Bugün Türkiye Barolar Birliği tarafından basına ve kamuoyuna duyurulan olağanüstü toplantı çağrısını destekliyoruz ve hep birlikte orada olacağız.Yaşanan süreç, genel geçer sözlerle, tavırlarla geçiştirilemeyecek kadar ciddi, önemli, ağır ve karanlıktır. Ülkemiz, yurttaşımız ve mesleğimiz adına yaşamsal öneme sahiptir.Kim olduğumuzun ve tarihsel sorumluluğumuzun bilinciyle bilinmesini istiyoruz ki;Türkiye Barolar Birliği’nin, Baroların ve Türkiye'nin tüm avukatlarının katılımıyla yapılacak 24 Şubattaki toplantıda sözün eyleme dönüşünü konuşacağız. Bizim üzerimizden Türkiye Cumhuriyeti'yle hesaplaşma siyasetini boşa çıkaracağız.Anti- demokratik yargı yaratıp, savunmanın temsilcisi biz avukatları da siyasi otoriteye bağlamak isteyenler de bilsin ki ; hukuk devletinden ve hukukun üstünlüğünden hiçbir durumda ve koşulda vazgeçmeyeceğimizi tarihe kazıyacağız.
Birileri “Türkiye'de yargı yoktur.” algısı oluşturmak isteyebilir; ama, bizim için bağımsız ve tarafsız yargı, özgür Barolar ve Özgür Türkiye Barolar Birliği 'Adaletin' yaşama geçmesi için her şeydir!Türkiye Cumhuriyeti’nin demokratik, laik ve sosyal bir Hukuk Devleti olması için geçmiş dönemlerde avukatlar (12 Eylül cuntacılarının İstanbul Barosu'nun kapısına mühür vurarak, Başkanımız Av. Orhan Adli Apaydın'ı tutuklaması gibi) bedel ödedi; bizler de her türlü bedeli ödemeye hazırız!