MHP'nin kurucusu Alparslan Türkeş'in eşi Seval Türkeş, Halk TV'de gazetecilerin Ankara’daki anma toplantısına yapılan baskınla ilgili sorularını yanıtladı.
Seval Türkeş, saldırının provokasyon olduğunu değerlendirerek şu ifadeleri kullandı:
Üzücü oldu bu bizim açımızdan çünkü Mansur Yavaş bey Türkeş beyin de sevdiği değerli bir arkadaşımız. Kendisi şu anda çok başarılı bir hizmet yaparak halkın sevgisini kazanmış ve işiyle meşgul olan... Kesinle şuanda siyasetle bir ilgisi yok. Artı bu vakıfla uzaktan yakından bir ilgisi yok. İnsanların bir araya gelerek anma yapması hoş bir şey ama organize bir çete gibi buraya saldırıp cehenneme çevirmek ve toplumda infiale sebep olmak büyük bir suçtur. Basit bir şey değil bu. Eğer bu takipsiz bırakıldığı takdirde daha başka şeyler olabilir. Sorumlular çok dikkatli olmaları gerekir. MHP de yönetimi ve sayın başkan bu konuyu bence önemseyip ele alması beklenmektedir. Kamuoyu da biz de bekliyoruz.
'PROVOKASYON OLDUĞU AÇIK'
Hakan Çelenk'in 'Davetlilerden rahatsız olmuş olabilirler mi? Konuklar neye göre davet edildi?' sorusuna yanıt veren Türkeş şöyle konuştu:
Konuklar Türkeş'e saygısı sevgisi olanlar davet edildiler. Bu Türkiye üzerinde oynanan karanlık oyunun bir parçası olarak ben değerlendiriyorum. Bunu yapan siyaset zemininden uzaklaştırarak, çatışma ortamına sürüklemeyi hedeflemektir. Çünkü Alparslan Türkeş ismi büyük isimdir. Bu vakfın hedef alınması tabii ki belli bir amaçla buraya saldırılmıştır. Burada çatışma ortamı yaratmak amaçlanmıştır. Şükrediyoruz ki ölüm olmadı. Ama orada ak saçlı belli bir yaşa gelmiş büyüklere bayrakların çubuklarını çıkararak -uçlarında demir var o bayrakların- yaralamak... Alpaslan Türkeş ismi altındaki bu sivil toplum örgütünün içinde ülkücü olmadığını gösteriyor zaten. Hiçbir ülkücü böyle bir saldırıya alet olmaz. Gerçek ülkücü, bu tür insanlık dışı davranışı sergilemez. Bu şu anda büyük ekonomik sıkıntılarla boğuşan milletimizin her şeyden sıkılmış boğulmuş bir vaziyetteyken ortama birlik beraberlik güzellik yaymak gerekirken böyle korku yaymak herhalde bir provokasyon olduğu açıktır.
'HİÇBİR ÜLKÜCÜ TÜRKEŞ'E HAKARET ETMEZ'
Seval Türkeş, İsmail Saymaz'ın 'Kılıçdaroğlu sizi ziyaret etti. Acaba Millet İttifakı'na bir sempatinizin olduğunun düşünülmesi mi böyle bir tabloya sebebiyet verdi?' sorusuna şöyle yanıt verdi:
Sayın Bahçeli daima bana mesafeli olup hep benden uzak durmaya çalıştı. Bana ve vakfa karşı bir korku yaratıldı. Ben aktif siyasetin içinde değilim ama bir sorumluluk taşıyoruz bu konuda ister istemez. Mansur Yavaş Türkeş'in çok takdir ettiği son derece dürüst çalışkan bu memlekete çok faydası olacak olan bir arkadaşımız. Ben de Mansur Yavaş'ı destekledim, Ankara da Yavaş'tan son derece memnun. Kılıçdaroğlu'nun nezaket ziyaretinden sonra MHP'den hiç yakışmayan çok büyük hakaretler aldık biz. Evimize yazılar yazdılar. Bu yakışmaz. Hiçbir ülkücü Türkeş'e, evine, çocuklarına hakaret etmez. Demek ki burada başka güçler, olaylar var. Bu karanlık güçlerin MHP'de ağırlıklı olması halinde bu hiç güzel bir şey olmuyor.
SEVAL TÜRKEŞ'TEN 'SOYLU' İDDİASI
Türkeş, saldırıyla ilgili İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'yu işaret ederek, 'Bu saldırı İçişleri Bakanınının himayesinde yapılmış olduğu izlenimi var; oradaki tablodan çıkarılan bir sonuç. Sayın Bahçeli'nin bu MHP il başkanını anında görevden alması gerekirdi. Ve hala bu saldırıyı yapanlar hakkında hiçbir soruşturma başlatılmaması, yargıya başvurulmaması bunu gösteriyor.' ifadelerini kullandı.
NE OLMUŞTU?
Ankara'da gerçekleştirilen Alparslan Türkeş Anması etkinliğine saldırı düzenlendi. MHP İl Başkanı Turgay Baştuğ'un hedef göstermesinden sonra 50'ye yakın kişi, etkinliğin düzenlendiği salonun kapısında çevik kuvvet polislerinin beklemesine rağmen salona girerek, Alparslan Türkeş'e Kuran tilavetinden sonra dua edildiği esnada sahnedeki bayrakları alıp protokole saldırdı.
Saldırı sonrasında TamgaTürk'e konuşan Alparslan Türkeş'in eşi, Seval Türkeş, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Alparslan Türkeş Vakfı'ndan ilk günden beri rahatsız olduğunu söylemişti. Türkeş, “Alparslan Türkeş Vakfı, Başbuğ’un vefatının hemen akabinde kuruldu. Asıl amacı Başbuğ’un mezarının bakımını yapmak ve hatırasını yaşatmaktır. Ancak Devlet Bahçeli ilk günden beri vakıftan rahatsızdır. İlk günden beri vakfı istemiyor” ifadelerini kullanmıştı.