Diş hekimi Nebil Seyfettin, 15-23 Kasım tarihleri arasında kutlanmakta olan Toplum Ağız Diş Sağlığı haftasında bu yıl Türkiye'de Bilimsel Diş hekimliğinin 111'inci yılı ve TDB Ve Hatay Diş Hekimleri Odasının kuruluşunun 33'üncü yılının kutlandığı bilgisini verdi.
Türk Diş hekimleri Birliği ve Odalarının, toplumun ve bireyin ağız diş sağlığının iyileştirilmesini ve nitelikli diş hekimliği hizmetinin sunulmasını amaç edindiğinin altını çizen Seyfettin bu hedefe ulaşabilmek için de bilimsel temelli, kanıta dayalı ve koruyucu ağız diş sağlığına öncelik veren politikaları savunduklarını söyledi.
FLOR VERNİK UYGULAMASINI DESTEKLİYORUZ
DSÖ'nun bu ay yayınladığı deklerasyonda; Ağız –Diş Hastalıklarının Avrupa’ da yer alan tüm ülkeler için önemli bir yük ve sorun olduğu ve Temel kronik hastalıkların ağız-diş hastalıkları dahil olmak üzere risk faktörlerine karşı çalışmaları güçlendirecek etkili önleyici programların uygulanması gerektiği vurgulandığını hatırlatan Seyfettin ' Bu bağlamda Sağlık Bakanlığının okullarda yapmış olduğu koruyucu hekimlik çalışması olan flor vernik uygulamasını destekliyor, velilerinde okullardan gelen bu uygulamayla ilgili formları onaylamalarını öneriyoruz. İçme Suyu ve yiyecekler en önemli Flor kaynaklarıdır. Florürün etkili kulanılması için halk sağlığı çözümleri arasında su ve tuz florlama, süt florlama ve florür içeren uygun fiatlı dişmacunu kullanımı gibi alternetifler bulunmaktadır' dedi.
Dişhekimlerinin özlük hakları ve çalışma koşulları anlamında çok sayıda sorun yaşayan kamuda çalışan meslektaşlarının tükenmişlik sendromu içinde bulunduklarını aktaran Seyfettin 'Neredeyse bant sistemine dönüştürülen niteliksel değil, niceliksel uygulanan hizmetten kaynaklanan sorunlar ve ağır çalışma şartları hasta ile hekimi karşı karşıya bırakmaktadır. Türkiye Büyük Millet Meclisi, Sağlık Bakanlığı ve YÖK’ü dişhekimliğinin geleceği konusunda meslek örgütümüzle diyalog içinde olmaya çağırıyoruz. Halkımızın genel sağlığı ile birlikte ağız ve diş sağlığının iyileştirilmesi için koruyucu önleyici çalışmalar artırılarak tüm sağlık bileşenleri ile ortak çalışmanın gerekli olduğunu düşünüyoruz' dedi.
SURİYELİ DİŞHEKİMLERİ DENETLENMELİ
Özellikle komşularımızdan gelen göç dalgası ülkemizi ve bizi hem ekonomik hem sosyokültürel olarak olumsuz etkilediğine işaret eden Seyfettin 'Son dönemlerde ilimizde dişhekimi olduğunu iddia eden ve denetimsiz olarak çalışan Suriyeli göçmenlerin olması halkımızın ağız diş sağlığının yanı sıra genel sağlığını da tehdit eder boyuttadır. Göçmen olsun ya da olmasın diş hekimi olmadığı halde hasta ağzında çalışarak insan sağlığını tehdit eden kişilerle mücadele edilmesi gerektiği ve buna benzer sorunların bir an önce çözülmesini bekliyoruz' dedi.
ŞİDDETİN ÖNÜNE GEÇİLMELİ
Tüm sağlık hizmetlerinin özelden satın alındığı sistemde, ağız diş sağlığı hizmetlerinin özelden alınmayışının önemli bir eksiklik olduğunu aktaran Seyfettin 'Son zamanlarda kamuda çalışan sağlık meslektaşlarımıza yönelik şiddetin arttığını görmekteyiz. Bu çerçevede sağlıkta şiddetin toplumsal sorunlardan bağımsız değerlendirilemeyeceği açıktır. Toplumda her alanda yükselmekte olan şiddetin sadece yasa ve cezai yaptırımlarla önlenmeyeceğini, toplumsal eğitimin ve sosyo-ekonomik dengelerin düzeltilmesi gerektiğini düşünmekteyiz. Sağlık Meslek Birlikleri uzun yıllardır “Sağlıkta Şiddet Yasası”nın çıkması için çaba sarf ediyor ve her türlü şiddetin olağanlaştırılmasına kesinlikle karşı çıkıyoruz. Bilimsel Dişhekimliği'nin 111.yılını kutlarken, ne ülkemizdeki ağız diş sağlığı göstergelerinde bir iyileşme olduğunu ne de bu hizmete ulaşabilmenin önündeki engellerin kaldırıldığını söyleyebiliriz. Toplumun ağız diş sağlığında gerçek anlamda düzelme; ancak dişhekimlerinin özelde ve kamuda emeklerinin karşılığını alabildiği, insanca çalışma ve yaşama taleplerinin karşılandığı zaman görülecektir' ifadelerini kullandı.