Hafta sonunda yayınlanan habere göre, Almanya’da Şahin’in başında olduğu BioNTech firmasının koronavirüse karşı geliştirdiği aşının son aşamada olduğu ve gerekli iznin çıkması durumunda yakında kitlesel aşılamaya başlanabileceği duyuruldu…
Prof. Şahin, Frankfurter Allgemeine Gazetesi’ne yaptığı açıklamada, BioNTech’in, ABD ilaç şirketi Pfizer’in desteğiyle geliştirdiği BNT162b2 adlı aşının tüm deneme süreçlerinin başarıyla sona erdiğini ve dağıtım için sadece gerekli iznin beklendiğini söyledi.
Avrupa’da ilaç izni yetkisine sahip Avrupa İlaç Ajansı EMA’dan yapılan açıklamada da, BNT162b2’in “Rolling Review” adı verilen bir süreçle incelendiği ve klinik deneyde elde edilerek, şimdiye dek ajansa aktarılan tüm verilerin olumlu sonuç verdiği doğrulandı.
EMA, söz konusu maddeyle ilgili gelinen noktayı “cesaret verici” olarak nitelerken, ruhsat sürecinin devam ettiğini bildirdi. Prof. Şahin, Nisan ayından bu yana yaptıkları çalışmalarla geliştirdikleri BNT162b2 aşısını toplam 37 bin kişide denediklerini, tüm klinik denemelerden olumlu sonuç alındığını ve “hedef çizgisine çok yaklaştıklarını” ekledi.
Aşının başarı oranını, güvenirliğini ve enfeksiyona karşı koruyucu özelliğini “mükemmel” olarak niteleyen Şahin, deneklerin antikor geliştirdiklerini ve bağışıklık kazandıklarını söyledi. Alınan sonuçlardan sonra seri üretime geçtiklerini ve iznin çıkması durumunda derhal dağıtıma geçebileceklerini de ifade eden Şahin, “Pandemiyi sona erdirmemize çok az bir süre kaldı” şeklinde konuştu.
Avrupa Birliği Komisyonu, bundan kısa bir süre önce Mainz kentinde bulunan BioNTech ve ortağı Pfizer’le, yılsonuna kadar en az 200 milyon doz aşı satın alınması konusunda ön anlaşmaya varıldığını ve üretimin hızına göre bu sayının 300 milyona çıkabileceğini açıklamıştı. Aşının, 27 AB ülkesine paylaşım ve dağıtımının da Komisyon tarafından organize edileceği de haber verilmişti. Şirket kaynakları da, aşının üretimine geçilmesi durumunda, 2021 yılında bir milyar 300 bin doz aşı üretimi hedeflediklerini söyledi.
Almanya ve dünyada koronavirüse karşı aşı konusunda umut haline gelen Prof. Dr. Uğur Şahin’in, 2008’de eşi Dr. Özlem Türeci’yle kurduğu BioNTech şirketinin borsa değeri, son olumlu gelişmelerle birlikte 15 milyar Euro oldu.
Prof. Dr. Uğur Şahin, 19 Eylül 1965, İskenderun doğumlu. 4 yaşında, ailesiyle beraber Almanya’ya geldi. Ailesi, Köln’de, Ford fabrikasında çalışıyordu. Prof. Şahin, daha genç yaşlarda bilimsel araştırmalara ve deneylere duyduğu ilgiyle dikkati çekti. Kanser üzerine, Alman televizyonunda hazırlanan ‘Ölümsüzlük Öldürücüdür’ programını izleyen Uğur Şahin, 19’uncu yüzyılda modern bağışıklık sistemini bulan ve kansere karşı ilk kez kemoterapiyi geliştiren Paul Ehrlich’i kendisine örnek alarak tıp okumaya karar verdi. Köln Üniversitesi’nde okudu. Profesörünün teklifi üzerine, Homburg Saar’daki üniversitede çalışmaya başladı. Kansere karşı araştırmalarla adını duyuran Prof. Uğur Şahin, kanserli hücreyle sağlıklı hücreyi birbirinden ayırıp, kanserli hücreyi yok eden bir aşı geliştirdi. Göğüs, kalınbağırsak, akciğer, pankreas ve prostat kanserinde hastalıklı hücrelere karşı savunmaya geçen antikorlar üzerinde çalışma yürüten Prof. Şahin, eşi Dr. Özlem Türeci ile birlikte, melanom adı verilen cilt kanserine karşı bir aşı üzerinde çalışma yürütüyordu. Prof. Şahin, koronavirüsün yayılması üzerine bu alana yöneldi. Prof. Şahin, 1996’da Nobel Tıp Ödülü alan İsviçreli bilim insanı Rolf Zinkernagel ile birlikte çalıştıktan 2008’de BioNTech şirketini kurdu.
Hataylı Bilim Adamı Prof. Dr. Uğur Şahin ile beraber herkesin dikkat kesildiği aşı çalışmalarında merak edilen süreç, 3 adımda ilerliyor. Bir aşının yaygın olarak kullanılabilmesi için, 3 aşamada insanlar üzerinde test edilmesi gerekiyor. Klinik denemelerin ilk aşamasında, az sayıdaki gönüllü sağlıklı denek üzerinde aşının güvenli olup olmadığı ve insanlar üzerindeki muhtemel yan etkileri araştırılıyor. İkinci aşamada, aşının bağışık tepkilerini uyandırmadaki etkinliği 100’den fazla denek üzerinde test ediliyor. Üçüncü ve son aşamada ise aynı işlem, binlerce denekle tekrarlanıyor.