Bir seçim sürecine daha girmiş olmamıza rağmen, Türkiye’de ne yazık ki çağdaş anlamda halkın direk katılımının olamayacağının göründüğü bir seçim daha yaşıyoruz.
Seçimde tercihi halkın yapacağı düşünüldüğünde, halkın taleplerini topluca üyeleri oldukları dernekler, odalar, sendikalar aracılığıyla dillendirmesi beklenir, siyasilerinde halkı dinlemesi gerekir çağdaş siyaset bunları gerektirir ama bunların hiçbirinin yapılmadığını görüyoruz..
Sendikaların sustuğu, meslek odalarının sessiz kaldığı, sanayi ve ticaret odalarının, esnaf odalarının, ziraat odalarının hiç ortalarda görünmediği, ulusal basının tek ses olarak “Fareli Köyün Kavalcısı” gibi yıllardır aynı sesleri verdiği, halkında sadece uzaktan izlediği ilginç bir yerel seçim dönemini yaşıyoruz…
İşsizlik, yoksulluk, eğitimsizlik,çarpık yapılaşma, sanat-kültür ve eğitim alanında geri kalma, göçler, çevre kirliliği,tüm bunlar şimdi tartışılmayacakta ne zaman tartışılacak, halk taleplerini hiç iletmeyecekler mi merak ediyorum!?
Halk susacak, soru sormayacak, Adayı eleştirmeyecek, Kuzu kuzu Aday adayının ezberlediği söylemleri dinleyecek… Ama siyasi partilerin adayları kendilerince önemsediklerini vaatler olarak sıralayacaklar, halk da sandığa gidip…. Oyunu verince demokrasi şeklen gerçekleşmiş ve belediye başkan adayını seçmiş olacak…
Siyasette maalesef anlayış çağdışı bir şekilde..!
Çoğulculuk; OY VERİN, DÜŞÜN PEŞİME..
Katılımcılık; BİZİ ALKIŞLAYIN...
Kazananlar, BİZ HALKLA BÜTÜNLEŞTİK…
Kaybedenlerde, HALK BİZİ ANLAMIYOR, OYLAR SATILIYOR diyecekler..
Böyle bir demokrasi, çoğulculuk ve katılımcılık dünyanın hiçbir yerinde görülmemiştir... Adaylar ve partiler seçimleri kazanmak ve halkın oyunu almak için, şimdilerde kendince önemsediklerini vaat olarak bol bol sıralıyorlar….
Ama halkın sorunlarını dinleyen yok…..Var yok Belediye başkanlığı koltuğu...
Seçim bittikten sonra arayınki bu aday adaylarını göresiniz…Bir dahaki seçime kadar..!