevaplar geldi, geliyor.
Ben sayın bakana soru sormuştum. Tekrar soruyorum; Sayın Bakan İstanbul'da sözün geçiyor mu, geçmiyor mu? İstanbul'a dair içinde olduğun ve sürecini yürüttüğün adalet mekanizması içerisinde bu kadar yolsuzluğu deşifre edilmiş, bu kadar verdiği raporların yanlış olduğu başka bilirkişiler tarafından netleşmiş, evrakta sahtecilik yaparak 2 kişinin imzasının olmadığı, kendi imzasıyla, hukuka, kanuna uygun olmayan bir şekilde rapor vermiş bu kişi hakkında ve bu bilirkişinin raporunu kendine dayanak alan savcı hakkında, kararı veren hakim hakkında harekete geçecek misin geçmeyecek misin? İstanbul'da sözün geçiyor mu, geçmiyor mu? Sakın öyle bağımsız yargı diye tweet atma. Uzun süre elini oraya değdirme, buna cevap ver. Başsavcı burada. Sözün geçiyor mu geçmiyor mu nokta. Buna cevap versin.
Umarım bu ülkenin aklı başında yargı mensuplarının teşviki, tazyiki ile bu ahlak dışı süreç sona eren ve basın mensupları ve gazeteciler bir an önce özgürlüklerine kavuşurlar. Dünden beri gözaltında tutmak utanmaz bir durum. Olmaz böyle bir şey, kime zulüm çektiriyorsun?"
İmamoğlu ifadeye gidip gitmeyeceği yönündeki soruya ise şöyle yanıt verdi:
"Beni cezalandırmak için elinden gelenlerle ben mücadele etmeyeceğim ve hakkımı savunmayacağım, bana haksızlık, hukuksuzluk yapan, kumpas kurana da soruşturma açmayacaksın, Ekrem İmamoğlu'na soruşturma açacaksın. Gideceğim. Deşifre etmişim... Başsavcıyı bilmeyen yok. Yaptığım konuşmayla beraber tehdit etmişim. Bu akıl alır gibi değil. Şaşkınlık, endişe... Bir insan yanlış yaparsa eli ayağı birbirine karışır. Yaşadıkları bu. Nereye saldıracağını şaşırmış durumdalar. Gideceğim, ilk sorum da şu olacak; terör savcısı benden ifade alacakmış.
Terör savcısı benden niye ifade alıyor? Sayın Bahçeli'nin dediği gibi 'Ben milletine, memleketine hizmet aşkıyla mücadeleyi son derece üst seviyede yapan Trabzon'un evladı Ekrem İmamoğlu'yum. Biz bu ülkede terörle ilgili var olan ne varsa mücadele ederiz. 'Hangi kimlikle benden ifade alıyorsunuz' diye savcıya soracağım. Benim terör savcısıyla bir ilişkim yok."İmamoğlu, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'un kendisi hakkındaki açıklamalarına ise şu yanıtı verdi:
"Bakana sordum; İstanbul'da sözün geçer mi, geçmez mi? Ona cevap versin. Boş işlerle uğraşmasın. Bana hakaret yapmayı bir kenara bıraksın. İstanbul'da sayın bakan sözün geçiyor mu, geçmiyor mu? Buna bir cevap versin. Hala cevap veremiyor polemik ve hakaretle uğraşıyor."