Manisa’nın Soma İlçesi’ndeki Bağımsız Maden İşçileri Sendikası'nda örgütlenen işçiler adına açıklama yapan Çetin Erkalkan, Mart ayında gerçekleştirmek istedikleri yürüyüş ve eyleme, kaymakamlık tarafından koronavirüs tedbirleri nedeniyle izin verilmediğini anımsattı. Erkalkan, bu iznin verilmemesine karşın işçilerin madenlerde çalıştırılmaya devam ettiğine işaret etti. Erkalkan, “Oysa maden işçileri ocaklarda çalışmaya devam etti, ediyor. Neredeyse başvurmadık merci kalmadı, 'gerekli önlemler alınsın, sadece zorunlu işlerde ocakların bakımı yapılsın, üretime hazır tutulsun' dedik, dedik ama dinleyen olmadı. Yeraltında toz ve kimyasala maruz bırakılarak binlerce maden işçisi çalışmaya devam ettirildi. Yani 'ya ekmek, ya ölüm tercih sizin’ denildi” dedi.
'TEMMUZ ORTASINDA ANKARA'YA YÜRÜYECEĞİZ'
Erkalkan, haklarını aramakta kararlı olduklarını ifade ederek, “15 Temmuz’a kadar bir sonuç alamazsak Ankara’ya yürümek dahil her türlü meşru ve fiili mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz! Koronavirüs salgını artık bizleri durduramaz. Temmuz ortası itibariyle mutlaka Ankara’ya yürüyeceğiz. Tazminatları almadan da o yoldan asla geri dönmeyeceğiz” dedi.
'TİMSAH GÖZYAŞI DÖKÜYORLAR'
Kendilerine verilen tazminat sözünün tutulmadığını aktaran maden işçilerinin sözcüsü Erkalkan, 'Tazminatlarımızın patronlar tarafından gasp edilmesine sarı sendika Türkiye Maden-İş zemin hazırladı ve bu mağduriyeti yarattı. Şimdi, timsah gözyaşları dökerek kendilerini aklayacaklarını zannediyorlarsa yanılıyorlar, maden işçileri, işçilere ihanetin hesabını er ya da geç soracaktır' diye konuştu.
'KÖLE DEĞİL, İNSANIZ'
Sözcü Erkalkan, siyasilere seslendi ve başta AKP Manisa Milletvekili Ali Özkan'a tazminatları konusunda yasa teklifi hazırlamaya çağırdı:
'Patronlar lehine yüzlerce yasa maddesi geçirdiniz Meclis'ten. Peki madencinin torba kanun maddesi ne oldu? Çık Soma halkına bunu açıkla. Verdiğiniz sözü tutun diyerek Mehmet Ali Özkan’a ve Soma’nın yerel siyasetçilerine rastladığımız her yerde sormaya devam ediyoruz. Çocuklarımızın geleceğini nasıl iç ettiniz?'
Koronavirüs koşullarının patronlara dokunmadığını ifade eden Erkalkan, işçilerin tepkilerini şu sözlerle dile getirdi:
'Emekçileri her koşulda çalıştırıyorlar ve üretim her koşulda devam ediyor. Bu pandemi koşullarında işçileri ezerek, terbiye ederek ve gerektiğinde Nazi kampları kurarak zorunlu ikametgâha mecbur ederek çalıştırıyorlar. Bizler köle değiliz, insanız. Alın terimizle çalışıyor, çocuklarımızın geleceklerini kurmaya çalışıyoruz. Yerin yedi kat derinliklerinde ürettiğimiz emeğimizin karşılığını kimseye yedirmeyeceğiz, asla hakkımızdan vazgeçmeyeceğiz'