AKP Grup Başkanı Naci Bostancı, Bahçeli'nin çağrısı üzerine hukuki çalışma başlattıklarını açıkladı. Ancak parti içinde bir grup, siyasetçilerin önüne yasal düzenlemelerle engel çıkarılmasının 'ters tepeceği' ve 'hülleye engel olamayacağı' görüşünü savunuyor.BBC Türkçe’den Ayşe Sayın’ın haberine göre; partide, konjonktürel gelişmelere göre kısmi bir yasa değişikliği yerine, seçim mevzuatında kapsamlı bir değişiklik yapılması gerektiği görüşü dile getiriliyor. Bunun zamanlaması konusunda ise yeni yasama yılının başlayacağı Ekim ayı sonrası işaret ediliyor.
AKP yetkilileri, Cumhur İttifakı ortağı MHP'nin lideri Bahçeli'nin gündeme getirdiği milletvekili transferini önlemeyi de içeren 6 ayrı konudaki yasa değişikliği önerisine kayıtsız kalmazken, bu düzenlemelerin 'aciliyeti' konusunda Bahçeli'yle aynı düşünmüyor.Bahçeli'nin de önerileri arasında yer alan baroların seçim sistemi ve yapısına ilişkin değişikliği öncelikli gündemine alan AKP'de, Seçim ve Siyasi Partiler Yasası konusunda ise genel eğilim aceleci olunmaması yönünde.
MHP ile oturulup konuşulabileceği ve karşılıklı uzlaşma noktası aranacağı belirtilirken, sadece milletvekili transferini önlemeye dönük bir düzenlemeye, çözüm olmayacağı düşünüldüğü için mesafeli bakılıyor.
“SİYASETE KANUNLA ENGEL OLMANIN EN BÜYÜK BEDELİ İSTANBUL SEÇİMLERİ”
AKP içindeki bazı siyasetçiler, seçime giderken kuralların değişmesinin ya da siyasetin önünün yasalarla kesilmesinin geçmişte olduğu gibi günümüzde de ters tepebileceğini düşünüyor.
Geçmişte AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın, yasal engeller çıkarılarak siyaset yapmasının engellenmek istendiği hatırlatılıyor. Daha yakın örnek olarak geçen yılki İstanbul seçimleri gösteriliyor ve 'Siyasete kanunla engel olmanın en büyük bedeli İstanbul' değerlendirmesi yapılıyor.
“HÜLLE İLE AŞILIR”
MHP'de ise milletvekili transferi dahil siyasi partilerin milletvekili transferini önleyecek çeşitli formüller konuşuluyor. Bu kapsamda partisinden istifa eden milletvekilinin, 6 ay 1 yıl gibi, belli bir süre başka partiye geçememesi veya tekrar eski partisine geri dönmemesi, grup kurmak için toplu transferin yasaklanması veya istifa eden milletvekilinin başka partiye geçememesi seçenekleri de değerlendiriliyor.
AKP'de ise geçmiş yıllardaki hülle partileri örnekleri verilerek, bu tür önlemlerin kesin çözüm olmayacağına dikkat çekiliyor. Bazı parti kaynakları, bu konuda şu değerlendirmeyi yapıyor:
'Diyelim ki toplu transferi yasakladınız, Türkiye'de siyasi parti kurmak bildirime tabi, bir dilekçe ile bunu yapabilirsiniz. Partisinde istifa eden 20 milletvekili, 20 ayrı siyasi parti kurabilir, daha sonra bunları bir parti çatısı altında birleştirebilir. O zaman ne yapacaksınız? O nedenle bu işler kanunla olmaz, bunu topluma izah etmek gerekir. Bu konudaki kararı kamuoyu vicdanına bırakmak gerekir.'
KAPSAMLI DEĞİŞİKLİK OLABİLİR
AKP'de milletvekili transferinin engellenmesine sıcak bakılmamakla birlikte, kapsamlı bir seçim mevzuatı değişikliğinin uzun süredir gündemde olduğuna dikkat çekiliyor.
Cumhurbaşkanlığı seçim sistemine geçilmesinin ardından, yeni sisteme uyum için Seçim ve Siyasi Partiler Yasası'nda değişiklik yapılması AKP'nin uzun süredir gündemindeydi.
Hatta bu konuda 'dar bölge', 'daraltılmış bölge' seçim sistemi, seçim barajı değişikliğini içeren ve seçim mevzuatının tek bir yasa çatısı altında toplanması seçeneklerini de içeren bir çalışmanın yapılabileceği belirtilmişti. Ancak bu düzenlemelerin geniş kapsamlı bir çalışma gerektirdiğini belirten AKP kaynakları, 2023 seçimleri öncesi bu düzenlemelerin yaşama geçirilmesinin hedeflendiğini ancak çalışmaların sonbahardan önce başlamasının zor olduğunu ifade ediyorlar.
AKP Grup Başkanvekili Bülent Turan da, konuya ilişkin gazetecilere yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçilmesi ile birlikte Siyasi Partiler Yasası değişikliğinin zaten kaçınılmaz hale geldiğini, bu konuda daha önce de çalışma yapılmasının planlandığını söylemişti. Turan bu kapsamda, milletvekilinin güçleneceği, 'dar, daraltılmış bölge' ve seçim barajı konularının da ele alınabileceğini ifade etmişti.
ERKEN SEÇİM OLUR MU?
Devlet Bahçeli'nin milletvekili transferi ile ilgili değişiklik önerisi ve düzenlemenin 'acil yasalaşması' talepleri nedeniyle erken seçim tartışmaları da siyasetin gündeminde. Özellikle muhalefet kulislerinde, Bahçeli'nin son çıkışı 'erken seçim işareti' olarak yorumlanıyor ve 2021'de erken seçim yapılmasının olasılık dahilinde olduğu değerlendiriliyor.
AKP kulislerinde ise erken seçimi gerektirecek koşulların bulunmadığı ifade ediliyor:
'Milletvekilleri istemiyor. Olağanüstü bir yönetim krizi yok. Uluslararası konjonktür uygun değil. Korona gündemiyle ağırlaşan ekonomik sorunlar varken vatandaşın derdi başka. CHP seçim istemiyor, diğer partiler istemiyor. Yeni kurulan partiler hazır değil, onlar da istemiyor. O halde niye erken seçime gidelim?'
BEŞTEPE'NİN TAVRI NE OLACAK?
Erdoğan'ın eski danışmanı ve Korkusuz yazarı Ahmet Takan, 'Bildiğim kesin olan şey; Saray, Devlet Bahçeli’nin çıkışları ve talepleri doğrultusunda bir şey yapacak. Şu anda kendisini çaresiz ve eli kolu balı hissediyor' diye yazdı.
Takan'ın yazısının ilgili bölümü şu şekilde:
Geride bıraktığımız Ramazan Bayramı’na, seçim yasası, siyasi partiler yasasında değişiklikler, seçim barajı, ittifak tartışmalarıyla girdik. Bayram süresinde bu tartışmalar evlerde hapis olmamıza rağmen devam etti. Diğer yandan DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ın açıklamaları ve gündemin gerisinde kalmamak için yoğun çaba sarf eden Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun geçmişteki defterin kirli sayfalarından itirafları ile meşgul olduk.
Seçim sistemi dar bölge mi, yoksa daraltılmış bölge sistemi üzerinde mi inşa edilsin?.. Mebus transferinin ve ittifakların önüne geçilmesi için şöyle yapılsın böyle yapılsın… Seçim barajı düşürülsün mü, düşürülmesin mi?.. AKP içinde kafalar çok karışık. Açıktan kamuoyuna yansıyor. Saraydan gelen talimatlara göre, AKP Grup Başkanı Naci Bostancı etrafı toparlamaya çalışıyor. Gelen aykırı sesleri düzeltmek için açıklamalar yapıyor.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’den gelen tekliflerin AKP’de derin fay kırıklarını görmemek için kör ve sağır olmak lazım. AKP’deki aykırı sesleri biraz da Cumhur İttifakı ve Tayyip Erdoğan’ın içinde bulunduğu zor şartlara göre değerlendirmek gerekiyor. Devlet Bahçeli’nin çıkışı ve ardından yapılan “AKP’den kaçacaklar var” yorumu ve sayısal tahminler, iktidar partisinde durumdan vazife çıkaran mebusları oldukça duygusal bir ortama sürükledi. Anladınız siz onu!..
Bildiğim kesin olan şey; saray, Devlet Bahçeli’nin çıkışları ve talepleri doğrultusunda bir şey yapacak. Şu anda kendisini çaresiz ve eli kolu balı hissediyor. Geçmişe dönün bakın. Tayyip Erdoğan, kendisine en ağır hakaretlerde bulunan Alaattin Çakıcı için Devlet Bahçeli’yi kıramadı ve af çıkardı. Bir şey daha yapılacak ama ne ve nasıl yapılacak!.. Vee, iktidar partisi içinde yerinde duramayan, zıp zıp zıplayan mebusların talepleri nasıl karşılanacak?..