ABD Başkanlık seçimlerinin iki adayı Kamala Harris ve Donald Trump’ın yarışı kazanmaları halinde uygulayacakları ekonomik programlar, ABD basının gündeminde. Her iki aday da küresel ekonominin geleceğine yön verecek seçimleri kazanmaları halinde fiyat düşürme ve vergileri hafifletmeyi vadederken, adayların bu hedeflere ulaşmak için çizdikleri yol haritaları birbirinden farklı.
ABD'de başkanlık seçimleri 5 Kasım'da yapılacak. ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris ve eski ABD Başkanı Donald Trump bu hafta, seçimlerden sonra uygulayacakları ekonomi programlarına ilişkin yol haritalarını paylaşmak üzere, Kuzey Carolina eyaletine birer seyahat gerçekleştirdi. Adaylar, dünya ekonomisinin geleceğini etkileyecek seçimlerle ilgili destekçilerine önemli mesajlar gönderdi.
Harris'in bu hafta açıkladığı ekonomi programı çerçevesine göre; federal hükümet, özel piyasalardaki çarpıklıkları düzeltmek adına keskin bir siyaset izleyecek. Harris'in en belirgin vaadi ''orta sınıfın'' refah seviyesini ve ekonomisini güçlendirmek. Bu kapsamda Harris’in programı şirketler ve yüksek gelir sahiplerine büyük ölçekli vergi artışları getiriyor. Harris aynı zamanda Başkan Biden'ın 2021 yılında geçici olarak oluşturduğu çocuk vergisi kredisini kalıcı olarak yeniden etkinleştireceğini ve yeni doğan bebeklerin ebeveynlerine daha da fazla yardım sunacağını söyledi.
Trump ise ABD Başkanı olduğu dönemde ABD'yi zenginleştirdiğini ifade ederken, bunu tekrar yapacağını ileri sürüyor. Trump, Asheville'de yaptığı konuşmada, ''Ben Harris ve Biden'a ekonomik bir mucize devrettim ve onlar bunu çabucak bir ekonomik kabusa çevirdiler'' ifadelerini kullandı. Seçmenlere X hesabı üzerinden "Başkan olduğum zamandan daha iyi durumda mısınız" sorusunu yönelten Trump seçim kampanyasında büyük oranda ekonomi alanına yoğunlaştı.
Harris gibi Trump da hükümetin gücünü piyasalara müdahale etmek, tüketicilere yardımcı olmak, fiyatları düşürmek ve vergi yükünü hafifletmek için kullanacağına yönelik vaatler de bulunuyor. ABD eski Başkanı, seçilmesi halinde ilk aşamada araç sigorta maliyetlerini ve enerji fiyatlarını düşüreceğini açıkladı.
Göç karşıtı tutumu kampanyasınının önemli argümanlarından birini oluşturan Trump, ''yaklaşık bir milyon mültecinini sınır dışı edileceğini böylece konut fiyatlarının düşeceğini'' de söyledi. Trump'ın, daha fazla şirketi yerli üretime zorlamak amacıyla, ithal edilen mallara yeni vergiler getirileceğini de ifade ediyor.
ABD'de The Economist, YouGov gibi kuruluşların tarafından yakın zamanda yapılan kamuoyu yoklamaları, ABD seçmeninin seçimlerde karar verme davranışını en çok etkileyen faktörün ekonomi olduğunu gösteriyor.