Tarih: 26.11.2018 13:16

SAVUNMA YOKSA YARGI DA YOKTUR !

Facebook Twitter Linked-in

Bu durumda, avukatların dışında yapılan hukuki iş ve işlemlerin avukatların alanına kaydırılması ya da yeni iş olanaklarının geliştirilmesi gerekmekte iken ortada hukuksuzluklar var; avukatlık dünyasının maddi olarak daraltılması çabası var, avukatlara saldırılar var, bağlı oldukları baroları itibarsızlaştırma çabaları var. Unutulmamalıdır ki savunma yoksa yargı da yoktur!’’ dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi Hatay Milletvekili Avukat Suzan Şahin, TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada bitmeyen davalar, haksız tutuklamalar, uzun tutukluluk süreleri ve en önemlisi gerçekleşmediğini iddia ettiği 'adalet' kavramı konusunda hukukçuların yaşadığı sorunlara değindi.

Türkiye, ciddi hukuk sorunları ile boğuştuğunu ve bu durumun uluslararası endekslere de yansıdığını belirten Şahin, 'Dünya Adalet Projesi’in 'Küresel Hukukun Üstünlüğü Endeksi' 
genel sıralamasında 99 ülke içinde 59.uncu sırada yerlanan Türkiye’nin Temel haklar kategorisinde 78., açık devlet 69., düzen ve güvenlik 67., sivil adalet sisteminde  47.ci sırada yer aldığını açıkladı.

Bu vahim tablonun temelinde ise Türkiye’deki temel hukuk ve hukukçu sorunlarının yer aldığını belirten Şahin ‘’Adaletin sadece bir kadın adı olarak kaldığı ülkemde, vatandaşın elinde kalan tek sığınağı olan savunma hakkını temsil eden avukatların sorunlarından bahsetmemiz gerek. İtibarsızlaştırılmak istenen avukatlardan... Avukatlık mesleğinde başlayan kaos sürüyor. Ülkenin hukuk devleti olabilirliği konusunda fiili ve fikri sorunlar avukatların dünyasını doğrudan etkiliyor.AKP iktidara geldiği günden bu güne üniversite ve fakülte açmayı bir seçim şovu haline getirmiştir. Gençleri meslek sahibi değil, sadece diploma sahibi yaparak, işsizler ordusuna katmış, tüm meslek dallarında olduğu gibi avukatlık mesleğinde de kalitenin düşmesine neden olmuştur.’’ dedi.

Türkiye’de avukatların sayılarının artması ve ekonomik darboğaza girdiğini söyleyen CHP Hatay Milletvekili Suzan Şahin ‘’Avukatların iş alanları günden güne daralıyor ve gittikçe yoksullaşıyor. İşçi ve genç avukatlar ekonomik zorluklarla boğuşuyor. Parası olmayan avukat sağlık yardımı alamıyor. Avukat sayısındaki hızlı artış ve hukuk eğitiminin kalitesizleşmesi de avukatların saygınlığını ve niteliğini her geçen gün azaltıyor. Avukat haklarını kaybediyor. Bu durumda, avukatların dışında yapılan hukuki iş ve işlemlerin avukatların alanına kaydırılması ya da yeni iş olanaklarının geliştirilmesi gerekmekte iken ortada hukuksuzluklar var; avukatlık dünyasının maddi olarak daraltılması çabası var, avukatlara saldırılar var, bağlı oldukları baroları itibarsızlaştırma çabaları var. Avukatlık stajına kabul ve avukat sıfatını kazanmanın sınava bağlanması şarttır. Hukuk fakültelerinin kontenjanları düşürülmesi, eğitim kalitesinin artırılması gerekmekte olup, yeni fakültelerin açılması engellenmelidir. Sayılar sorunun büyüklüğünü göstermek için yeterlidir. Yaklaşık 110 bin kayıtlı, 15 bin stajyer avukat, fakültelerde 70  bin civarı hukuk öğrencisi vardır. 5 yıl içinde avukat sayısı 200 bini aşacaktır. 

 Mahkeme kalemlerinde, noterlik dairelerinde, banka şubelerinde, tapu dairelerinde hukuk fakültesi mezunları için belirli sayıda kadronun ayrılması gerekmektedir. Böylece işsiz mezunlara iş imkanı tanınmış olacaktır. Ayrıca derece hakimlerinin kıdem ortalamaları son derece düşükken, ceza uyuşmazlıklarında hukukçu olmayanların uzlaştırmacı yapılmasının, avukatsız arabuluculuğu teşvik eden yaklaşımın ve avukatları bilirkişilik yapmaktan alıkoyan uygulamanın yanlışlığından da bir an evvel dönülmelidir. Çünkü hizmetin kalitesi olumsuz etkilenmektedir.İdare mahkemesi hakimlerinin her hangi bir fakülte mezunu olmasına izin veren düzenleme, hem mesleğin hem de vatandaşlarımızın hukuki güvenliği açısından sakıncalıdır. Hukuk devletinin temeline dinamit koymaktır. Bu hatadan derhal ama derhal dönülmelidir.

CMK avukatlığında öngörülen ücretlerin düşüklüğü, avukatlık ücretlerine uygulanan KDV’nin yüksek olması, yabancı avukatlık bürolarının faaliyet yasaklarını dolanarak neden oldukları vergi kayıpları da haksız rekabete yol açarak hukukçuların temel sorunu haline gelmiştir. CMK ücretleri en az asgari ücrete çıkarılmalı, avukatların CMK ücretlerinden KDV alınmamalı, diğerlerinden de KDV oranı %18’in altına düşürülmelidir. Kamu hizmeti sunmakta olan avukatlara yeşil pasaport hakkı verilmelidir. Yine kamuda görev yapan avukatların ek göstergeleri hakimler ile eşitlenmeli, emeklilik şartları da yine hakimlerle aynı olmalıdır. Hukukun üstünlüğü ve yargı bağımsızlığı mücadelesinin avukatlığa, savunmanın bağımsızlığına, hukuka, hukukun ve ülkenin demokratikleşmesine katkı sağlayacağı mutlak bir gerçektir.’’ İfadelerini kullandı.

İşçi avukatların sorunlarına, hamasi söylemlerin ardına sığınmadan, sorumluluk alarak çözüm bulmak, avukat sayısındaki devasa artışa, meslek tekelinin daralmasına dur diyebilmek, genç avukatların sorunlarının halli için vergi muafiyeti ve mikro kredi uygulamaları gibi acil önlemler devreye sokmak, sağlık hizmeti ve sosyal yardımların paraya tahvil edilmesinin önünü kesmek, mesleki dayanışmayı en üst seviyeye taşıyıp, yargı görevi içinde en iyi koşulları avukatlara sağlayarak, mesleki saygınlığı yeniden kazanmak avukatların öncelikli talepleri olduğunun üzerinde duran Şahin, sorunların giderilmesi için ivedilikle iyileştirme, avukatlık mesleğini itibarlı hale dönüştürmeye yönelik adımlar atılması gerektiğini söyleyerek ’’Avukatların ekonomik sorunları ile saygınlıklarının doğrudan bağlantılı olduğunun bilinciyle, avukatlara yeni iş alanları yaratmak ve giderlerini azaltmak, yani sorunlarını ortadan kaldırmak adalet Bakanlığı’nın görevidir. Bugün sayıları 110 bine ulaşmış olan avukatların sorunlarının çözümü konusunda adalet bakanlığı eylem planı oluşturarak, gerekli çalışmaları derhal yapmalıdır. Unutulmamalıdır ki savunma yoksa yargı da yoktur!’’ sözleriyle Adalet Bakanlığı ve AKP hükümetini göreve davet etti.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —