HP'den ihraç edilen 7 kişi arasında yer alan Atila Kaya, sosyal medya hesabından 'Ülkücü Vicdana Sesleniş' başlığıyla bir açıklama yayımladı.
'İHRAÇ EDİLENİN SADECE BEN OLDUĞUMU DÜŞÜNEN HATA EDER'
Kaya, açıklamasında 'İhraç edilenin sadece ben olduğumu düşünen hata eder. İhraç edilen; Türk milliyetçiliğinin, milliyetçiliği rabiacılığa ve millet egemenliğini tek adam sultasına dönüştürmek isteyenlere direnme azmidir' ifadelerini kullanarak MHP'nin mevcut politikalarını sert bir dille eleştirirdi.
Kaya, 'Ben Türkçülüğü bölücülük olarak gören, Türk milliyetçiliğini ayaklar altına alabileceğini düşünen bir zihniyeti eleştirdiğim için, Türk milliyetçilerinin siyasi organizasyonu olan ve milliyetçiliği programının temeli sayan Milliyetçi Hareket Partisi'nden ihraç edildim' ifadelerini kullanarak MHP'nin Cumhur İttifakı ortağı AKP'ye tepki gösterdi.
Kaya, Devlet Bahçeli liderliğindeki MHP yönetimi hakkında 'MHP'yi AKP'ye muhtaç hale getirenler de bu desteğin bedelini ülkücülüğe en uzak ve kırıcı şekilde ödeyenler de beni ihraç edenlerdir' ifadelerini kullandı.
Kaya açıklamasında ayrıca partiden ihraç edilme sebebinin ideolojik olduğunu 'Ben AKP yapılanması ile temsil ettiği zihniyeti ve Milliyetçi Hareket'i ona eklemleme çabalarını eleştirdiğim için ihraç edildim' sözleriyle dile getirdi.
'Ne zamanki MHP'de sadece Ülkücülük olur; işte o zaman Ülkücülük de sadece MHP'de olur! Ben ülkümü asla yitirmedim; onu saraylarda arayanlar, yitirdiklerinin hâl beyanında olanlardır' ifadelerini kullanan Kaya, ihraç edilmesinin partideki muhalif hizbe yönelik bir gözdağı olarak düşünüldüğünü sözlerine ekledi.
İSİM VERMEDEN BAHÇELİ'Yİ HEDEF ALDI
Açıklamasının devamında Kaya, isim vermeden MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'yi hedef alarak şu soruları yöneltti:
Milliyetçiliği ayaklar altına alanı başkan yaptıran biri, bundan sonra nasıl milliyetçilikten söz edebilecektir? Din istismarından iktidar devşireni başkan yaptıran biri hangi şartlarda dinin kişisel çıkarlara alet edilmesine karşı durabilecektir? Devletin imkanlarını yandaşlarını zenginleştirmek için kullananı başkan yaptıran biri, bir daha 'yetim hakkını yiyenin gırtlağını sıkmaktan' söz edebilecek midir? İslamcı zihniyetin bütün kadrolarını üst düzey bürokratlara dönüştürmenin yolunu açan biri hangi şartlarda bir kadro hareketinin liderliğini sürdürebilecektir?
Milliyetçilik ve demokrasinin ikizliğine inanan biri, bu inancı; TBMM ve yargının devre dışı bırakıldığı, hak ve hürriyetlerin tek adamın insafına teslim edildiği bir düzenle uyuşturabiliyorsa, ona söylenecek söz yoktur! Darbeye direncimiz de böyle bir düzene isyan değil miydi?!
Bir de Erdoğan'ın ülkücülerin bulunduğu çizgiye geldiğini savunanlar var; neymiş o çizgi? Millî davanın Doğu Türkistan yerine Kudüs olması mı? İslamcıların bile gündemine Hamas'tan sonra giren Filistin hangi ara Türk illerinin yerine ikame edilir oldu?
'BEKA MESELESİ TÜRKİYE'NİN İÇİNDE OLANLARLA İLGİLİ'
Bu soruların ardından Atila Kaya, AKP iktidarının siyasi söylemlerini eleştirerek 'Bekaya yönelik tehdidi dışarıdan bekleyenler bilmelidir ki; 'dış güçler', 'üst akıl' gibi kavramlarla örülü bir siyasi söylemle perdelenmeye çalışılsa da, AKP uygulamaları, beka meselesinin Türkiye'nin dışında olanlardan çok içinde olanlarla ilgili olduğunu göstermiştir.' dedi.
'NE TÜR BİR MİLLİYETÇİLİK YORUMU?'
Açıklamasının devamında eleştirilerine sert bir dille devam eden Kaya, mevcut MHP yönetimine 'Siyasetinin temeli Türk milliyetçiliği olan ve bunu adında da gururla taşıyan bir parti; siyasi ümmetçiliğin otoriter yönetimini savunan iktidarı desteklemeyi ve buna Türk milliyetçiliğinin temel argümanlarıyla itiraz ettiğim için beni ihraç etmeyi ne tür bir milliyetçilik yorumuyla tevil etmeyi düşünmektedir?' sorusunu yöneltti.
Atila Kaya, açıklamasını MHP kurucusu Alparslan Türkeş'in bir sözü ve '9 Işık'la aydınlanamayanların bir ampulün ışığından aydınlık ummaları ne hazin!' ifadeleriyle noktaladı.