27. Dönem 2. ve 3. yasama yıllarını değerlendirdiği basın toplantısında tartışmalara neden olan İstanbul Sözleşmesi'ne değinen Şentop, 9 sene önce imzalanmış bir sözleşme ile ilgili '9 sene sonra kalkıp da birbirine sövecek kadar tartışmanın bir noktaya taşımasını ayıp ve yakışıksız buluyorum' ifadelerini kullandı.
Uluslararası sözleşmelerin hiçbirinin bir devletin yaklaşımı ve perspektifi ile hazırlanmadığını vurgulayan Meclis Başkanı, 'Avrupa merkezli bir insan hakları anlayışı paradigması var. Bunun içerisinde de kadın hakları ile ilgili paradigma var. Bu paradigmanın bazı unsurları evrensel, buna bir itirazım yok ama bazı unsurları ise batı Avrupa'nın kültürel unsurları. Ama Avrupa bu paradigmayı evrensel bir paradigma olarak dayatıyor bütün dünyaya' şeklinde konuştu.
'İSTANBUL SÖZLEŞMESİ'NİN KADINA KARŞI ŞİDDETLE MÜCADELEYE KATKISI OLMUŞTUR'
'Yaklaşık 17-18 yıllık AK Parti döneminde kadına karşı şiddetin önlenmesine yönelik birçok adım atılmıştır. Bu İstanbul Sözleşmesi'ne bağlı bir husus değil' diyen Şentop sözlerine şöyle devam etti:
'İstanbul Sözleşmesinin de bu konuda katkıları olduğunu düşünüyorum. İtiraz edilenin aksine yönler olduğu taktirde bunların kanunla ilgili, mevzuatlar üzerinden değerlendirilebileceği kanaatindeyim. Sözleşme ile ilgili tereddüt hasıl olan hususlar varsa uygulama ile ilgili bu hususların açıklığa kavuşturulması bakımından tekrar değerlendirilmesine yönelik başvuru imkanları var. Bu sağlanabilir. Bu anlamda sözleşmeden çıkmayı zorunlu kılacak bir tabloyu da bu anlamda anlatmaya çalıştığım çerçeve içinde zorunlu kılan bir durum olduğu kanaatinde değilim. Şahsi kanaatim akademisyen olarak budur'
'İTİRAZ EDİLEN YÖNLER KANUNDA YAPILACAK DEĞİŞİKLİKLERLE DE GİDERİLEBİLİR'
Sözleşmenin kalkması durumunda kadına şiddete veya aile yapısına etkisinin olup olmadığının tartışılabileceğini söyleyen Meclis Başkanı, 'Uluslararası sözleşmelerin doğrudan bizim hukuk sistemimizde, sosyal hayatımızda bir etkisi yok. Kanun var bu konuyla ilgili. Aksayan bazı yönler, itiraz edilen bazı yönler varsa bunlar kanunda yapılacak değişikliklerle de giderilebilir' dedi.