Geçtiğimiz aylarda “Türkiye’nin Lezzet Köşesi” patentini alan UNESCO’nun gastronomide “Yaratıcı Şehirler Ağı”nda olan Hatay’ın yemek kültürünün gelişimine ve tanıtımına katkı sağlayacak olan akademide, birçok workshop ve eğitimler ile yeni şeflerin yetiştirilmesi hedefleniyor.
TÜRKİYE’NİN ÇEŞİTLİ İLLERİNDEN UZMANLAR HATAY’A GELİYOR
Gazetecilere, proje ile ilgili bilgi veren Gastronomi Akademisi baş danışmanı Dr. Esat Özata, “ Gastronomi akademisi çeşitli workshopların yapılacağı bir akademi. En önemli özelliği gastronominin tüm öğelerini, disiplinlerle entegre bir şekilde sunmak olacak. Gastronomi akademisinde tarımı, yemek tarihini, yemek antropolojisini, iletişimi ve ekonomiyi de konuşacağız. Burada Türkiye’nin çeşitli illerinden gelecek olan değerli isimleri ve gastronomi camiasından uzmanları ağırlayacağız” dedi.
“KALİTELİ VE DONANIMLI ŞEFLER YETİŞTİRMEK EN BÜYÜK MİSYONLARIMIZDAN”
Sıcak ve soğuk mutfak atölyelerinde eğitimlerin verileceğini belirten Özata, “Sushiden Hatay mutfağına, davet menülerinden et pişirme yöntemlerine ve dünya mutfaklarına kadar da workshoplar yapacağız. Ekmek, pasta ve çikolata üzerine de dersler vereceğiz ve aylık kurslarımız olacak. Diğer şehirler ile etkileşim halinde olacağız ve entegre çalışmalar yapacağız. Hatay’daki restoran sahipleri ve işletmelerine hijyen eğitiminden müşteri ilişkileri sektörüne hizmet etmek istiyoruz. Sektörümüze kaliteli ve donanımlı şefler yetiştirmek en büyük misyonlarımızdan biri” diye konuştu.
SAVAŞ: AKADEMİ ÇOK GENİŞ BİR ALANDA HİZMET VERECEK
Hatay’ın demografik olarak çok önemli bir coğrafyada yer aldığını ifade eden Başkan Savaş, “ Hatay yüzyıllardır tarımın merkezi olmuş bir şehir. Bu coğrafya tarımın yapıldığı, buğdayın ve zeytinin ilk yetiştirildiği bir yer. Kuzey Afrika, Ortadoğu ve Kafkaslardan itibaren Anadolu’nun tam birleşkesinde çok önemli bir ticaret merkeziyiz. Yüzyıllarca birçok kavim, kültür ve medeniyet kendi yemek kültürünü Hatay’a getirmiş. 600’ün üzerinde bir yemek çeşidine sahibiz. Yemeklerimizi yaparak hem aşçılar hem de garsonlar yetiştirmemiz gerekiyor. Gastronomi, ekonomi ve tarım iç içe girmiş birleşkeler. Biz hem tarımı kalkındırmak istiyoruz hem de Hatay’ın yemeklerini tanıtırken insanlarımıza hijyen konusunda eğitim vermek istiyoruz. Hatay’ın yemeklerini daha iyi ve kaliteli nasıl yapabiliriz diye insanlarımıza öğretmeyi hedefliyoruz. Akademi çok geniş bir alanda hizmet verecek” değerlendirmesinde bulundu.
Akademi sayesinde yemek kültürünün tanıtımının olacağını da kaydeden Savaş, “Burası Hatay ile birlikte dünya mutfağı olacak. Burada sadece bizim Esat Hocamız değil dışarıdan da birçok getireceğimiz hocalarımız ve şeflerimiz olacak ve eğitimler verecekler. Sadece Hataylılara değil dünyadan gelen birçok insana burada eğitim vereceğiz. Burada müesseselerimiz ve kurslarımız da olacak. Gıda ile uğraşan herkesin buradan faydalanmasını sağlayacağız” dedi.
“DAHA ATACAĞIMIZ ÇOK ADIM VE GİDECEĞİMİZ ÇOK YOL VAR”
EXPO alanlarının ilin büyük bir gereksinimi olduğunun ortaya çıktığını gördüklerini anlatan Savaş, “Burası ticaretten turizme, gastronomiden eğlenceye kadar birçok faaliyetin iç içe girdiği bir yer. Bütün yaş grupları buraya gelerek zaman geçiriyorlar. Burası Hatay için çok büyük bir ihtiyaçtı, ihtiyacı karşıladığımız için çok mutluyuz. Hatay artık belli bir seviyenin üstüne çıkmış bir şehir. Bundan sonra Hatay’ın her yönü ile Süper Lig’de yarışması gerekiyor. Daha atacağımız çok adım ve gideceğimiz çok yol var. Hatay halkı ile birlikte hızlı bir şekilde yukarıya tırmanmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
Açılışın ardından Lütfü Savaş ve eşi Prof. Dr. Nazan Savaş, Akademi mutfağına geçerek akademinin ilk öğrencileri oldu. Savaş çifti, balkabaklı ve keçi peynirli muska böreği yaptıktan sonra, ürünler hazırlanan iftara katılanlar tarafından beğeni ile tüketildi.