Bilindiği gibi 6 Eylül Pazartesi günü okullar açılmış ve eğitim öğretim süreci başlamıştı. Okulların açılması yaklaşık 1 ayı bulmuşken okulların eğitim öğretime uygun halde olmadığını somut biçimde görüyoruz. Başta okul ve sınıf ortamlarının hijyen olmadığı, lavaboların temizlenmediği, sağlıklı bir okul ortamı için uygun ekipmanların olmadığıni ve bunun için gerekli olan temizlik görevlisi atamalarının veya görevlendirmelerinin yapılmadıgını görüyoruz. Bütun bunların yanında sınıflarda öğrencilerden gelen vaka sayısının çok olduğu gerçeği de somut biçimde karşımıza çıkmaktadır. Bütün bunlar varken bu sürecin sorumlusunun Pcr testi yapmayan veya aşısını yapmayan öğretmene bağlamak ve pcr testini vermeyen öğretmenin 04.10.2021 tarihinden itibaren derse alınmayacağı tehdidinde bulunmak yasal olmadığı gibi kabul edilecek bir çözüm yolu değildir.
YETKİLİLERDEN AŞAĞIDAKİ SORULARIN CEVAPLANDIRILMASINI İSTİYORUZ.
1.Okullarin genelinde temizlik görevlisi yoktur. Yeterli sayıda temizlik görevlisinin olmadığı bir okul ortamı eğitim öğretime hazır sayılır mı?
2.Sınıfları öğrencilere temizletmek soruna çare midir?
3.Özellikle liselerde 40 kişilik sınıflarda dersin işlenmesi Covid önlemlerine uygun mudur?
4.Seyreltilmiş sınıf uygulamasına neden gidilmemiştir?
5.Günde 8 saat ders gören öğrencilerin sürekli maske degiştirmesi gerekirken maske ve diğer ekipmanlar tahsis edilmiş midir?
6.Bir ayda yüzlerce sınıf vaka sayısından dolayı kapatılmıştır. Kamuoyu bilgilendirilmiş midir?
7.Valilik ve Milli Eğitim Bakanlığı vaka sayısı ile ilgili basına ve kamuoyuna neden veri sunmamaktadır?
PCR TESTİ YAPMAYAN ÖĞRETMENİ OKULA ALMAMAK HUKUKSUZLUK OLDUĞU GİBİ ÇÖZÜM DEĞİLDİR.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın, PCR yaptırmayan öğretmenlere baskı yapması kabul edilemez! Tüm yönetim kadrosu aşılı olan bir sendika olarak öğretmene yönelik bu uygulamayı kabul etmiyoruz!
Milli Eğitim Bakanlığı'nın, İl Milli Eğitim Müdürleri aracılığıyla , PCR testi yaptırmayan öğretmenlerin okula ve sınıfa alınmaması ile ilgili Okul Müdürlerine baskı kurması öğretmen ve idarecileri karşı karşıya getirmiş ve okulda bir çatışma ortamı oluşturmuştur. Bu süreci, ben istedim siz de yapacaksınız, demek kişisel haklara aykırı bir durumdur. Bunu kabul etmek mümkün değildir. Kaldı ki bir okul müdürünün işyerine gelen öğretmeni okula almama konusunda kanuni bir yetkisi yoktur. Bununla ilgili herhangi somut bir yazı yoktur.
Durum bu haldeyken öğretmen hangi kanuni gerekçeyle sınıfa alınmayacaktır. Ayrıca öğretmenin sınıfa girişini engelleyen Okul İdarecisi, öğretmen okula gelmedi diye öğretmenin savunmasını isteyemez
Bir baska konu da ögretmeni engelleyerek öğrencilerin eğitim hakkını engellemiş oluyorsunuz.Buradan MEB'e sesleniyoruz: Bu sorun bu şekilde çözülemez. Ögretmenlerimize yönelik bu muameleyi kabul etmeyecegimizi bildirir AŞI olunması konusunda tavsiyemizle birlikte böyle bir muameleye uğrayan öğretmenlerimizin yanında olduğumuzu ve haklarını sonuna kadar savunacağımızı kamuoyu önünde ilan ederiz.