Erkan Baş, partisinin Denizli il binasının açılışında konuştu. AKP iktidarını eleştiren Baş, şunları söyledi:
“Türkiye'de çok uzun zamandır baskıcı, otoriter, faşizan ve halk düşmanı bir iktidara karşı hayatın her alanında direnişler devam ediyor. Biz, bu direnişlerin büyümesi, yayılması, güçlenmesi ve birleşmesi için üzerimize düşen görevleri hayata geçirmeye çalışıyoruz. Bir iddiamız var; Türkiye'nin başındaki en büyük bela bu saray rejimi, AKP iktidarı ve Recep Tayyip Erdoğan'dır. Türkiye'nin bunlardan hiç vakit kaybetmeden hemen kurtulması gerekiyor. 20 yıldır devletin bütün olanaklarını ele geçirmiş, uluslararası kuvvetlerin büyük desteğini almış, patronların, tarikatların, cemaatlerin ve halk düşmanı örgütlerin desteğini almış bir iktidara karşı bu ülke halkları inanılmaz bir direniş sergiliyor.
“BU OYUNA GELMEYECEĞİZ”
Buna rağmen 20 yıldır bu iktidarın neden alaşağı edilmediği sorusunu soruyoruz ve buna yanıt bulmaya çalışıyoruz. Bu soruya verdiğimiz yanıt şu: Birincisi; bu düzeni, bu düzenin sınırları dışına çıkmadan, oyunun kurallarını onların belirlediği şekilde yenmemiz mümkün değil. Bu oyunu bozmamız lazım. Bizim doğrularımız, bizim değerlerimiz, bizim hayalini kurduğumuz ülke, bu toplumun yüzde 99'unun gerçek çıkarlarını savunuyor. 20 yıldır bizlere 'AKP Türkiye’yi o kadar geri bir noktaya getirdi ki Türkiye de milliyetçilik, ırkçılık, gericilik o kadar yükseldi ki siz de o kadar solculuk yapmayın. Siz de biraz sağa yanaşın. Siz de halkın dini duygularını kullanın. Siz de biraz milliyetçilik yapıp Kürtleri yalnız bırakın' diyorlar. Bizler, bu oyunlara gelmeyeceğiz. Biz şunu biliyoruz; bu ülkede laiklik inananın, inanmayanın, Alevi’nin, Sünni’nin, herkesin özgür yaşamasının ön koşuludur. Bunlar bize laikliği söylemeyi yasaklamaya çalışıyorlar. Bu oyuna gelmeyeceğiz.
“BÜTÜN HALKLARI BİR ARAYA GETİRECEĞİZ”
Bunlar, bizim Kürt kardeşlerimizle aramızı bozmaya, Kürdü Türk'e düşman edip buradan iktidar sağlamaya çalışıyorlar. Biz, tam tersini yapacağız. Bu ülkedeki Türk yoksulları, Kürt yoksulları, emekçileri yani bütün halkları bir araya getirerek iktidara karşı ortak bir duruş sergileyeceğiz. Hani bunlar ‘Bizden bir adım daha sağa gelin’ diyorlar ya… Biz, ‘hayır arkadaş’. Biz, bu memleketin en solunda duracağız ve bu hareketle gerçek sol ve gerçek bir işçi sınıfı mücadelesi ortaya çıktığında bu yobaz, yalancı insanların sonunu getireceğiz. O yüzden böylesi bir kavganın bugün Denizli ayağında önemli bir adımını atıyoruz. Burada sizlerle birlikte olmaktan, sizlerin enerjisini, gücünü hissetmekten çok mutluyuz. Gerçekten biz burada sadece bir parti binası açmıyoruz. Burası, Türkiye'nin her yerindeki Türkiye İşçi Partisi büroları, ilçe binaları, il örgütleri gibi bu kentte eşitliğe, özgürlüğe dair derdi olan herkesin evidir. Bu kentte derdi olan hangi yoksul varsa burası onun mücadele alanıdır. Bugün burada, Türkiye'yi eşitliğe, özgürlüğe, barışa, kardeşliğe inanan herkesle paylaşmak istediğimiz yeni bir mücadele mevziini hep birlikte açıyoruz.
'BU DAHA BAŞLANGIÇ, MÜCADELEYE DEVAM'
Umuyorum çok daha etkili, yaygın, çok daha güçlü ve hepimizin mücadelesiyle çok daha hızlı bir şekilde bu iktidardan bu memleketi kurtaracağız. Gezi olaylarında bir slogan vardı; 'Bu daha başlangıç, mücadeleye devam' diye. Biz şundan eminiz; bu iktidarı yıktığımız gün, yeni bir Türkiye kurma mücadelesinin daha ilk adımını atmış olacağız. Ondan sonra önümüzde daha çok uzun bir yol var. O yolu hep birlikte açacağımıza olan inançla hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.”