CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç, İzmir’in Konak İlçesi’ndeki Mersinpınar mahallesinde İsmailağa Cemaati’ne bağlı olduğu belirtilen Sıla Vakfı üyelerinin "sokaklarda silahla gezip kendilerince bir düzen oluşturmaya ça
Sıla Vakfı üyelerinin 'sokaklarda silahla gezip kendilerince bir düzen oluşturmaya çalıştığı, bu düzene uymayanların tehdit ettiği, alkol ruhsatı olan tekel büfelerine baskı yaptığı” iddiaları Meclis gündemine taşındı.
CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç, İzmir’in Konak İlçesi’ndeki Mersinpınar mahallesinde İsmailağa Cemaati’ne bağlı olduğu belirtilen Sıla Vakfı üyelerinin 'sokaklarda silahla gezip kendilerince bir düzen oluşturmaya çalıştığı, bu düzene uymayanların tehdit ettiği, alkol ruhsatı olan tekel büfelerine baskı yaptığı” iddialarını Meclis gündemine taşıdı.
CHP Milletvekili Av. Sevda Erdan Kılıç, konuyla ilgili hazırladığı yazılı soru önergesini, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na sundu. Kılıç, yaptığı yazılı açıklamada, İzmir’in Konak İlçesi’ndeki Mersinpınar semtinde, İsmailağa Cemaati’ne bağlı olduğu belirtilen Sıla Vakfı üyelerinin sokaklarda silahla gezip, kendilerini dinlemeyenleri tehdit ettiğine ilişkin basında haberler yer aldığını belirtti.
Mersinpınar semti sakinlerinin Sıla Vakfı üyelerinden şikayetçi olduğunu ifade eden Kılıç, şunları kaydetti:
“Mahalleli; cemaat üyelerinin herkesin yaşam tarzına karıştığını, bazen halkı tehdit ettiğini, hatta cemaatçilerin sokakta ‘teftiş’ bile yaptığını söylüyor. Bir cemaatin ya da topluluğun üyeleri, Türkiye’nin üçüncü büyük şehrinin göbeğinde bunları nasıl yapabiliyor, gerçekten üzülerek merak ediyorum. Kolluk kuvvetleri bunları oralarda görmüyor mu ya da görmezden mi geliyor?
Sayın Bakanın bunlara yanıt vermesi gerekiyor. Mahallelerdeki, sokaklardaki asayişi sağlamak için bekçi uygulaması getirdiniz. Peki bu bekçiler, sokakları gezerken bu kişileri görmüyorlar mı? Ülkemizin en güzel ve modern şehirlerinden birisi olan İzmirimizin, orada yaşayan hemşehrilerimin güvenliği kimlere emanettir? Acaba kolluk kuvvetleri bazı bölgelerin güvenliğini bazı cemaatlere, topluluklara veya kişilere bıraktı da bundan bizim haberimiz mi yok? Birileri tarafından sürekli olarak dillendirilen ve ortaya atılan, ‘halkı sokağa dökme, birbirleri ile çatıştırma’ söylemlerinin provası mı yapılmak isteniyor? Eğer böyle bir düşünceniz ya da niyetiniz varsa bundan hemen vazgeçin. Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun da sürekli olarak vurguladığı gibi, halkımız buna asla izin vermeyecektir ve bu oyunlara asla gelmeyecektir.”
“BİR YIL ÖNCE BU OLAYLARIN SİNYALİ VERİLMİŞTİ'
Kılıç, İzmir’de yaşanan ve bundan sonra yaşanabilecek toplumsal olaylarda, “Cübbeli Ahmet Hoca” olarak anılan Ahmet Mahmut Ünlü’nün, bir yıl önce bir televizyon programında sarf ettiği, “İzmir kaynıyor, dernekler silahlanıyor” sözlerine soruşturma başlatmayan Adalet Bakanlığı ve bu konunun üzerine gitmeyen İçişleri Bakanlığı’nın sorumlu olacağını ifade etti.
“Cüppeli Ahmet Hoca”nın bu sözlerini Meclis gündemine taşıyarak, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na ayrı ayrı yazılı soru önergeleri sunduğunu anımsatan Kılıç, “Her türlü muhalif konuşmayı delil kabul eden, sosyal medya paylaşımlarının ardından cadı avı başlatan, işini yaptığı için muhalif gazeteci tutuklayan savcılar, bu itiraf gibi açıklamaları görmezden gelerek vatandaşlarımızın huzur ve güvenliğini hiçe saymıştır. İzmir, Türkiye’nin aydınlık yüzüdür, Menemen’de Kubilay’dır. Bu tür irticai faaliyetlere geçit vermez” dedi.
Kılıç, bugünün 1 Eylül Dünya Barış Günü olduğuna değinerek, “Dünya Barış Günü’nde ülkemizde çatışmayı, silahları, kavgayı değil; barışı, kardeşliği, huzuru ve güveni nasıl tekrar oluşturabileceğimizi konuşmalıyız ve bunun için de çabalamalıyız” dedi.
Kılıç, geçen hafta bir gece, cemaat üyesi bir grup ile başka bir grup arasında silahlı çatışma yaşandığını, çıkan çatışmada olayla hiçbir ilgisi bulunmayan bir kişinin yaralandığını; bazı ev, dükkân ve araçlarda hasar meydana geldiğini söyledi.
Cemaat üyelerinin mahalleliye baskı yaptığını, tekel büfelerinde içki satışını engellemeye çalıştığını kaydeden Kılıç, “Mahalledeki esnaflar, silahlı çatışmada kalaşnikof tüfeğinin kullanıldığını belirtiyorlar. Ancak çoğu insan korktuğu ve başına iş almamak için bir şey söyleyemiyor. Mahalleli can ve mal güvenliğinden endişeli. Bütün vatandaşların can ve mal güvenliğini korumakla görevli olan kolluk kuvvetleri hemen bölgede asayişi sağlayarak, mahalledeki vatandaşların huzur ve güven içinde oturmaları için gereken ne varsa hemen yerine getirmelidir” diye konuştu.
CHP İzmir Milletvekili Av. Kılıç, soru önergesinde şu soruların yanıtlanmasını istedi:
“1- İsmailağa Cemaati’ne bağlı Sıla Vakfı’nın yasadışı bu faaliyetlerinden bakanlığınızın bilgisi var mıdır?
2- Eğer varsa, İzmir’in merkezinde yaşanan bu olaylarla ilgili bakanlığınız tarafından herhangi bir önlem alınmış mıdır? Alınmışsa hangi önlemler alınmıştır?
3- Konak İlçesi Mersinpınar mahallesinde Sıla Vakfı üyelerinin karıştığı olaylarla ilgili emniyet güçlerine ihbar yapılmış mıdır? Yapıldı ise kaç ihbar yapılmıştır?
4- Sıla Vakfı üyesi olduğu belirtilen bu şahıslar hakkında mahallede çıkan olaylar nedeniyle herhangi bir işlem yapılmış mıdır?
5- Sıla Vakfı üyeleri, mahalle sakinlerinin de dile getirdiği uzun namlulu silahları nereden ve nasıl temin etmektedirler?
6- Bakanlık olarak Mersinpınar mahallesinde asayişi sağlamak için nasıl bir güvenlik önlemi alınması düşünülmektedir?”
9367,77%3,72
34,47% 0,05
36,42% 0,21
2956,00% 0,72
4956,37% 0,55