SEDEF KABAŞ FRANSIZ BASININDA! 'BU YASA BASKI ARACI HALİNE GELDİ'

SEDEF KABAŞ FRANSIZ BASININDA!

Fransız basını AFP 'Cumhurbaşkanına hakaret' suçlamasıyla tutuklanan üzerinden Türkiye'deki basın özgürlüğünü ele aldı.

Fransa merkezli medya kuruluşu AFP, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik sözleri nedeniyle Cumhurbaşkanına hakaret suçlamasıyla yargılanan tutuklu gazeteci Sedef Kabaş'ın davası üzerinden Türkiye'deki basın özgürlüğünü kaleme aldı. 
Haberde tutuklu gazeteci Kabaş için 'Salı günü, 'cumhurbaşkanına hakaret' iddiasıyla tutukluluğunun ikinci ayına girecek' dendi.
'BU SUÇTAN DOLAYI DİĞER TÜM GAZETECİLERDEN DAHA FAZLA TUTUKLU KALDI'
Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü'ne (RSF) atıfta bulunulan haberde, '52 yaşındaki Kabaş, bu iddia edilen suçtan dolayı diğer tüm gazetecilerden daha uzun süre hapiste kaldı. Kabaş'ın 14 Ocak'ta bir televizyon programında, eski bir Çerkez atasözünü atıfta bulunduğu ve 900 binden fazla takipçisi olan Twitter hesabında, Erdoğan ve rejimini 'aşağılayıcı sayılan' paylaşımlar yaptığı' yazıldı.
'ÜÇ HAFTA SONRA RESMEN SUÇLANDI'
Kabaş'ın dava sürecini yazan AFP, 'Üç hafta sonra, Kabaş resmen suçlandı. Kefalet talebi reddedildi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, 250 bin Türk Lirası tazminat talebinde bulundu' ifadelerini kullandı. Haberde, '11 Mart'ta yargılanacak olan Kabaş, cumhurbaşkanına ve iki bakana hakaretten toplam 12 yıl 10 ay hapis cezası ihtimali ile karşı karşıya' denildi.
'BU YASA, BİR BASKI ARACI HALİNE GELDİ'
AFP'ye konuşan RSF'nin Türkiye temsilcisi Erol Önderoğlu, 'Bu anti-demokratik 'lese-majeste'* yasası, hükümetin otoriter politikasını gösteren bir baskı aracı haline geldi' dedi. Önderoğlu ayrıca, ceza kanunun 299'uncu maddesinin, cumhurbaşkanına hakaret suçunun, hükümetin 'eleştirenleri susturmasına ve medyayı zayıflatmasına olanak tanıdığını' düşündüğünü kaydetti.
Türkiye, RSF'nin dünya basın özgürlüğü endeksinde 153'üncü sırada yer alıyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, kasım ayında başka bir Türk gazetecinin cumhurbaşkanına hakaret ettiği için hapsedilmesinin onun ifade özgürlüğü hakkının ihlali olduğuna karar verdi.
'MAKAMA SAYGI GÖSTERİN'
Haberde, Erdoğan'ın, 'makamın saygınlığını korunması' için Kabaş'ın 'cezasız kalmayacağını' söyleyerek davasına ağırlık verdiği ve 'ifade özgürlüğüyle ilgisi yok' dediği yazıldı.
Kabaş'ın açıklamasının ardından, kendisi ve eşinin pozitif çıkması üzerine Twitter'da cumhurbaşkanının Covid-19 enfeksiyonuyla 'dalga geçen mesajları'na yönelik biri Olimpik yüzücü Derya Büyükuncu hakkında olmak üzere 8 tutuklama emri çıkarıldı.
Yazıda, 'resmi adli istatistiklere göre, 2020'de 31 binden fazla kişi cumhurbaşkanına hakaret iddiasıyla ve 2019'da 36 binden fazla kişi hakkında suç duyurusunda bulunuldu, ancak 2010'da bu rakamın sadece 4 olduğu' belirtildi.
'BU SUÇ, SIRADAN YURTTAŞA SALDURMAYI MÜMKÜN KILIYOR'
AFP'ye değerlendirmelerde bulunan Paris Askeri Okulu Stratejik Araştırmalar Enstitüsü araştırmacısı Sümbül Kaya, '2016 darbe girişiminden bu yana yaygın olarak kullanılan 'terörizm' suçlamasından daha genel olan 'cumhurbaşkanına hakaret' suçlamasının daha da yayıldığını söyleyerek 'Bu suç, sıradan yurttaşlara saldırmayı mümkün kılıyor' dedi.
Kaya ayrıca, Türkiye'nin 2023'te yeniden seçilmesi öncesinde Erdoğan'ın popülaritesini etkileyen bir ekonomik krizden geçmesiyle Kaya, 'yargıda bir güç azalması' hissettiğini yorumunda bulundu.
Kaya sözlerine şöyle devam etti: 
'Memurlara hakaret' suçu uzun süredir var ama cumhurbaşkanına hakaret suçu 2002'den beri iktidarda olan Erdoğan'ın AKP'si tarafından 2005'te oluşturuldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, yüzücü Büyükuncu örneğinde olduğu gibi makamın saldırıya uğradığını iddia etti, ancak bu bir birey olarak onunla ilgiliydi. Cumhurbaşkanlığı makamının korumasından bireyin makamına doğru kayıyoruz.'
'ELEŞTİRENLER SUSTURULDU'
AFP'ye değerlendirmelerde bulunan ekonomist ve siyaset bilimci Ahmet İnsel ise, '299'uncu maddenin kitlesel kullanımı, (cumhurbaşkanının) şahsına karşı herhangi bir güçlü eleştirel ifadeyi susturmayı amaçlıyor. Birçok gazeteci ve avukat, terör örgütünün propagandası suçlamasıyla cezaevinde, fakat o suçlama uygulanamadığında, Sedef Kabaş örneğinde olduğu gibi Erdoğan'ın avukatları 299'uncu maddeden (Cumhurbaşkanına hakaretten) şikayette bulunuyor' diye konuştu.
'Emirler... doğrudan cumhurbaşkanlığı sarayından geliyor' diyen İnsel ayrıca, '2016'dan bu yana 4.binden fazla hakim ve savcı görevden alındı ve yerlerine şeffaf olmayan (işe alım) prosedürleri ile AKP'ye yakın genç hukukçular koyuldu' diye ekledi.
Gazetecileri savunan 30'a yakın uluslararası örgüt ise, Kabaş'ın derhal serbest bırakılmasını talep etti.