CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Adana Yüreğir Gençlik Kolları Başkanı Eren Yıldırım’ın tutuklanmasını değerlendirdi ve “Onun tutuklanmasını isteyen savcı savcı değil, tutuklayan hakim hakim değil” dedi. Kılıçdaroğlu CHP’nin sokağa davet edilmek istendiğini ancak “bu oyuna gelmeyeceklerini” ifade ederek, “Hayır, biz inandığımız yolda halka hizmet etmeye devam edeceğiz” diye konuştu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TELE 1 TV’de gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Kılıçdaroğlu Türkiye’nin yaşadığı ciddi sorunlar olduğunu belirterek, sorunların sağduyu ile aşılacağını kaydetti: “Kavgadan uzak durmak gerekiyor, ortak sorun çözülecekse uygarca tartışmak lazım. Kovid-19 bütün dünyada var ama bütün ülkelerin parlamentoları açık, Türkiye’de kapalı… Bir iktidar ülkeyi yönetmekten acizse başka gündem maddeleri yaratmak zorunda kalabilir, iktidarın yaptığı gibi. Çözüm üretemiyor, bir kişi her şeyi ben bilirim diyor. Damat da var her şeyi güllük gülistanlık yönetirim diyor ama gerçek hayat öyle değil. Bir kadın yemek artıklarına ihtiyacım var diye yemek topluyordu. Bu 21 yüzyılın Türkiye’sindeki fotoğraf.”
Kılıçdaroğlu, valili ve kaymakamların CHP’li belediyelerden talep ettiklerinin yapıldığını vurgulayarak, Adana Büyükşehir Belediyesi’nin 195 personelin ve 65 aracın, Türkiye genelinde CHP’li belediyelerin 2 bin 554 personelin ve 714 aracın vali ve kaymakamlık emrinde çalıştığını açıkladı. Kılıçdaroğlu, “Hadi bize personel, araç vermiyor deseler, o zaman dersiniz. Basit bir tartışma yüzünden olay büyüdü. CHP’li belediyeler iş yapmıyor demek için büyüdü. CHP’li belediyeler bütün engellemelere rağmen tarih yazıyorlar” diye konuştu.
‘TUTUKLAYAN HAKİM HAKİM DEĞİL’
Adana Yüreğir Gençlik Kolları Başkanı Eren Yıldırım’ın tutuklanmasını değerlendiren Kılıçdaroğlu, “Erdoğan’ın talimatıyla hapse atıldı. Onun tutuklanmasını isteyen savcı savcı değil, tutuklayan hakim hakim değil” ifadelerini kullandı. Kılıçdaroğlu, Yıldırım’ın tutuklanmasına neden olan olayın güvenlik kamera kayıtlarının verilmediğine de dikkat çekti.
Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “talimatıyla” Yıldırım’ın tutuklanmasından kaymakam, vali, hakim ve savcının sorumlu olduğunu ekledi. Mustafa Kemal Atatürk’ün savcılara gönderdiği genelgeyi hatırlatan Kılıçdaroğlu, bütün savcıların demokrasinin ne olduğunu anlaması için o genelgeyi okuması gerektiğini vurguladı.
‘BİZİ SOKAĞA DAVET EDİYORLAR’
Yıldırım’ın “haksız yere tutuklanmasının” kamuoyu vicdanını sızlattığının altını çizen Kılıçdaroğlu, “Gerginlik yaratmak istiyorlar, CHP’li gençler sokağa çıkacak hesabını soracak. Hayır, biz inandığımız yolda halka hizmet etmeye devam edeceğiz. Bizi sokağa davet ediyorlar, ekranlarda listemiz hazır şunu asacağız, keseceğiz diyorlar… Bütün vatandaşlarıma diyorum, Erdoğan şunu bunu söylemiş, vız gelir tırıs gider. Bizim belediyelerin olduğu yerde bir çocuk bile yatağa aç giremeyecek” ifadelerini kullandı.
‘ERDOĞAN TUZAK KURMAYA DEVAM EDİYOR’
Kılıçdaroğlu CHP’nin 'terör örgütleriyle yan yana gösterilmek istenmesini' ise şöyle yorumladı: “Terör sorununun çözülmemesi siyasetçilerden kaynaklı. Sorunu vatandaşın oy verip iktidar yaptığı siyasi otorite çözecek. Biz ne yapıyoruz, güvenlik güçlerimiz terörle mücadele ediyorsa destek veriyoruz. Şimdi Erdoğan CHP’yi bir anlamda nasıl suçlayabilirim diye özel arayış içinde. Artık Erdoğan’ın söylediklerine bu millet inanmıyor. Erdoğan’ın yerel seçimlerde Osman Öcalan’ı bulması ve devletin televizyonunda konuşturması, İmralı’dan gelen mesajı yayınlaması. Millet kimin ne olduğunu biliyor. Kişinin yaşam tarzı ne olursa olsun, ben onun kimliğiyle değil işsiz, özgür olup olmadığıyla ilgilenirim. Ben Allah’la kul arasına girecek değilim. Biz Erdoğan’ın kurduğu tuzaklara düşmüyoruz ama o tuzak kurmaya aklı sıra devam ediyor.”
