Bahçeli, “Şayet kapatma davasının açılması tavını kaybedip tavsamaya havale edilirse MHP Siyasi Partiler Kanunu’nun 100’üncü maddesine müzahir olarak gereğini zamanı geldiğinde inanmışlıkla yapacaktır. CHP’nin, İYİ Parti’nin itirazları suç ve suçluyu koruma mahiyetindedir” dedi.Bahçeli, '6-8 Ekim Olayları'yla ilgili hazırlanan iddianame ve HDP’nin kapatılması' gündemlerine ilişkin yazılı açıklama yaptı. Bahçeli, Gezi Parkı Direnişi, 6-8 Ekim Olayları, Hendek Olayları, 15 Temmuz darbe girişiminin Türkiye'yi mahvetmek için kurgulanan iç ve dış düşmanlarının saldırıları olduğunu savunarak, 'PKK ile FETÖ, DEHAŞ ile DHKP-C, MLKP ile THKP-C aynı kaynaktan beslenen, aynı emellerle teçhiz edilmiş, aynı yöntemlerle teşkili sağlanmış kanlı terör örgütleri olarak milletimize ve ülkemize musallat olmuşlardır. Bunların siyasi ayakları da zillet ittifakı çatısı altında yuvalanmıştır' dedi.
ABD’de 6 Ocak günü kongre binasının protestocular tarafın işgal edilmesine ilişkin Bahçeli, 'ABD Kongresi’ne yapılan boynuzlu baskından ilham aldıkları bir başka altı çizilmesi gereken husustur. Demokrasinin defin merasimini düzenleyenlerin esasen insanlığa söyleyecekleri hiçbir şey de kalmamıştır. Özellikle Ortadoğu coğrafyasında vasat bulan dehşet ve vahşet ortamının ülkemize sıçraması maksadıyla kesintisiz provokasyon içinde olanların hüviyetleri bellidir. Kaldı ki bellerinin kırılması ise an meselesidir' değerlendirmesinde bulundu.
SUÇ DUYURUSUNDA BULUNABİLECEKLERİNİ İMA ETTİ
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, 6-8 Ekim Olayları ile ilgili hazırlanan iddianame üzerinden HDP hakkında kapatma davasını açabileceğini kaydeden Bahçeli, şu açıklamaları yaptı:
'Şayet kapatma davasının açılması tavını kaybedip tavsamaya havale edilirse Milliyetçi Hareket Partisi Siyasi Partiler Kanunu’nun 100’üncü maddesine müzahir olarak gereğini zamanı geldiğinde inanmışlıkla yapacaktır. CHP’nin, İYİ Parti’nin itirazları suç ve suçluyu koruma mahiyetindedir.'
Bahçeli’nin sözünü ettiği Siyasi Partiler Yasası’nın 100’ncü maddesinde normal parti kapatma davası başlangıç prosedürü düzenleniyor. Buna göre TBMM’de grubu bulunan bir siyasi parti de başka bir parti hakkında kapatma davası açılması için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurma hakkı bulunuyor.
Bahçeli'nin açıklamalarından satır başları şöyle:
'İÇ VE DIŞ DÜŞMAN SALDIRILARI': 2013 yılı Haziranı ayında tırmanan Gezi Parkı şiddeti, 2014 yılında gerçekleşen 6-8 Ekim olayları, 2015 yılının ikinci yarısından itibaren yeşeren hendek terörü, 15 Temmuz 2016’da vuku bulan FETÖ işgal denemesi ülkemizin mahvı için kurgulanan iç ve dış düşman saldırılarıdır. Terör örgütleri efendilerinden aldıkları talimatlarla Türkiye Cumhuriyeti’nin aleyhine tesis edilen yıkım koalisyonunda eşzamanlı buluşmuşlardır.
'SİYASİ AYAKLARI ZİLLET İTTİFAKI ÇATISI ALTINDA': PKK ile FETÖ, DEHAŞ ile DHKP-C, MLKP ile THKP-C aynı kaynaktan beslenen, aynı emellerle teçhiz edilmiş, aynı yöntemlerle teşkili sağlanmış kanlı terör örgütleri olarak milletimize ve ülkemize musallat olmuşlardır. Bunların siyasi ayakları da zillet ittifakı çatısı altında yuvalanmıştır.
6-8 EKİM OLAYLARI: 6-8 Ekim olaylarının hukuki muhtevası titizlikle yorumlandığında, Türkiye’nin önüne nasıl feci ve şiddetli bir tuzağın kurulduğu açık-seçik olarak görülecektir. Serhildan olarak isimlendirilen bu ihanetle yüzleşmeden, halkı sokağa davet eden hainlerle mücadele edilmeden maşeri vicdan huzur ve feraha tam anlamıyla kavuşamayacaktır. 6-8 Ekim olaylarıyla ilgili Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırlamış olduğu kapsamlı iddianamenin Ankara 22.Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilmesi bölücülükle ve terörizmle hesaplaşmak adına tarihi bir fırsat olarak değerlendirilmelidir.
'TERÖRİST DEMİRTAŞ': Sözde Rojava devrimini son yurdumuza taşıma planı Türkiye’yi bölme ve bitirme senaryosunun bir parçasıdır. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı 6-8 Ekim olaylarının çıkmasında doğrudan payı bulunan 108 kişi hakkında 30 farklı suçtan dava açmıştır. Bunların en azılılarından birisi de CHP’nin ve İYİ Parti’nin destekleyip sempati beslediği terörist Selahattin Demirtaş’tır. Şurası kesindir ki, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen neyse terörist Demirtaş odur.
HALKIN SOKAĞA DAVETİ: 6-8 Ekim olaylarıyla 15 Temmuz kalkışması, Gezi Parkı hadiseleriyle Hendek terörünün istikameti öz itibariyle bir ve aynıdır. Terörist Demirtaş’ın 30 Eylül 2014 tarihinde yaptığı direniş çağrısı, 6 Ekim 2014 tarihinde KCK’nın sözde Türkiye sorumlusu bir teröristin de katıldığı HDP MYK toplantısında halkın sokağa daveti suçu ve suçluları tevsik etmektedir.
'MİLLİ VARLIĞIMIZA SALDIRDILAR': HDP, DTK, DBP, HDK, PKK, YPG ittifak halinde Türkiye’ye meydan okumuş, ateşli silahlarla, bombalı suikastlarla, nefret söylemleriyle ve organize şekilde milli varlığımıza saldırmışlardır. Bunların ikmali, tahkimi ve takviyesi de FETÖ tarafından yapılmıştır. Hiç kimse demokrasi ve özgürlük kisvesiyle 6-8 Ekim şiddet olaylarının faillerini aklamaya, haklı çıkarmaya kalkışmamalıdır. Buna yeltenen kim varsa suça iştirak etmiş sayılacaktır.
'PKK/KCK'NIN KUKLASI HDP': PKK/KCK’nın kuklası olan HDP ve diğer marjinal terör partileri Anayasa’nın 68’inci maddesinin 4’üncü fıkrasını açıkça çiğnemişler ve suç işlemişlerdir. Bunun yanı sıra Anayasa’nın 69’uncu maddesine göre, bölücülüğün ve terörün odağı haline gelmiş partilerin kapatılması inkar edilemez bir amir hükümdür. HDP, 6-8 Ekim olaylarının, hendek terörünün ve bölücülüğe mihmandarlık yapmasının bedelini kanun, millet ve tarih önünde kesinlikle ödemelidir.
'CHP-İYİ PARTİ'NİN İTİRAZLARI SUÇ VE SUÇLUYU KORUMA MAHİYETİNDE': Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, bilhassa 6-8 Ekim olaylarıyla ilgili hazırlanan ve hukuken açık ihbar niteliği taşıyan iddianameyi temel alarak HDP hakkında acil ihtiyaç olan kapatma davasını süratle açabilecektir. Şayet kapatma davasının açılması tavını kaybedip tavsamaya havale edilirse Milliyetçi Hareket Partisi Siyasi Partiler Kanunu’nun 100’üncü maddesine müzahir olarak gereğini zamanı geldiğinde inanmışlıkla yapacaktır. CHP’nin, İYİ Parti’nin itirazları suç ve suçluyu koruma mahiyetindedir. Bunun yanında teröre yardım ve yataklık olarak da ayrıca ele alınmalıdır.
BOĞAZİÇİ PROTESTOLARI: Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör atanmasına itiraz edenlerin, sırtlarını dönerek şovmenlik yapanların, terör örgütleriyle aynı kümeye girenlerin 6-8 Ekim olaylarından ders almaları, sivil itaatsizlik çarpıklığına özenmemeleri samimi tavsiyemdir. Terör örgütlerinin tazyik ve tahrikleriyle 'Üniversitelere kayyum istemiyoruz' temalı protestolarla ABD’deki Kongre işgalinin aynı döneme denk gelmiş olması dikkat çekici ve tek kaynaktan beslenen bir eylem türüne işaret etmektedir.
'CHP GENEL BAŞKANI KENDİSİNİ BEKLEYEN MAKUS SONDAN ASLA KURTULAMAYACAK': Ayrıca 24 Haziran Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Genel Seçimleri’nin ardından CHP adayı etrafında şekillenen ve sokak tartışmalarıyla temellenen tehlikeli söylemler, 3 Kasım 2020 ABD Başkan Seçimi’nden sonra tetiklenen kavga ve kutuplaşma ortamıyla amaç-araç itibariyle farklı görülmemelidir. Türkiye Cumhuriyeti sokakta kurulmamış, sokak sokak eylem yapan görevli ajanlara rehin bırakılmayacaktır. ABD’nin seçilmiş Başkanı’na ve seçim sonuçlarına saygı duyan, ama Türkiye Cumhuriyeti’nin seçilmiş Cumhurbaşkanı’na sözde diyen CHP Genel Başkanı’nın hukuka ve milli iradeye savaş açması kendisini bekleyen makus sondan da asla kurtaramayacaktır. Sayın Cumhurbaşkanı’na sözde demek öz itibariyle Türk milletine, demokrasi kültürüne, milli egemenlik ilkelerine hakarettir, hıyanettir, hürmetsizliktir.
'KILIÇDAROĞLU, TERÖRİSTLERLE BAĞINI KESMELİDİR': Zalimlerin ve Türkiye düşmanlarının yeminli sözcüsü olan Kılıçdaroğlu, FETÖ’ye, PKK’ya, MLKP’ye, DHKP-C’ye tutunmaktan, bu hain örgütlerle yol yürümekten derhal vazgeçmeli, teröristlerle bağını kesmelidir. Yoksa suç ve terör örgütleriyle irtibat ve iltisakının vebali kendisinin siyasi sonunu süratle hazırlayacak, milletimiz bu namertliği affetmeyecektir.