Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, Anadolu Ajansı Editör Masası toplantısında, Türkiye ile ABD'nin vize işlemlerini karşılıklı askıya almasıyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Bakan Gül, 'ABD'nin bazı talepleri karşılandı.' açıklamasında bulundu.
Gül'ün açıklamasından satır başları:Görüşmeler olumlu bir şekilde yapıldı. Orada ABD'nin talep ettiği bazı çifte vatandaşlarla ilgili görüşme talebi vardı. Bunlar sağlandı. Vize meselesinden bağımsız bir şekilde bu hakların kullanıldığı bir ülke. Avukatı ile görüşmenin bilgi kirliliği olduğu ortaya çıktı. Diğer hususlar da mahkemenin takdiridir. Vizelerle ilgili daha olumlu anlamda bir gelişmenin olacağını bekliyorum. Türkiye'nin de bu anlamda konuşacak çok şeyi var. Cumhurbaşkanımızın ABD ziyaretinde orada olmayan korumalar hakkında da dava açıyor. Bunlar oldu diye Türkiye vizelerin kaldırılması yoluna gitmemiştir.Ailesi ile de görüşme sağlandı. Bu hususla ilgili de savcılığımız ailesinin öyle bir talebi olması halinde görüşebileceklerini açıkladı. Metin Topuz'un örgüt içindekli rolü ne, yargılama sonunda belli olacak. Yargılaması devam ediyor, soruşturma da gizli bir şekilde sürüyor. Kuvvetli şüphe olduğu için mahkeme tutuklama kararı vermiştir. Kesin bir mahkumiyet olsa yargılama sonucunda çıkacak. Kuvvetli şüphe olmasa tutuklama olmazdı. Suç işleyen biri varsa bu değerlendirilecektir. Yargılama sonucunda farklı kararlar da çıkabilir. Kuvvetli bir şüphe var, savcı da bunu araştırıyor. Yoğun bir şüphenin, örgütle temas anlamında yoğunlaştığına savcılık kanaat getirdi. Lehine de deliller çıkabilir, iddianame çıkıncaya kadar tüm bunların hepsini savcı topluyor.Burada özellikle örgütün lideri Gülen'le alakalı, darbe öncesinde de iadesi ile ilgili talep yapılmıştı. Amerika ile yaptığımız sözleşme çerçevesinde Gülen'in iade edilmesi gerekmektedir. 5 talepname oldu mahkemeden ama bizim neredeyse 100'e yakın klasör, belgeler, açıkça Amerika'ya iletildi. Mahkemelerce ortaya konulan delillerin ele alınacağını düşünüyorum.Laikliğe aykırı düzenleme söz konusu değil. CHP üyelerinin yüzde 90'ı bu nikahı gidip kendi yapacaklardır. Kanunlar da yaşayan hukuktur. Sosyal hayat nasılsa kanunlar da odur. Kanunların ruhu sosyal hayatın ruhu ile özdeşleşmek zorundadır. Türkiye'de nüfus memuru da, muhtar da nikah kıyıyor. Müftüler de her türlü güvenlik soruşturmasını geçirmiş, denetime tabi tutulan üniversite mezunu kamu görevlileri. Bu Türkiye pratiğine uygundur. Türkiye'de vatandaşlarımızın yüzde 100'e yakını resmi kıyıyor bir de imam nikahı kıyıyor. CHP'nin kullandığı dili de şiddetle kınıyor, tehlikeli buluyorum. En başta CHP'li vatandaşlarımızın da memnun olacağını düşünüyorum. Hem kadın hem erkek için aileyi düzenleme altına alan bir düzenlemedir. Diyanet'te sicili tutulmayacak, anında nüfus kaydına verilecek.Vatandaşımızın üzerine çamur at izi kalsın şeklinde bir durum oluştu. Suiistimaller yaşandı. Bunu önlemek anlamında bir düzenleme getirdik. (Lekelenmeme hakkı) OHAL düzenlemesi ile getirdiğimiz hakkı kullandık. OHAL döneminde özgürlükler kısıtlandı deniyor, biz çok önemli bir reform getirdik. Burada şüpheli kaydı açılmayacak. İsimsiz ihbar nedeniyle şüpheli kaydı açılmayacak. Savcı bakacak, genel, imza yok, soyut, neredeyse çöpe atılacak bir evrak gibi olacak. Vatandaşlarımız için iftirayı sona erdirecek çok önemli bir düzenleme. Savcılarımız da bunu değerlendiriyorlar. İftira atanlarla ilgili de savcılar resen soruşturmayı başlatıyor. Vatandaşlarımız haksız yere lekelenmeyecek.Tek tiple ilgili bu konuda teknik çalışmalar var. Bir kanun gerekiyor. Muhtemelen bu KHK düzenlenmesinde değerlendirilecek ibr konudur.Biz Anayasa çalışmaları sürecinde MHP ile yapmış olduğumuz görüşmede, bir araya geldiğimiz her ortamda ve genel başkanlarımızla birlikte bir araya geldiğimizde parti, amblem ve metinleri bir tarafa bıraktık, memlekette 50 sene sonra da kim gelirse, Türkiye'deki tüm o yaşama kültürünü, 80 milyonu kucaklayacak hangi demokratik sistem, kurumlar ve aygıtlar olsun, hep ona baktık.Bugünlerde Adil Öksüz'ün evinin olduğu iddia edilerek, Almanya'da olduğu, yaşadığına ilişkin yeni bir haber daha çıktı. Bununla ilgili de yine tekrar daha somut bu belgeyle bir daha istenecek. Yargı, Türkiye'nin bekasını ortadan kaldırmak isteyen bu örgüt üyeleriyle Türkiye Cumhuriyeti ay yıldızlı bayrağımız dalgalandığı sürece mücadeleyi asla bırakmayacaktır.Amacımız daha az kişinin, özellikle örgüt elemanlarının da farklı yerlerde kalması. Muğla Marmaris suikast davasında karar verildikten sonra bunların hepsi Türkiye'nin farklı yerlerine dağıtıldı. Genel yaklaşım, bunlar hücresel ya da organik bir şekilde bir irtibat kuramayacakları, birbirleriyle temas edemeyecek şekilde anında Türkiye'nin farklı yerlerine, karar verilir verilmez farklı illere dağıtıldı.