CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu Erdoğan'ın yeni anayasa çağrısı ile ilgili CHP'nin tutumu hakkında merak edilen soruları yanıtladı.
T24'ten Fikret Bila'ya konuşan Kılıçdaroğlu, Demirtaş'ın 'süreç demokrasi ittifakına doğru evriliyor' sözlerine dair görüşlerini de açıkladı.
Fikret Bila, Kılıçdaroğlu ile yaptığı söyleşiyi köşesinden şöyle aktardı:
Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın yeni anayasa için tüm partilere yaptığı çağrıyı partisi açısından anlamlı bulmuyor.
'Önce kendi aralarında otursunlar, nasıl bir anayasa önerisinde bulunacaklar bunu kararlaştırsınlar' diyor.
Kılıçdaroğlu, önceki gün yaptığımız sohbette, Erdoğan'ın yeni anayasa çağrısını şöyle değerlendirdi:
'Nasıl bir anayasa önerecekler önce onu bir kararlaştırsınlar. Bugünkü cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine dayalı bir anayasa düşünüyorlarsa -ki öyle açıkladılar- o zaman masada bir araya gelmenin anlamı yok.
Çünkü, Erdoğan'la biz artı-eksi gibi iki ayrı noktadayız. Bir masada bu iki ucun beklentilerini de karşılayacak bir sonuç ortaya çıkmaz. Oturup kendi aralarında değerlendirsinler. 'Biz bugünkü sistemi daha güçlendireceğiz' diyorlarsa bizim için anlamı yok. Yok eğer, 'Bu sistem yürümüyor, biz güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçmek istiyoruz' diyeceklerse o zaman aynı masaya oturmayı düşünebiliriz.'
Kılıçdaroğlu, 12 Eylül Anayasa'sının değiştirilmesi konusunda daha önce Meclis'te yapılan çalışmanın da Erdoğan ve AK Parti'nin tutumu nedeniyle yarım kaldığını anımsatarak şöyle devam etti:
'Meclis'te oluşturulan ve bütün partilerin üye verdiği komisyonda 60 anayasa maddesi üzerinde uzlaşılmıştı. Ancak AK Parti'nin başkanlık sistemi dayatmasıyla çalışmalar yarım bırakıldı. Üzerinde uzlaşılan 60 madde geçirilebilirdi.'
CHP lideri, Cumhur İttifakı'ndan, insan haklarına ve hukukun üstünlüğüne dayalı demokratik bir anayasa önerisi geleceğine inanmadığını da vurgulayarak, 'Bugünkü sistemi koruyacaklarına göre ancak cumhurbaşkanlığı yeminindeki tarafsızlık ifadesini çıkarmak isteyebilirler. Başka rahatsız oldukları hüküm ve kurum varsa onları kendilerine uyduracak bir iki değişiklik düşünebilirler. Yoksa amaçları demokratik, çağdaş bir anayasa değil' dedi.
Kılıçdaroğlu, Millet İttifakı'nın güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçiş için yürüttüğü anayasa değişikliği çalışmasının ne aşamada olduğuna ilişkin soruma ise şu karşılığı verdi:
'Arkadaşlar çalışıyorlar. Diğer partilerle temas halinde çalışmaları yürütüyorlar. Biz öncelikle ilkelerin belirlenmesine çalışıyoruz. Bu çalışmalar sonucunda üzerinde uzlaşılan ilkeler ortaya konulacak. Bu amaçla muhalefet partilerindeki uzman arkadaşlar çalışmalarını yürütüyor. Bu ilkeler belirlenince kamuoyuna açıklayacağız.'
Kılıçdaroğlu'na, HDP'nin eski Eş Başkanı Selahattin Demirtaş'ın 'süreç demokrasi ittifakına doğru evriliyor' sözlerini de sordum. Şu değerlendirmeyi yaptı:
'Biz Türkiye'nin öncelikli sorununun demokrasi sorunu olduğunu her fırsatta söylüyoruz. Bu nedenle 'demokratlar ittifakı' kurulması gerektiğini vurguluyorum. Millet İttifakı'nın özü de zaten bu; demokrasi. Bu açıdan bakıldığında doğru bir teşhis. Bu koşullarda, hep birlikte demokrasiyi savunmamız gerekiyor. Bizim için öncelikle olan demokrasiyi yeniden inşa etmektir. Böyle düşünenlerin de birlikte hareket etmeleri gerekir. Bu sadece siyasi partiler için geçerli değil. Bu sürece, sivil toplum kuruluşlarını, sendikaları, meslek kuruluşlarının da katkısını katmak gerektiğini düşünüyorum. Mümkün olan en geniş uzlaşmaya dayalı bir ittifak anlayışının benimsenmesi gerekiyor. Demokrasiyi yeniden inşa etmek için herkes, her parti, her sivil toplum kuruluşu katkısını verir, demokrasi inşa edildikten sonra her parti yine kendi siyasetini yapar.'
Kılıçdaroğlu, bu süreçte izleyecekleri yol haritasını da şöyle özetledi:
'Anlaşılıyor ki seçimlere bugünkü sistemle gidilecek. Seçimler yapılır iktidar değişir. Ondan sonra demokrasiyi inşa etmek, güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçmek için anayasa değiştirilir.'
Kılıçdaroğlu, önümüzdeki seçimlerin 'demokrasiden yana olanlarla-otoriterlikten yana olanlar' arasında geçeceğini de vurguladı.
Kılıçdaroğlu, iktidarın hamlelerine karşın Millet İttifakı'nda bir dağılma olmayacağından emin görünüyor. Daha önceki girişimler gibi iktidarın fezleke girişiminin de Millet İttifakı'nın yoluna devam etmesini engelleyecek, parçalanmasına yol açacak bir sonuç yaratmayacağını düşünüyor.
CHP lideri, sohbetimizin sonunda demokrasiyi inşa etmenin önemi üzerinde tekrar durarak, 'İktidar Türkiye'yi demokrasiden hızla uzaklaştırdı. Bütün muhalefet partilerinin öncelikli hedefi demokrasi olmalı. Bu nedenle görüş ayrılıkları bir kenara bırakılarak önce demokrasiye dönmeliyiz, yeniden inşa etmeliyiz. Elbette her partinin farklı görüşü olacak. Demokrasi inşa edildikten sonra her parti kendi politikasını, çizgisini izleyecektir. Bu gayet doğaldır' dedi.
Kılıçdaroğlu, demokratlar ittifakı anlayışı içinde gidilecek seçimde iktidarın değişeceğinden emin görünüyor.