Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın faiz ile ilgili açıklamalarını “Ekonomiyi bilmiyor. Kişisel olarak nasıl para kazanılır biliyor. Hortumculuk konusunda kimse eline su dökemez. Devletin arazisine nasıl peşkeş çekilir bunu en iyi bilenlerden birisi. Ama vatandaşın sorununa çözüm… Bunu bilemez” dedi. Kılıçdaroğlu, “19 yılda hangi sorununuzu çözdüler?’ Ama kendi sorunlarını çözdüler. Paraları azdı, dolar milyarderi oldular; yandaşlarını beslemeleri gerekiyordu, çeteleri oluşturdular. Dolar bazında ihaleler oluşturdular. Ne yerli ne millisi? Doların önünde secde eden insanlar, yerli milli olur mu? Allah’ın izniyle bu firavunları göndereceğiz. Göndermek bizim boynumuzun borcu” diye konuştu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yılın ilk grup toplantısında konuştu. Eğitim ve ekonomi konusunda eleştirdiği iktidar için sık sık “firavun iktidarı” ifadesini kullanan Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
BUNLARDA AHLAK, VİCDAN, DİN, İMAN VAR MI: Bu ara bir de adam tartışması çıktı. Bu kadar zavallılığı, acizciliği hiç görmedim ama ben sana ‘adam’ diyorsam bir şey söyleyeyim: Esnafı batıran adam, Recep Tayyip Erdoğan. Yüzde 100 doğdu. Esnafı sen batırdın. Herkes bunu bilmeli. Biz zaman zaman gazetelerde ve televizyonlarda yer alan fotoğrafları kullanıyoruz. Biz çekmiyoruz. Pazar artıklarından, çöp konteynırlarından yiyecek toplayan babalar anneler… Bu garabete son vereceğiz. Nasıl? Aile Destekleri Sigortası ile. Her ailenin asgari bir geçim güvencesi olacak. CHP cenahı, ‘milleti karamsarlığa sürüklemeye çalışıyor.’ Adamın dünyadan haberi yok. Fotoğrafı ben çekmiyorum. Kaldı ki pazar artıklarından bir şeyler toplayanları herkes görüyor. Sevgili Erdoğan, sen de gez, pazar artıklarının nasıl toplandığını sen de gör. Gelebilirsen. Gelebilir mi? Gelemez. Saray sosyetesinin, beslemelerinin işleri tıkırında. Erdoğan’a ve AK Partili kardeşlerime sormak isterim: Günde 47 lirayla 4 5 kişilik bir aile nasıl geçinir? Beş yerden ayrı ayrı maaşı var. Bunlarda ahlak, vicdan, din, iman var mı? Bunu ben eleştirmeyeceğim de kim eleştirecek? Saray sosyetesi oturuyorsunuz, ahkam kesiyorsunuz. CHP halkın partisidir ve halkın sorunlarını dile getirecektir.
DAVA AÇMAZSANIZ NAMERTSİNİZ, MİLİTANSINIZ: 15 Temmuz darbe girişiminden sonra yapılan mitinge katıldım. ‘Camiye, kışlaya ve adliyeye siyaseti sokmayın.’ Bunlar her yere siyaseti soktular ve devlet çürümeye başladı. İrfan Fidan Cumhuriyet Başsavcısıydı. Talimat aldılar. Yargıtay’daki 107 kişi yüz karasıdır. Yine tazminat davası açacaklar. Açmazlarsa namertler. Cumhuriyet tarihinde görülmemiş bir düzen. İşte sana militan. Dünya kadar militan var. İçişleri Bakanlığı bir genelge yazıyor, bütün valiliklere hepiniz suç duyurusunda bulunun, dava açın diyor. Dava açmazsanız namertsiniz. Siz militansınız. Yargı Etiği Bildirgesi… İçinde çok güzel şeyler var. Yargıda yapılan atama tuzun koktuğunu gösteriyor. İrfan Fidan nasıl yemin edecek? Talimatla iş alanın iradesi olabilir mi? Doğruluğa, dürüstlüğe, bakın. Hangi hakka saygı? 20 günde seni kim tanıdı? Bir Yargıtay kararının altında imzan yok senin. Çürüyen bir adalet var. Eğer onuru varsa o görevden derhal istifa eder, ayrılır. Bir kişi onur sahibi ise onuru ve şerefi büyütüyorsa o görevden ayrılır.
DOLARIN ÖNÜNDE SECDE EDENLER, YERLİ MİLLİ OLUR MU: İstedikleri bütçeyi yaptılar, istediklerine vergi teşviki verdiler, istedikleri kadar çok saraylarda oturdular. Biz ‘yaptığınız yanlış’ dedik. Fakirin fukaranın hakkını savunmak ne zamandan beri suç olmaya başladı? Firavunların iktidarı bu iktidar. Kibirlilerin iktidarı bu iktidar. Biz hep beraber bu ülkenin insanları olarak fakirin fukaranın hakkını koruyacağız firavunlara yol göründüğünü göstereceğiz. Biz ‘yanlış yapıyorsunuz’ dedikçe, koro halinde üstümüze saldırıyorlar. Bu bizim haklı olduğumuzu gösteriyorlar. Rahatsız oluyorlar bunlar. AK Parti’ye oy veren kardeşlerimin sorması lazım: Vatandaşın hakkını korumak için eleştirdiğimizi söyledim, 19 yıldır istediklerini yaptılar, 19 yılın sonunda hangi sorununuzu çözdüler. Önemli bir soru, tarihi bir soru. Her milletvekili arkadaşımızın herhangi bir yere gittiğinde, ’19 yılda hangi sorununuzu çözdüler?’ Ama kendi sorunlarını çözdüler paraları azdı, dolar milyarderi oldular yandaşlarını beslemeleri gerekiyordu, çeteleri oluşturdular. Dolar bazında ihaleler oluşturdular. Ne yerli ne millisi? Doların önünde secde eden insanlar, yerli milli olur mu? Her şeyi ithal edeceksin, ‘yerliyim, milliyim’ diyeceksin. Haydi canım. Bir tek şu sorunu çözdüm diyemezler.
NE VERSEN YERLER: Her yerde kentin bazı bölgelerinin yenilenmesine ihtiyaç duyulabilir. Afyon’da da kentsel dönüşüm kararı veriliyor. Milletvekili arkadaşımız da dikkatli bir şekilde izliyor. 5 Şubat 2021 tarihinde ‘ihale yapacağız’ diyorlar, ihale mart ayına erteleniyor. TOKİ geliyor, arsalarda değer takdiri yapıyor. Metrekaresi 400 lirayla bin 750 lira arasında. Nasıl olursa bunların sesi soluğu çıkmaz, kimse sahip çıkmaz düşüncesiyle son derece düşük. Milletvekilimiz Sayın Burcu Köksal araştırdı. Asri mezarlıkta bin 500 lira ile 2 bin lira arasında. Yani daha pahalı. Bunlarda vicdan da yok. Değerlendir, kentsel dönüşüm yap, insanlar rahat rahat otursunlar. ‘400 liraya şehrin göbeğinde olur mu’ diyorlar. Sonunda belediye başkanı, bu kentsel dönüşümün hiçbir yerinde ‘biz bu işte yokuz’ diyor. İşi yukarı bıraktıysan, saraya kadar gider. Adamların cebini oldurmak mümkün değil, ne versen yerler. Burcu Köksal, arkadaşların hakkını tek başına savunacaksın, tek başına.
AK PARTİ NE YAPMAK İSTEDİ DE CHP ENGEL OLDU: Siyasette eleştiri olur, eleştirinin de kendine göre özelliği vardır. Bir eleştiri gelir, açar bakarız. Aynı hatayı tekrarlamamak için çalışırız. Ben şu soruyu AK Parti’ye oy veren değerli vatandaşlarımıza sormak isterim: Oy verdiniz, 19 yıldır iktidar oldular, tek başına oldular ama AK Parti ne yapmak istedi de CHP engel oldu. Bir kanun çıkaracaktı da biz mi engel olduk? Genelge çıkaracaktı biz mi engel olduk? Biz neye engel olduk? Neden en insafsız şekilde, hakaret boyutuna varan ölçülerde eleştiriliyoruz? Bizi niye eleştiriyorsunuz? Bir haklı gerekçe ortaya koyun. Tarihte ne oldu? Sen geleceğe bak. Geleceği inşa edeceksin. 19 yıldır yönetiyorsun, 19 yıl çarpı 365 tek hedef var, CHP... Hatalarını açıkladık, yolsuzluklarını açıkladık. Vatandaşın hakkını kim sahiplenecek?
BU FİRAVUNLARI GÖNDERECEĞİZ: Eğitim sorununu çözdüler mi? 21. yüzyılın Türkiye’sinde 3 milyon 75 bin çocuk internete giremiyor. Paraları var biliyoruz. Hala İstanbul dahil, birleştirilmiş sınıflar var. Bir öğretmen üç ayrı sınıfa ders veriyor. 21. yüzyılın Türkiye’sinden söz ediyorum. Çağrı yaptım: Yeni dersliklere ihtiyaç var, bize sadece arsa gösterin, okul yapacağız ve teslim edeceğiz. Ona bile sırtlarını döndüler. Sen koskoca devleti yönetiyorsun, okul yapamıyorsun, yapamıyorsan ben yapayım, belediyelerimiz yapacak. Bunu bile yapmadılar. Kibir yüzünden. Allah’ın izniyle bu firavunları göndereceğiz. Göndermek bizim boynumuzun borcu.
SARAYIN DIŞINA ÇIKMIYOR: Ekonomi sorunu çözüldü mü? Kırşehir’e gittim. Esnafın hali felaket. Saray bunun farkında mı? Değil. Açlık diye bir şey yok ama sarayın dışında var. Bir devleti yöneten kişiyi düşünün, sarayın dışına çıkamıyor. O görev bize düşüyor, biz yapacağız o görevi. İşsizlik bütün kötülüklerin anası işsizliktir. Üniversiteyi bitirmiş bir baba annenin çocuğunu hangi şartlarda okuttuğunu biliyorlar mu? İşsizlikle mücadele ediyorlar mı? hayır. Neyi konuşuyorlar? Döviz ve faizden söz ediyorlar. Döviz faiz milli mi? Hiç yatırımdan, kalkınmadan, işsizlikten söz ediyor mı? Para gelecek, döviz gelecek, kurtulacağız. Hani yerliliğiniz?
BÖYLE İNSAN DEVLETİ YÖNETEMEZ: Erdoğan, açıklama yapıyor, ‘kapanan falan yok’ diyor. Saraydan bakınca sarayın bütün odaları açık. Sarayda bütün lüks, şatafat var. Dükkanlar kapalı. Hiç değilse Esnaf ve Sanatkârlar Sicil Gazetesi var. Hani biz çıkarsak CHP çıkardı derler. 99 bin 588 esnaf, meslekten ve sicilden terkini istemiş. Erdoğan ne diyor, nereden çıkardınız diyor. Böyle bir insan devleti yönetemez. Devletten, halkından habersiz olan, devletin halkının dertlerinden habersiz olan devleti yönetemez. Günde 273 esnaf ve sanatkâr dükkanını kapatmış. Nereden çıkardınız bunu diyor. Kendi toplumundan, yarattığı ekonomiden habersiz olan dünyada yoktur herhalde. Dükkânı kapalı olana elektrik faturası gidiyor. Ödemezsen elektriğini keseceğiz, açmak için de dünyanın parasını vereceksin. Firavunlar halkının içinde bulunduğu durumu asla göz önünde bulundurmazlar. Kibirleri vardır, vatandaşı hakir görürler, ezilmesi gereken insanlar olarak görürler. Bu firavun düzeninden milletimizi kurtaracağız. Dükkanları kapatıyorsun, miting yapıyorsun açık. Kahveciye gelince kapat, lokantacıyla gelince kapat, miting serbest. Uludağ’da eğlenme tamamen serbest. Fakir fukaranın gelir edeceği dükkân kapalı. Bunu söylediğimizde ‘CHP çok kötü bir parti.’ Niçin? Vatandaşın hakkını savunuyor. Ne yaparsanız yapın, savunacağız.
İKTİDAR OLDUĞUMUZDA ESNAF FAİZLERİNİ SIFIRLAYACAĞIM: Kırşehir’e gittik gördük. Esnafa yardım diye borç verdiler, şimdi ‘erteliyoruz.’ Esnaf kardeşlerime sesleniyorum: Allah’ın izniyle iktidar olduğumuzda sana verilen o faizleri sıfırlayacağım. Senden faiz almayacağım. Para var efendim para var. Namuslu adam için para var. 83 milyon vergi ödüyor. Ne yaptı bizim belediyelerimiz? Bir yıl geçti, bütün belediyelere hâkim oldular. Asgari ücrete 3 bin 100 lira verdiler. Devlet mi güçlü belediye mi? Devlette mi para var belediye de mi? Devlette çok para varsa senin faizini sıfırlayacağız. Bunu hak ediyorsun sen.
HORTUMCULUK KONUSUNDA KİMSE ELİNE SU DÖKEMEZ: Senin verdiğin talimat pazarda, ekonomide geçmez, bürokraside geçer. Faizi düşür dedin, düşürmedin. Ekonominin kendi kuralları vardır. ‘Erdoğan talimat verdi, fiyatlar düşecek.’ Talimata bak, düşmedi, havada kaldı. Erdoğan devlet nasıl yönetilir, hangi kurallarla yönetilir bilmiyor. Erdoğan acaba mazot fiyatını, ilaç fiyatını biliyor mu? Bunların tamamı dövize bağlı? ‘Dövizle vatandaşın ne ilgisi var’ diyorlar. Döviz yükselince bunlar yükseliyor. Tarlada şu kadar, pazarda şu kadar. Ne hale getiriyor? Kamyon, ambalaj, köprü, işçilik… Ne olacak bunlar? Ekonomiyi bilmiyor. Kişisel olarak nasıl para kazanılır biliyor. Hortumculuk konusunda kimse eline su dökemez. Devletin arazisine nasıl peşkeş çekilir bunu en iyi bilenlerden birisi. Ama vatandaşın sorununa çözüm bunu bilemez.
KARŞIYSAN FAİZİ İNDİR KARDEŞİM, ELİNDEN TUTAN MI VAR: Çiftçiyi batıran adam Recep Tayyip Erdoğan. Kime hizmet ediyor, paralar kime gidiyor. Sarayı anladık, sarayın beslemelerini de anladık, bir de başkaları var. ‘Yüksek faize karşıyım’ diyor, indir, elinden tutan mı var? Londra’daki tefeciler ‘indirme’ diyor. Karşıyım.’ Karşıysan çık, indir. Sen devleti yönetmiyor musunuz? İndir kardeşim. Sıfır yap. Dünya piyasalarında faizin on kat fazlasıyla ödeyerek borç alıyoruz. Demek ki Erdoğan, Londra’daki bir avuç tefeciye çalışıyor. Garibana, gurabaya vermiyor, tefecilere ‘emredersiniz derhal.’ Erdoğan’a güven yok. AK Partili kardeşlerim de güvenmiyor. Tasarruf mevduatının yüzde 55’ini dolar olarak tutuyorlar. Bunlar hani yerli ve milliydi? Faizcilere, tefecilere hizmet eden kim? Erdoğan. Biz bu sorunları çözmeye talibiz. Ben sizin oyunuza değil, sorunlarınızı çözmeye talibim. Sorunlarınızı çözeceğim.
ERDOĞAN YURT DIŞINDAKİ ÇİFTÇİYE ÇALIŞIYOR: Gözleri o kadar kararmış ki İBB yoksul semtlerde ekmek büfesi kurmak istiyor, AK Parti ve MHP karşı. Yahu niye karşısınız? ‘CHP yapmasın.’ Eğer CHP’li belediyeler olmasaydı, bugün Türkiye çok daha büyük sorunlar yaşardı. Erdoğan, bir tefeciye çalışıyor. İki yurt dışındaki çiftçiye çalışıyor. Toprak Mahsulleri Ofisi, ‘buğday alacağım, tonuna bin 650 lira vereceğim’ diyor. Şimdi ithalat yapıyorlar. Tonunu 2 bin 250 liradan ithal ediyorlar. Bu firavun iktidarı kime çalışıyor, kime hizmet ediyor. Bizim çiftçilerimize mi dışarıdaki çiftçilere mi? AK Partili kardeşlerime sesleniyorum: Senin emeğinin karşılık bulmasını yolu CHP iktidarından geçiyor.
KENDİLERİ İTİRAF EDİYORLAR: Çin’den aşıları getirdiler. Eskiden biz aşı üretirdik, bunları kapattılar, dışarıdan alıyoruz. Türkiye Sağlık Enstitüleri sitesinde açıklama var. ‘Aşı üretim sorunun çözümü için Türkiye’de yeni teknoloji uygun aşı ve serum üretilmesi mümkünken, bu yatırım yapılmayıp yerine daha az maliyetli görünen aşı ithalatının benimsenmesi, Türkiye’yi aşı ihtiyacını dış ülkelerden karşılayan bir ülke konumuna getirmiştir.’ Kendileri itiraf ediyorlar, Erdoğan dışarıdakilere hizmet ediyorlar.
BOĞAZİÇİ REKTÖRÜ DERS ÇIKARMALI: Aradan uzun zaman geçti. Doğru geleneklere uygun bir atama değil. Makam insanı bilim insanı yapmaz. Üniversiteler sıradan kuruluşlar değildir. Üniversitelerde saygı vardır, irade vardır, bilgi üretirler. Bugüne kadar bir yardımcı dahi bulamadın. ODTÜ’de Sayın Parlar, rektörlüğe atanır, itiraz gelir, ‘güven oyu isteyeceğim’ der, almaz, ‘benim bölümümde bile güven yoksa rektörlük yapamam’ der. Saygınlığı ile anıyoruz. Boğaziçi Üniversitesi’nin yeni rektörü de ders çıkarmalı.